HADİD 4 / 6 |
هُوَ
الَّذِي
خَلَقَ
السَّمَاوَاتِ
وَالْأَرْضَ
فِي سِتَّةِ
أَيَّامٍ
ثُمَّ
اسْتَوَى عَلَى
الْعَرْشِ
يَعْلَمُ
مَا يَلِجُ
فِي الْأَرْضِ
وَمَا
يَخْرُجُ
مِنْهَا
وَمَا يَنزِلُ
مِنَ السَّمَاء
وَمَا
يَعْرُجُ
فِيهَا وَهُوَ
مَعَكُمْ
أَيْنَ مَا
كُنتُمْ
وَاللَّهُ
بِمَا
تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ {4}
لَهُ مُلْكُ
السَّمَاوَاتِ
وَالْأَرْضِ
وَإِلَى
اللَّهِ
تُرْجَعُ
الأمُورُ {5} يُولِجُ
اللَّيْلَ
فِي
النَّهَارِ
وَيُولِجُ
النَّهَارَ
فِي
اللَّيْلِ
وَهُوَ عَلِيمٌ
بِذَاتِ الصُّدُورِ
{6} |
4. O,
gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra da Arş üstüne istiva edendir. O, yere
gireni de, ondan çıkanı da, gökten ineni de, oraya yükseleni de bilendir. Nerede
dursanız, O sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı çok iyi görendir.
5.
Göklerin ve yerin mülkü yalnız O'nundur. Bütün işler Allah'a döndürülür.
6.
Geceyi gündüze bitiştirir; gündüzü de geceye bitiştirir. O kalblerin özünü en
iyi bilendir.
"O, gökleri ve yeri
altı günde yaratan, sonra da Arş üstüne istiva edendir" buyruğuna dair
yeterli açıklamalar daha önceden el-Araf Süresinde (54. ayetin tefsirinde)
geçmiş bulunmaktadır.
"O yere
gireni" oraya giren yağmur ve başka şeyleri "de, ondan çıkanı
da" bitki ve başka şeyleri "gökten ineni de" rızık, yağmur ve
melekleri "oraya yükseleni" oraya yükselen melekleri ve kulların
amellerini "de bilendir."
"Nerede olursanız
O" kudreti, saltanatı (egemenliği) ve ilmiyle "sizinle beraberdir.
Allah yaptıklarınızı çok iyi görendir." Amellerinizi görür. Onlardan
hiçbir şey O'na gizli kalmaz.
Yüce Allah bu ayet-i
kerimede hem "Arş üstüne istiva eden" özelliğini, hem de "O
sizinle beraberdir" özelliğini bir arada zikretmektedir. Bu iki ifadenin
zahirlerini almak bir çelişkidir. O halde burada bir tevilin yapılmasının
kaçınılmaz oluşuna bu delil teşkil etmektedir. Tevilden yüz çevirmek ise
çelişkiyi kabul etmektir. İmam Ebu'I-Meali de şöyle demiştir: Muhammed
(s.a.v.); İsra gecesinde, balığın karnında iken Metta oğlu Yunus'tan Yüce
Allah'a daha yakın değildi. Bu daha önce geçmiş bulunmaktadır.
"Göklerin ve yerin
mülkü yalnız O'nundur." Bu tekrarlama tekid içindir. Yani gerçek manada
mabud sadece O'dur.
"Bütün işler"
ahirette bütün mahlukatın işleri "Allah'a döndürülür." el-Hasen,
el-A'rec, Yakub, İbn Amir, Ebu Hayve, İbn Muhaysın, Humeyd, el-A'meş, Hamza,
el-Kisai ve Halef "döndürülür" anlamındaki buyruğu "te"
harfini üstün, "cim" harfini de kesreli olarak: "Döner"
diye okumuşlardır. diğerleri ise: ''Döndürülür" diye okumuşlardır.
"Geceyi gündüze
bitiştirir, gündüzü de geceye bitiştirir." buyruğu(na dair açıklamalar)
daha önceden Al-i İmran Süresi'nde (27. ayetin tefsirinde) geçmiş
bulunmaktadır.
"O, kalblerin özünü
en iyi bilendir." Kalblerde, vicdanlarda bulunanlar O'na gizli kalmaz. Bu
sıfatlara sahib olana ibadetin terkedilip başkasına ibadet edilmesi doğru
olamaz.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN