RAHMAN 66 / 69 |
فِيهِمَا عَيْنَانِ
نَضَّاخَتَانِ
{66} فَبِأَيِّ
آلَاء
رَبِّكُمَا
تُكَذِّبَانِ
{67} فِيهِمَا
فَاكِهَةٌ
وَنَخْلٌ
وَرُمَّانٌ {68}
فَبِأَيِّ
آلَاء
رَبِّكُمَا
تُكَذِّبَانِ
{69} |
66.
İkisinde de suları durmaksızın coşan iki pınar vardır.
67. O
halde; Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?
68.
İkisinde de meyve, hurma ve nar vardır.
69. O halde;
Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?
"İkisinde de suları
durmaksızın coşan." İbn Abbas'tan gelen açıklamaya göre suları durmaksızın
kaynayan "iki pınar vardır."
"Coşmak" diye
"hı" harfi ile kullanılan ifade: "Sızmak, ince ince akmak"dan
daha çok su akıtmayı ifade eder. Yine İbn Abbas'tan gelen rivayete göre; hayır
ve bereket ile kaynayıp coşan, demektir. el-Hasen ve Mücahid de böyle
açıklamışlardır.
İbn Mesud, yine İbn
Abbas ve Enes de şöyle demişlerdir: Yüce Allah'ın dostlarına yağmur tanelerinin
serpilmesi gibi, cennet ehli üzerine onların evlerinde misk, anber ve kafur
akar.
Said b. Cübeyr dedi ki:
Çeşitli meyveler ve sular ile durmadan coşar demektir.
et-Tirmizi (el-Hakim)
şöyle demektedir: Çeşitli meyveler, nimetler, süslü cariyeler, eğerle takımları
bulunan atlar ve rengarenk elbiseler ile (bol bol akar) diye açıklamışlardır.
Yine et-Tirmizi şöyle demiştir: İşte bu "durmadan coşma"nın
"akmak"dan daha fazla olduğunu göstermektedir.
Bu iki pınarın kaynayıp
coştuktan sonra aktıkları da söylenmiştir. "İkisinde de meyve, hurma ve
nar vardır" buyruğuna dair açıklamalarımızı da iki başlık halinde
sunacağız:
1- Hurma ve Nar Meyve
midir?:
2- Meyve Yemeyeceğine
Dair Yemin Edip Nar veya Taze Hurma Yiyenin Durumu:
1- Hurma ve Nar Meyve
midir?:
Kimi ilim adamı, nar ve
hurma meyvelerden değildir, demiştir. Çünkü bir şey yine kendisinden olana
atfedilmez. Kendi türünden olmayan üzerine ancak atfedilebilir. İfadenin
zahirinden anlaşılan da budur.
Cumhur ise şöyle
demektedir: Hurma ve nar meyve türündendir. Yüce Allah'ın ayrıca hurma ve
nardan sözetmesi, onların üstünlükleri ve meyveler arasındaki güzel yerlerinden
ötürüdür. Yüce Allah'ın: ''Namazları ve özellikle orta namazı koruyunuz. "
(el- Bakara, 238) buyruğu ile: "Kim Allah'a, meleklerine, peygamberlerine,
Cebrail ve Mikaile düşman olursa ... "(el-Bakara, 98) buyruklarına
benzemektedir. Bu husus daha önceden (belirtilen ayetlerin tefsiri yapılırken)
geçmiş bulunmaktadır.
Bir diğer açıklamaya
göre bunları tekrarlamasının sebebi şudur: Hurma ve nar o dönemde onlara göre;
şimdi bizim için buğday konumunda idiler. Çünkü hurma genel olarak onların
gıdaları idi. Nar da diğer meyvelere benzemektedir. Bu ikisine duydukları
ihtiyaç dolayısı ile bunları çokça dikerlerdi. Onların sahip oldukları
meyveler, hoşlarına giden çeşitli mahsuller arasında yer alırdı. O halde meyve
sözkonusu edildikten sonra ayrıca hurma ve nardan sözedilmesi, bunların
oralarda ve Medine'den Mekke'ye, oradan da onlara yakın Yemen topraklarına
kadar çokça bulunmalarından dolayıdır. İşte bu sebeple Yüce Allah bu iki
mahsulden meyvelerden ayrı olarak sözettiği gibi, meyvelerden de ayrıca
sözetmiştir.
Bir diğer açıklamaya
göre meyveler arasında hurma ve narın sözkonusu edilmesi, hurma ağacının
meyvesi olan hurmanın hem meyve, hem yiyecek olmasından, narın ise hem meyve,
hem de ilaç olmasından dolayıdır. O bakımdan bunlar sadece meyve kastıyla
yenilen şeylerden değildir. Bundan dolayı Ebu Hanife -Allah'ın rahmeti üzerine
olsun- hiçbir meyve yememek üzere yemin edip nar yahutta taze hurma yiyen
kimsenin yeminini bozmayacağını söylemiştir. Bu da bir sonraki başlığın
konusudur.
2- Meyve Yemeyeceğine
Dair Yemin Edip Nar veya Taze Hurma Yiyenin Durumu:
Ebu Hanife dedi ki: Bir
kimse hiçbir meyve yemeyeceğine dair yemin edip nar yahut taze hurma yiyecek
olursa, yemini bozulmaz. Ancak iki arkadaşı (Ebu Yusuf ve Muhammed) ile diğer
insanlar bu hususta ona muhalefet etmişlerdir.
İbn Abbas dedi ki:
Cennetteki bir nar, semeri olan deve gibidir. İbnu'l-Mubarek de şunları
söylemektedir: Bize Sufyan, Hammad'dan naklen haber verdi. Hammad, Said b.
Cubeyr'den, o İbn Abbas'tan rivayetle dedi ki: Cennetteki hurma ağaçlarının
gövdeleri yeşil zümrüttür, dalları kırmızı altındır, yaprakları da cennet
ehlinin giyeceğidir, gömlekleri ve cübbeleri onlardandır. Bu ağaçların
meyveleri büyük testiler ve büyük kovalar gibidir. Sütten daha beyaz, baldan
tatlı, tereyağından yumuşaktır, çekirdeği de yoktur.
(İbnu'l-Mubarek) dedi
ki: Ayrıca bize el-Mesudi, Amr b. Murre'den anlattı, o Ebu Ubeyde'den şöyle
dediğini nakletti: Cennetin hurma ağaçları -kökünden dalına kadar herşey- son
derece tertibli ve düzenlidir. Mahsülleri büyük testileri andırır. Bir meyve
koparıldı mı bir başkası onun yerini alır. Cennetin suları yatakları olmaksızın
akar ve bir salkım oniki ziradır.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN