NUH 8 / 9 |
ثُمَّ
إِنِّي
دَعَوْتُهُمْ
جِهَاراً {8} ثُمَّ
إِنِّي
أَعْلَنتُ
لَهُمْ وَأَسْرَرْتُ لَهُمْ
إِسْرَاراً {9} |
8.
"Sonra ben gerçekten onları yüksek sesle davet ettim.
9.
"Sonra muhakkak ben onlara hem açık açık ilan ettim, hem de kendilerine
gizli gizli söyledim."
"Sonra ben
gerçekten onları yüksek sesle davet ettim." Daveti böylelikle onlara açık
açık ilan ettim.
''Yüksek sesle"
buyruğu "onları davet ettim" fiili ile mastar (meful-i mutlak) olarak
nasbedilmiştir. Çünkü davetin iki çeşidinden birisi de "yüksek sesle,
açıkça davet etmek"dir. Bundan dolayı tıpkı "oturdu" anlamındaki
fiil ile: ''Kalçaları üzerine oturup bacaklarını dikerek ellerini dizlerinin
önünden birleştirmek" lafzının nasbedilmesine benzer. Çünkü bu da oturma
çeşitlerinden birisidir. Ya da "onları ... davet ettim" fiili ile "onlara
yüksek sesle bunları söyledim" anlamında kullanıldığı için nasbedilmiştir.
Bunun "davet
etti" mastarının sıfatı olması da mümkündür. Yüksek sesle çağırmak ya da
çağrısını yüksek sesle yapmak suretiyle anlamındadır. Bu durumda da hal
konumunda mastar olur ve; "Onlara davetimi yüksek sesle yaparak onları
davet ettim" demek olur.
"Sonra muhakkak ben
onlara hem açık açık ilan ettim, hem de kendilerine gizli gizli söyledim."
Yani ben harcamadık bir gayret bırakmadım. Mücahid dedi ki: Açık açık ilan
ettim demek, yüksek sesle bağırdım demektir. "Hem de kendilerine gizli
gizli söyledim" ifadesi de onların birini Öteki görmeden, farketmeden
davet ettim anlamındadır.
"Kendilerine gizli
gizli söyledim." Evlerine gittim demektir.
Nüh (a.s)'ın yaptığını
belirttiği bütün bu işler, onları davet uğrunda ileri derece yaptıklarını ve
davet etmekte hertürlü inceliği kullandığını göstermektedir. ''Muhakkak ben ...
açık açık ilan ettim" lafzındaki "ye" harfini el-Haremi'ler ile
Ebu Amr fethalı, diğerleri ise (harf-i med olarak) sakin okumuşlardır.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN