ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

RAHMAN

58

/

61

كَأَنَّهُنَّ الْيَاقُوتُ وَالْمَرْجَانُ {58} فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ {59} هَلْ جَزَاء الْإِحْسَانِ إِلَّا الْإِحْسَانُ {60} فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ {61}

 

58. Onlar sanki yakut ve mercandır.

59. O halde; Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

60. İyiliğin karşılığı iyilikten başkası olabilir mi?

61. O halde; Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

 

"Onlar sanki yakut ve mercandır" buyruğu ile ilgili olarak Tirmizi'nin, Abdullah b. Mesud'dan kaydettiği rivayete göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Cennetlik kadınlardan bir kadının bacağının beyazlığı yetmiş kat elbisenin arkasından dahi görülür. Hatta kemiğinin iliği dahi görülür." Çünkü Yüce Allah: "Onlar sanki yakut ve mercandır" diye buyurmaktadır. Yakuta gelince o öyle bir taştır ki, sen onun içine bir ip geçirecek olup ta onu görmek istersen yakutun gerisinden o ipi görebilirsin. Bu hadis mevkuf olarak da rivayet edilmektedir.

 

Amr b. Meymun dedi ki: Huru'l-İynden olan bir kadın yetmiş kat elbise giydiği halde bunun arkasından bacağının kemiğinin iliği, tıpkı kırmızı şarabın beyaz camdan görülmesi gibi görülür.

 

el-Hasen dedi ki: Huriler yakut kadar arı duru ve mercan gibi beyazdırlar.

 

"iyiliğin karşılığı iyilikten başkası olabilir mi?" buyruğundaki: " ... mi" dilde dört anlamda kullanılır.

 

Bazan -muhakkak anlamına gelen: (...) anlamına kullanilır. Yüce Allah'ın: "insan üzerinden öyle bir süre geçmiştir ki" (İnsan, 1) buyruğunda olduğu gibi.

 

Yüce Allah'ın: "Siz de Rabbinizin vaadettiğini gerçek buldunuz mu?" (el-A'raf, 44) buyruğunda olduğu gibi soru anlamına kullanılır. Bazan da Yüce Allah'ın: "Artık vazgeçtiniz mi?" (el-Maide, 91) buyruğunda olduğu gibi emir anlamında ...

 

Bazan da Yüce Allah'ın: "Peygamberler üzerinde apaçık tebliğden başka bir görev var mı?" (en-Nahl, 35) buyruğu ile: "iyiliğin karşılığı iyilikten başkası olabilir mi?" buyruğunda olduğu gibi olumsuzluk halinde; (...) anlamında kullanılır. İkrime dedi ki: Yani la ilahe illallah diyen kimsenin mükafatı cennetten başkası olabilir mi? İbn Abbas dedi ki: La ilahe illallah deyip Muhammed (s.a.v.)'ın getirdikleri gereğince amel eden kimseye cennetten başka bir karşılık yoktur, demektir.

 

Şöyle de açıklanmıştır: Dünyada iyilik yapmış kimseye, ahirette de iyilik yapılmaktan başka bir mükafat olur mu? Bu açıklamayı İbn Zeyd yapmıştır.

 

Enes'in rivayetine göre Peygamber (s.a.v.) Yüce Allah'ın: "iyiliğin karşılığı iyilikten başkası olabilir mi?" buyruğunu okuduktan sonra: "Rabbinizin ne buyurduğunu biliyor musunuz?" diye sormuştur. Ashab: Allah ve Resulü daha iyi bilir deyince, Hz. Peygamber buyurdu ki: "Kendisine tevhid nimetini ihsan ettiğim kimseye cennetten başka bir mükafat yoktur. 

 

İbn Abbas'ın rivayetine göre de Peygamber (s.a.v.) bu ayet-i kerimeyi okuyup şöyle buyurmuştur: "Yüce Allah buyuruyor ki: Beni tanımak ve beni tevhid etmek nimetini kendisine ihsan etmiş olduğum kimseye mükafatım, onu rahmetimle cennetime ve kutsal zatımın yakınlığına yerleştirmekten başkası değildir. ''

 

(Cafer) es-Sadık dedi ki: Ezelde kendisine ihsanda bulunduğum kimsenin üzerindeki iyiliği ebediyyen korumaktan başka bir mükafatı olur mu?

 

Muhammed b. el-Hanefiyye ve el-Hasen de şöyle demişlerdir: O iyi kimselerin üzerine de, günahkarların üzerine de serbestçe salınmıştır. Bu da dünyada günahkarlara, ahirette de iyilere serbestçe salınmıştır, demektir.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Rahman 62-65

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR