MÜZZEMMİL 8 |
وَاذْكُرِ
اسْمَ
رَبِّكَ
وَتَبَتَّلْ
إِلَيْهِ
تَبْتِيلاً |
8. Rabbinin ismini an
ve yalnız O'na yöneldikçe yönel!
Bu buyruğa dair
açıklamalarımızı üç başlık halinde sunacağız:
1- Rabbinin Adını An!
2- Yalnızca Allah'a İbadete Yönelmek:
3- Dünya ile İlişkiyi Koparıp,
Ruhbanlığa Yönelmek:
1- Rabbinin Adını An!
"Rabbinin ismini
an!" Yani namaz ile birlikte öğülmeye değer akıbeti (sonucu) elde
edebilmen için, O'nu güzel isimleri ile çağır, O'na dua et. Amelinle Rabbinin
rızasını gözet, diye de açıklanmıştır. Sehl dedi ki: Namaza başladığın vakit
"bismillahirrahmanirrahim" diye oku. Onu okumanın bereketi ile seni
Rabbine ulaştıracak, onun dışındaki varlıklar ile ilişkini kopartacaktır.
Bir başka açıklama
şöyledir: Vaad ve tehdidi halinde Rabbinin adını zikret ki, O'na İtaate daha
çok yönelesin, O'na isyandan uzak kalasın.
el-Kelbi dedi ki:
Rabbine -yani gündüzün- namaz kıl, demektir.
Derim ki: Bu, güzel bir
açıklamadır. Çünkü Yüce Allah, geceyi sözkonusu ettikten sonra, gündüzü
sözkonusu etmektedir. Gündüz de gece ile aynı bütünün iki parçasıdır. Nitekim
Yüce Allah önceden de geçtiği üzere şöyle buyurmuştur: "İbret ve öğüt
almak veya şükür etmek isteyenler için gece ve gündüzü birbiri ardınca getiren
O'dur." (el-Furkan, 62)
2- Yalnızca Allah'a
İbadete Yönelmek:
"Ve yalnız O'na
yöneldikçe yönel!" buyruğunda geçen "et-tebettül" yalnızca Yüce
Allah'a ibadete yönelmek demektir. Buyruk, sen ibadetinle yalnızca O'na yönel
ve başkasını O'na ortak koşma demektir. (...): O şeyi kestim" demektir.
"Onu kesin olarak (üç talakla) boşadı" ile; "Bu (sahibi ile)
ilişkisi kesilmiş bir sadakadır" tabirleri de buradan gelmektedir.
Yani bunun artık sahibi
ile ilişkisi kalmamıştır. Sahibinin onun üzerindeki mülkü tamamiyle kesilip,
atılmıştır. Her şeyle ilişkisini koparıp, yalnızca Yüce Allah'a yönelmesi
sebebiyle Meryem (aleyhisselam)'a "Meryem el-Betül" denilmesi de, buradan
gelmektedir. Rahib'e insanlarla ilişkilerini koparıp, tek başına ibadete
yöneldiği için "mütebettil" denilmesi de bundan dolayıdır. Şair şöyle
demiştir: "Karanlık gecede karanlığı aydınlatır; sanki o İbadete çekilmiş
rahibin gece karanlığında yaktığı bir kandilmiş gibi."
Hadiste de
"tebettül" yasaklanmaktadır ki
bu da insanlardan ve topluluklardan uzaklaşmak, onlarla ilişkileri kesmek
demektir.
Araplara göre bunun asıl
anlamının "yalnızlık ve yalnız kalmak" olduğu söylenmiştir. Bu
açıklamayı İbn Arafe yapmıştır. Ancak belirttiğimiz gerekçeler dolayısıyla
birinci açıklama daha güçlüdür.
Şayet: Burada Yüce Allah
niçin: (...) dediği halde: (...) dememiştir? diye sorulacak olursa, onaşöyle
cevap verilir: Çünkü; (...)'ın anlamı, kendi kendisinin ilişkilerini kesen
anlamındadır. Bu şekilde gelmesi ise ayetlerin sonlarındaki fasılalara riayet
etmek içindir.
3- Dünya ile İlişkiyi
Koparıp, Ruhbanlığa Yönelmek:
Daha önce el-Maide
Süresi'nde Yüce Allah'ın: "Ey iman edenler! Allah'ın size helal kıldığı o
en temiz ve en güzel şeyleri haram kılmayın" (el-Maide, 87) ayetinin
tefsirinde (2. başlıkta) herşeyden ilişkisini kopararak ruhbanlık yolunu
izleyen kimselerin bu davranışlarının hoş karşılanmadığına dair yeterli
açıklamalar geçmiş bulunmaktadır.
(Ancak) İbnu'I-Arabi
şöyle demektedir: Günümüzde insanların ahitlerine riayetleri kalmamış,
güvenilirlikleri azalmış, dünya malını haram kaplamış bulunmaktadır. Bundan
ötürü insanlardan uzak kalmak, onlarla içiçe olmaktan, bekar kalmak evlenmekten
daha hayırlıdır. Ancak ayetin anlamı şöyledir: Sen putlardan, heykellerden ve
Allah'tan başkasına ibadetten uzak kal! Mücahid de böyle demiştir. Ona göre
buyruk: İbadeti Allah'a halis kıl, demektir. Buyruk ile dünya ile ilişkiyi
kesmeyi kastetmiş değildir. Buna göre "tebettül" Kur'an-ı Kerim'de
emredilmiş, sünnette ise nehyedilmiş bir şeyolmaktadır. Şu kadar var ki emrin
taalluk ettiği husus ile yasağın taalluk ettiği husus birbirinden farklıdır.
Bundan dolayı bu ikisi arasında bir çelişki yoktur. Peygamber ancak insanlara
nelerin indirildiğini açıklamak üzere gönderilmiştir. O halde emrolunan
tebettül (ilişkiyi kesmek) Allah'a ibadeti halis kılmak suretiyle yalnızca
Allah'a yönelmektir. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Halbuki
onlar onun dininde ihlas sahibleri ... olarak Allah'a ibadet etmelerinden ...
başkası ile emrolunmadılar." (el-Beyyine, 5) Yasaklanan
"tebettül" ise evlenmeyi terketmek, manastırlarda ibadete çekilmek
(rahiblik) hususunda hristiyanların izledikleri yolu izlemektir. Şu kadar var ki;
zamanın fesada ereceği vakitlerde müslüman bir kimse için -dinini fitnelerden
korumak üzere- dağların tepelerinde, yağmurun düştükleri yerleri arayıp
bularak, arkalarından gideceği bir kaç koyun edinmesi onun için en hayırlı mal
olacaktır .
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN