ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

MÜLK

28

قُلْ أَرَأَيْتُمْ إِنْ أَهْلَكَنِيَ اللَّهُ وَمَن مَّعِيَ

أَوْ رَحِمَنَا فَمَن يُجِيرُ الْكَافِرِينَ مِنْ عَذَابٍ أَلِيمٍ

 

28. De ki: "Bana haber verin! Eğer Allah beni ve benimle beraber olanları helak etse veya bize rahmet buyursa, ya kafirleri acıklı azaptan kim kurtarır?"

 

"De ki: Bana haber verin. Eğer Allah beni. .. helak etse" Yani, ey Muhammed onlara -ki Mekke müşriklerini kastetmektedir ve onlar; " ... yoksa onlar o bir şairdir. Biz onun zamanın ızdırab veren musibetine uğramasını bekliyoruz mu diyorlar?" (et-Tur, 30) buyruğunda olduğu gibi Muhammed (s.a.v.)'ın ölümünü temenni ediyorlardı- de ki: Söyleyin bana eğer biz ölür yahut rahmete mazhar olup, ecellerimiz ertelenecek olursa, sizi Allah'ın azabından kim koruyabilir? O bakımdan sizin, bizim helakimizi beklemenize de, kıyametin kopuşunun acele gelmesini istemenize de ihtiyacınız yoktur.

 

"Beni ... helak etse" buyruğunda "ye" lafzını İbn Muhaysın, el-Müseyyeb!, şeybe, el-A'meş ve Hamza sakin olarak ("nun"dan sonra med harfi olarak) okumuşlar, diğerleri ise fetha ile okumuşlardır. Bununla birlikte hepsi de: "Benimle beraber olanları" lafzındaki "ye"yi fetha ile okumuşlardır. Yalnız Küfeliler "ye"yi sakin olarak okumuşlardır. Ancak Hafs diğerleri gibi fethalı okumuştur.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Mülk 29

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR