ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

NUH

13

/

14

 

مَّا لَكُمْ لَا تَرْجُونَ لِلَّهِ وَقَاراً {13}

وَقَدْ خَلَقَكُمْ أَطْوَاراً {14}

 

13. "Size ne oluyor ki Allah'ın azametinden hiç korkmuyorsunuz?

14. "Halbuki O, sizi tavr tavr yaratmıştır."

 

Denildiğine göre: Buradaki "red; ummak" buyruğu "korkmak" (mealde olduğu gibi) anlamındadır. Yani siz ne diye Allah'ın azametinden ve herhangi birinizi cezalandırmaya kadir olduğundan korkmuyorsunuz? Yani Allah'tan korkmayı terketmekteki gerekçeniz nedir"

 

Said b. Cübeyr, Ebu'I-Aliye ve Ala b, Ebi Rebah şöyle demişlerdir: Size ne oluyor ki Allah'tan hiçbir sevap ummuyor ve O'nun hiçbir azabından korkmuyorsun uz?

 

Said b. Cübeyr, İbn Abbas'tan şöyle açıkladığını nakletmektedir: Size ne oluyor da Allah'ın azabından korkmuyor, O'nun hiçbir mükafatını ümit etmiyorsunuz?

 

el-Valibi ve ondan el-Avfi: "Size ne oluyor da Allah'ın azametine dair hiçbir bilginiz yok" diye açıklamıştır. Yine İbn Abbas ve Mücahid şöyle demişlerdir: Size ne oluyor da Allah'ın hiçbir azametini görmüyorsunuz?

 

Mücahid ve ed-Dahhak'tan: Size ne oluyor da hiçbir şekilde Allah'ın azametine aldırmıyorsunuz! diye açıkladıkları nakledilmiştir. Kutrub dedi ki:

 

Bu söyleyiş Hicazlıların bir söyleyişidir. Huzeyl, Huzaa ve Mudar ise (aynı kökten olmak üzere): aldırış etmiyorum, anlamında kullanırlar.

 

Vekar; azamet demektir, tevkir de tazim etmek anlamındadır.

Katade dedi ki: Size ne oluyor da Allah'tan hiçbir (iyi) akıbet ümit etmiyorsunuz! Mana şöyle gibidir: Size ne oluyor da Allah'tan imanın (güzel) akibetini ümit etmiyorsunuz?

İbn Keysan dedi ki: Size ne oluyor da O'nu tazim etmeniz dolayısı ile Allah'a ibadet ve itaatından ötürü size hayır vereceğini ümit etmiyorsunuz?

 

İbn Zeyd dedi ki: Size ne oluyor da Allah'a itaat olan hiçbir iş yapmıyorsunuz? el-Hasen: Size ne oluyor da Allah'ın hiçbir hakkını tanımıyor, O'nun hiçbir nimetine şükretmiyorsunuz?

 

Şöyle de açıklanmıştır: Siz ne diye Allah'ı tevhid etmiyorsunuz? Çünkü Allah'ı tazim eden O'nu tevhid etmiş olur, Bir diğer açıklamaya göre vekar (tazim) Allah için sebat göstermek demektir. Yüce Allah'ın: ''Evlerinizde oturun" (el-Ahzab, 33) buyruğu, evlerinizde sebat gösterin demektir.

 

Bunun da anlamı şu olur: Sizler ne diye Allah'ın vahdaniyetini ve O'nun kendisinden başka ilah bulunmayan ilahınız olduğunu tesbit etmiyor ve bunu sebat ile kabul etmiyorsunuz? Bu açıklamayı İbn Bahr yapmıştır.

 

Daha sonra Yüce Allah, bunun delilini onlara göstererek şöyle buyurmaktadır: "Halbuki O, sizi tavr tavr yaratmıştır." Yani O, sizin kendi yaratılışınızda tevhidine delil teşkil eden bir hususu takdir buyurmuştur,

 

İbn Abbas dedi ki: "Tavr tavr" önce nutfe, sonra alaka, sonra da mudğa (bir çiğnem et) aşamalarıdır. Yani yaratılışınız tamam oluncaya kadar sizi merhaleden merhaleye geçirerek yaratmıştır. el-Mu'minun Süresinde (12-14. ayetlerde) belirttiği gibi.

 

"Tavr" sözlükte defa demektir. Yani bunu yapan ve buna güç yetireni tazim etmeniz herşeyden çok O'nun hakkıdır.

 

"Tavr tavr" küçük çocuklar, sonra gençler, sonra yaşlılar ve zayıflar, sonra güçlü kimseler diye de açıklanmıştır. "Tavr tavr" çeşit çeşit, sağlıklı ve hasta, gören görmeyen, zengin ve fakir diye de açıklanmıştır. Bunun huy ve davranış itibariyle birbirlerinden farklı olmaları anlamına geldiği de söylenmiştir.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Nuh 15-16

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR