CİN 18 |
وَأَنَّ الْمَسَاجِدَ
لِلَّهِ
فَلَا
تَدْعُوا
مَعَ
اللَّهِ
أَحَداً |
18. Şüphesiz ki
mescidler, Allah'a mahsustur. Onun için Allah ile, birlikte hiçbir kimseye dua
(ve ibadet) etmeyin.
Bu buyruğa dair
açıklamalarımızı altı başlık halinde sunacağız:
1- Mescidler Allah'ındır:
2- Mescidlerin Allah'a İzafe Edilmesinin
Mahiyeti:
3- Mescidler Allah'tan Başkasına İzafe
Edilebilir mi?
4- Mescidlerde Yapılması Caiz Olan
İşler:
5- Allah ile Birlikte Başkasına İbadet
Edilemez:
6- Mescide Girip Çıkarken Yapılacak Dua:
1- Mescidler
Allah'ındır:
"Şüphesiz ki
mescidler, Allah'a mahsustur" buyruğundaki: "Şüphesiz ki"
buyruğunda hemze üstün ile okunacaktır. Bunun Yüce Allah'ın: "Bana şu
vahyolundu ... "(Cinn, 1) buyruğuna atıf olduğu söylenmiştir. De ki:
Bana şüphesiz ki
mescidler de Allah'a mahsustur (diye) vahyolundu, anlamındadır. el-Halil dedi
ki: Buyruk: ''Ve çünkü şüphesiz, mescidler Allah'a mahsustur"
anlamındadır, demiştir.
Bundan maksat, çeşitli
din mensuplarının ibadet için bina ettikleri mabedlerdir. Said b. Cübeyr dedi
ki: Cinler, bizler senden uzak bulunduğumuz halde nasıl olur da mescidlere
gelip, seninle birlikte namazda hazır bulunabileceğiz? diye sorunca:
"Şüphesiz ki mescidler de Allah'a mahsustur" yani Allah'ı anmak ve
O'na itaat etmek için bina edilmiştir, buyruğu nazil oldu.
el-Hasen dedi ki: Bu
buyrukla Yüce Allah, her yeri kastetmiştir. Çünkü yerin tamamı Peygamber
(s.a.v.) için mesciddir. Çünkü o: "Her nerede olursanız, namaz
kılınız."; "Nerede namaz kılarsanız, orası mesciddir" diye
buyurmuştur. Sahih hadiste de şöyle buyurmuştur: "Yeryüzü de bana hem
mescid, hem de (teyemmüm ile) bir temizlenme aracı kılınmıştır."
Said b. el-Müseyyeb ile
Talk b. Habib dedi ki: Burada "mescidler" ile kulun üzerinde secde
ettiği azalarını kastetmiştir. Bunlar da ayaklar, dizler, eller ve yüzdür, yani
bu azalar Allah'ın sana nimet olarak ihsan ettikleridir. Bunlarla başkasına
sakın secde etme, o takdirde Allah'ın nimetini inkar etmiş olursun.
Ata da şöyle demiştir:
Sen mescidleri (üzerlerinde secdeye vardığın yerleri)ni, yani üzerlerinde secde
etmekle emrolunduğun organlarını, onları yaratandan başkasının önünde alçaltma,
demektir.
Sahih hadiste, İbn
Abbas'tan gelen rivayete göre, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Ben
yedi kemik üzerine secde etmekle emrolundum: Alın -eliyle burnuna da işaret
etti-, iki el, iki diz ve parmak uçları,"
el-Abbas dedi ki:
Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Kul, secdeye vardığı vakit onunla
birlikte yedi azası da secde eder. ''
"Mescidler"in
namazlar olduğu da söylenmiştir .... Ve şüphesiz ki, secde Allah'a mahsustur,
demek olur. el-Hasen de böyle açıklamıştır,
Eğer
"mescidler" secde edilen yerler olarak anlaşılırsa, o zaman bunun
tekili "cim" harfi kesreli olarak "mescid" diye gelir. üstün
olarak da (mesced şeklinde) kullanılır. Bunu el-Ferra nakletmektedir.
Eğer
"mescidler"den kasıt, organlar ise o vakit bunun tekili
"cim" harfi üstün olarak "mesced" şeklinde gelir.
Bunun sücud anlamındaki
"mesced"in çoğulu olduğu da söylenmiştir. Nitekim: ''Ben sücud
yaptım" denilir.
Tıpkı: "Yeryüzünde
yürüdüm, yol aldım, yürümek, yol almak" demek ve bunu (asıl kökünün ikinci
harfini -ki mescedde "cim"e tekabül eder-) üstün okumak gibidir ki;
bu da rızık aramak maksadıyla yeryüzünde yürümeyi anlatmak üzere kullanılır.
İbn Abbas dedi ki:
Burada mescidlerden kasıt kıblenin kendisi olan Mekke'dir. Mekke'ye
"mesacid (mescidler)" denilmesinin sebebi, herkesin ona yönelerek
secdeye varmasından dolayıdır. Allah'ın izniyle bu görüşler arasında en kuvvetli
olanı birinci görüştür. Ayrıca bu görüş İbn Abbas'tan -Allah'ın rahmeti üzerine
olsun- da rivayet edilmiştir.
2- Mescidlerin Allah'a
İzafe Edilmesinin Mahiyeti:
"Allah'a
mahsustur" buyruğundaki izafet bir şereflendirme ve bir tekrim izafetidir.
Bütün mescidler arasında da özellikle el-Beytu'I-Atik (eski ev, özgürlük evi
olan Ka'be) özellikle sözkonusu edilerek: "Ve Beyt'imi temizle! ... "
(el-Hac, 26) diye buyurmaktadır. Peygamber (s.a.v.) da şöyle buyurmuştur:
"Binekler ancak üç mescide koşulur," Bu hadisi hadis imamları rivayet
etmiştir. Buna dair açıklamalar daha önceden (el-İsra, 1. ayet, 8. başlıkta)
geçmiş bulunmaktadır.
Yine Peygamber (s.a.v.)
şöyle buyurmuştur: "Benim bu mescidimde kılınan bir namaz, Mescid-İ Haram
müstesna, onun dışındakilerde kılınan bin namazdan hayırlıdır. "
İbnu'I-Arabi dedi ki:
Pek sakıncalı görülmeyen bir yolla gelen bir rivayete göre Peygamber (s.a.v.)
şöyle buyurmuştur: "Benim bu mescidimde kılınan bir namaz, Mescid-i Haram
müstesna onun dışındakilerde kılınan bin namazdan hayırlıdır. Çünkü onda
(Mescid-i Haram'da) kılınan bir namaz benim bu mescidimdeki bin namazdan
hayırlıdır. " Eğer bu hadis sahih ise (bu hususta) açık bir nastır. Derim
ki: Bu daha önce İbrahim Süresi'nde 37. ayet, 6. başlıkta) açıkladığımız üzere
adaletli ravilerin, adaletli kimselerden nakletmiş olması sebebiyle, sahih bir
rivayettir.
3- Mescidler Allah'tan
Başkasına İzafe Edilebilir mi?
Mescidler, her ne kadar
Yüce Allah'ın mülkü ve O'nun tarafından şereflendirilmiş mekanlar ise de, bazen
tanıtmak (tarif) maksadı ile O'ndan başkasına nisbet edilerek: Filanın
mescidi" denilebilir. Sahih hadiste rivayet edildiğine göre Peygamber
(s.a.v.) koşu için zayıflatılmış atları el-Hayfa'dan itibaren
Seniyyetu'I-Veda'a kadar yarıştırmış, zayıflatılmamış olan atlar arasında ise
Seniyye'den Züreykoğulları Mescidine kadar yarıştırmıştır,
Bu durumda böyle bir
izafet, mahalli izafet hükmündedir. Burası onların kıblesinde imiş gibi bir
ifade anlaşılır. Onların (burayı mescid için) vakfetmiş olmaları sebebiyle de
bu izafet yapılmış olabilir.
Mescidlerin, köprülerin
ve kabristanların vakıf yapılabileceği hususunda ümmet arasında -başka şeylerin
vakfı hususunda görüş ayrılığı bulunsa dahi- görüş ayrılığı yoktur.
4- Mescidlerde
Yapılması Caiz Olan İşler:
Mescidler Allah'ın
olmakla, orada Allah'tan başkası anılmamakla birlikte, oralarda malların taksim
edilmesi de caizdir. Orada yoksullar arasında ortak olmak üzere, zekat olarak
toplanan malların bulundurulması da caizdir. Her gelen de oradan yiyebilir. Borçlunun
orada hapsedilmesi, esirin bağlanması, mescidlerde uyumak, hastaların orada
kalması, komşu olanların oraya kapılarının açılması, batıldan uzak olması
şartıyla oralarda şiir okunması da caizdir. Bütün bu hususlara dair yeterli
açıklamalar et- Tevbe Süresi'nde (28. ayetin tefsirinde) ve en-Nur Süresi'nde
(36-38. ayetlerin tefsirinde) ve başka yerlerde geçmiş bulunmaktadır.
5- Allah ile Birlikte
Başkasına İbadet Edilemez:
"Onun için, Allah
ile birlikte hiçbir kimseye dua etmeyin" buyruğu, Mescid-i Haram'da Allah
ile birlikte başkasına dua (ve ibadet) etmeleri dolayısıyla müşriklere bir
azardır. Mücahid dedi ki: Yahudiler ve hristiyanlar kilise ve havralarına
girdiklerinde Allah'a ortak koşuyorlardı. Yüce Allah, peygamberine ve mü'minlere
bütün mescidlere girdikleri takdirde, sadece Allah'a ihlasla dua (ve ibadet)
etmelerini emretmektedir. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Bu sebebten dolayı o
dua ve ibadete kendilerine tapınılmış put ya da başka herhangi bir şeyi ortak
koşmayınız.
Anlamın şöyle olduğu da
söylenmiştir: Mescidleri sadece Allah'ı anmaya tahsis ediniz. Oraları
şakalaşılacak, ticaret yapılacak, oturulacak yerler, yollar edinmeyin.
Mescidlerde Allah'tan başkasına bir pay ayırmayın. Sahih hadiste de şöyle
denilmiştir: "Her kim mescidde bir şey kaybettiğini ilan edecek olursa,
siz de: Allah onu sana geri çevirmesin. Mescidler bunun için bina edilmedi,
deyiniz."
en-Nur Süresi'nde (az
önce belirtilen ayetlerin tefsirinde) mescidlerin ahkamına dair yeterli
açıklamalar geçmiş bulunmaktadır. Allah'a hamdolsun.
6- Mescide Girip
Çıkarken Yapılacak Dua:
ed-Dahhak'ın; İbn
Abbas'tan onun da Peygamber (s.a.v.)'dan rivayet ettiğine göre Peygamber
mescide girdiği vakit önce sağ ayağını atar ve şöyle dua ederdi: "Şüphesiz
ki mescidler Allah'a mahsustur. Onun için Allah ile birlikte hiçbir kimseye dua
(ve ibadet) etmeyin. Allah'ım, ben senin kulunum, senin ziyaretçinim. Ziyaret
edilen herkesin üzerinde bir hak vardır, Sen ziyaret olunanların en
hayırlısısın. Rahmetinle boynumu cehennem ateşinden kurtarmanı Senden
diliyorum." Mescidden çıktı mı önce sol ayağını atar ve şöyle dua ederdi:
"Allah'ım, üzerime
sağnak sağnak hayır yağdır. Bana verdiğin iyi şeyleri benden asla alma. Benim
geçimimi kar sağlamayan bir yorgunluk kılma. Yeryüzünde bana, beni ihtiyaçtan
kurtaracak kadar bir pay takdir buyur.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN