ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

HADİD

7

/

9

آمِنُوا بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ وَأَنفِقُوا مِمَّا جَعَلَكُم مُّسْتَخْلَفِينَ فِيهِ فَالَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَأَنفَقُوا لَهُمْ أَجْرٌ كَبِيرٌ {7} وَمَا لَكُمْ لَا تُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالرَّسُولُ يَدْعُوكُمْ لِتُؤْمِنُوا بِرَبِّكُمْ وَقَدْ أَخَذَ مِيثَاقَكُمْ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ {8} هُوَ الَّذِي يُنَزِّلُ عَلَى عَبْدِهِ آيَاتٍ بَيِّنَاتٍ لِيُخْرِجَكُم مِّنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ وَإِنَّ اللَّهَ بِكُمْ

لَرَؤُوفٌ رَّحِيمٌ {9}

 

7. Allah'a ve Resulüne iman edin. Sizi başlarına halife kıldığından da infak edin. Sizden iman edip infak edenler için büyük bir mükafat vardır.

8. Peygamber sizi Rabbinize iman etmeniz için davet edip dururken ve sizden kesin bir söz almış bulunuyorken, size ne oluyor da Allah'a iman etmiyorsunuz? Eğer iman edenler iseniz (sözünüzü yerine getirin).

9. Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kuluna apaçık ayetler indirmekte olandır. Muhakkak ki Allah size elbette çok Raufdur, Rahimdir.

 

"Allah'a ve Resulüne iman edin." Allah'ın bir ve tek olduğunu, Muhammed'in O'nun Rasülü olduğunu tasdik edin.

 

"Sizi başlarına halife kıldığından da infak edin." Tasadduk edin. Allah yolunda infak edin. Maksat farz olan zekattır. Maksat farz olan zekatın dışında çeşitli itaat yolları ile Allah'a yakınlaştırıcı hususlardır, diye de açıklanmıştır.

 

"Sizi başlarına halife kıldığı" buyruğunda mülkün asıl itibariyle Yüce Allah'a ait olduğuna, kulun bu malda ise ancak Allah'ın razı olacağı tasarruf hakkına sahib olduğuna delil vardır. Bu şekildeki bir tasarrufa karşılık da Yüce Allah kulunu cennet ile mükafatlandırır. Halife kılındığı bu malları, Allah'ın haklarını yerine getirmek yolunda infak edip, bu harcamayı, bir kimsenin kendisine izin vermesi halinde başkasının malından harcamasında olduğu gibi kolaylıkla yapabilen bir kimseye, pek çok sevab ve pek büyük bir ecir verilecektir.

 

el-Hasen dedi ki: "Sizi başlarına halife kıldığı" sizden öncekilerden miras almanız süretiyle (halife kıldığı) demektir. Bu açıklama da bu malların gerçekte sizin mallarınız olmadığına ve sizin bu mallara karşı konumunuzun ancak vekiller konumunda olduğuna delildir. O halde bu mallar elinizden alınıp sizden sonrakilere geçmeden önce hakkı yerine getirmek süretiyle bu hususta fırsatı ganimet biliniz.

 

"Sizden iman edip" salih ameller işleyerek Allah yolunda "infak edenler için büyük bir mükafat" ki o da cennettir "vardır."

 

"Peygamber sizi... davet edip dururken ... size ne oluyor da Allah'a iman etmiyorsunuz?" buyruğu azarlamak kastı ile sorulmuş bir sorudur. Yani ileri sürebileceğiniz hiçbir gerekçe bırakılmamışken, iman etmemenizi haklı çıkarmak için ileri sürebileceğiniz mazeret nedir?

 

Bununla şer'ı hükümler gelmeden Önce herhangi bir hükmün ınükellefiyetinin söz konusu olmadığını açıklamaktadır.

 

"Ve sizden kesin söz de almış bulunuyorken" anlamındaki buyruğu Ebu Amr ''Ve sizden kesin bir söz alınmışken" şeklinde meçhul bir fiil olarak okumuştur. Diğerleri ise malum bir fiil olarak "sizden kesin bir söz almış bulunuyorken ... " diye okumuşlardır.

 

Mücahid dedi ki: Burada sözkonusu olan insanlar Adem'in sulbünde bulunuyor iken: Allah sizin Rabbinizdir, sizin O'ndan başka hiçbir ilahınız yoktur, şeklinde insanlardan alınan kesin sözdür:

 

Bir diğer açıklamaya göre; O size akıl vermekle Allah'ın Resulüne uymaya çağıran kesin delil ve belgeleri size karşı örtaya koymuş olmakla sizden kesin söz almış bulunmaktadır.

"Eğer iman edenler iseniz" buyruğu, çünkü siz iman edenlersiniz, demektir. Anlamının: Eğer sizler delillere ve belgelere iman ediyor iseniz (artık iman ediniz) demek olduğu da söylenmiştir.

 

Bir diğer açıklama da şöyledir: Eğer siz herhangi bir gün gerçekten iman edecek iseniz, işte şimdi imanınız için en uygun zamandır. Çünkü Muhammed (s.a.v.)'in peygamber olarak gönderilmiş olduğunun delilleri ve alametleri açıkça ortadadır, bunun belgeleri doğru bir şekilde ortaya konulmuş bulunmaktadır.

 

Eğer siz yaratıcınız olan Allah'a iman edenlerseniz ... anlamında olduğu da söylenmiştir. Çünkü onlar Allah'ın yaratıcılığını kabul ediyorlardı. Bir başka açıklama da şöyledir: Bu, iman eden ve Peygamber (s.a.v.)'ın kendilerinden kesin söz aldıktan sonra irtidad eden bir topluluğa hitaptır, "Eğer iman edenler iseniz" buyruğu eğer sizler imanın şartlarını kabul ve itiraf ediyorsanız ... demektir,

 

"Sizi karanlıklardan" şirk ve küfürden "aydınlığa" imana, Kur'an ile bir başka görüşe göre rasul ile bir diğerine göre davet ile "çıkarmak için kuluna apaçık ayetler" Kur'an-ı Kerim'i kastetmektedir "indirmekte olandır." Mucizeler diye de söylenmiştir.

 

Yani Muhammed (s.a.v.)'ın beraberindeki mucizeler dolayısıyla ona iman etmeniz gerekmektedir ki, bu mucizelerin en büyüğü de Kur'an-ı Kerim'in kendisidir.

"Muhakkak ki Allah size elbette çok Raufdur, Rahimdir."

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Hadid 10

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR