ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

RAHMAN

52

/

55

فِيهِمَا مِن كُلِّ فَاكِهَةٍ زَوْجَانِ {52} فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ {53} مُتَّكِئِينَ عَلَى فُرُشٍ بَطَائِنُهَا مِنْ إِسْتَبْرَقٍ وَجَنَى الْجَنَّتَيْنِ دَانٍ {54} فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ {55}

 

52. İkisinde de her meyveden çifter çifter vardır.

53. O halde; Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

54. Astarları kalın ipekten döşemelere yaslanmışlar olarak. Her iki cennetin de (meyvelerinin) toplanışı yakındır.

55. O halde, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

 

"İkisinde de her meyveden çifter çifter vardır." İki çeşit vardır ve her iki türü de tatlı ve lezzetlidir.

 

İbn Abbas dedi ki: Dünyada tatlı olsun, acı olsun ne kadar ağaç varsa, mutlaka o ağaçtan cennette de vardır. Hanzal (Ebu Cehil karpuzu) dahiL. Şu kadar var ki o, cennette tatlı olacaktır. Şöyle de açıklanmıştır: Biri yaş, diğeri kuru olmak üzere iki çeşit olacaktır. üstünlük ve lezzetleri bakımından biri diğerinden üstün olmayacaktır.

 

Bir başka açıklamaya göre; Yüce Allah bu iki cennetin daha aşağı mertebedeki iki cennetten üstün olduklarını kastetmiştir. Burada akan iki pınardan sözettikten sonra orada (66. ayette) suları coşan iki pınardan sözetmektedir. Suların coşması ise suların akmasından daha aşağı mertebededir. Şöyle buyurmuş gibidir: Daha sonra sözkonusu edilecek iki cennette her meyveden bir çeşit vardır. Bu cennette ise her meyveden iki çeşit vardır.

 

"Astarları kalın ipekten döşemelere yaslanmışlar olarak" buyruğundaki; "Yaslanmışlar olarak" lafzı hal olarak nasbedilmiştir. "Döşemeler" lafzı (...)'in çoğuludur. Ebu Hayve "re" harfini sakin olarak; (...) diye okumuştur.

 

"Astarları" lafzı da, (...) in çoğuludur. Bu da yüzün altındaki kumaşa denilir. "Kalın ipek" demektir.

 

Yani yere temas eden astarları bu şekilde olursa, yüzünün nasıl olacağını var sen düşün. Bu açıklamayı İbn Abbas ve Ebu Hureyre yapmıştır. Said b. Cubeyr'e: Astarlar kalın ipekten olursa ya yüzler nedendir? diye sorulmuş, o da şu cevabı vermiştir: Bu da Yüce Allah'ın: "Onlara o işlediklerine mükafat olmak üzere gözleri aydınlatan ne nimetler gizlendiğini hiçbir kimse bilemez" (es-Secde, 17) buyruğunda sözü edilenler cümlesindendir.

 

İbn Abbas dedi ki: Yüce Allah size bu döşemelerin astarlarını anlattı ki, kalpleriniz onları tasavvur edebilsin. Yüzlerine gelince, bunları Allah'tan başkası bilemez.

 

Peygamber (s.a.v.)'den rivayet edilen haberde belirtildiğine göre o şöyle buyurmuştur: "O döşemelerin yüzleri ise parıldayan bir nurdur. ''

 

el-Hasen'den rivayete göre o şöyle demiştir: Astarları kalın ipekten, yüzleri ise katılaşmış nurdandır. Yine el-Hasen'den rivayete göre: "Astarlar" bizzat yüzler demektir. Bu aynı zamanda el-Ferra'nın da görüşüdür. Bu görüş Katade'den de rivayet edilmiştir. Çünkü Araplar yüze de astar derler. Mesela: "Bu semanın yüzüdür, bu semanın astarıdır" diye bizim gördüğümüz semanın yüzünü sözkonusu ederler. Ancak İbn Kuteybe ve başkaları bunu kabul etmeyerek şöyle derler: Böyle bir anlatım ancak herbir tarafı birtakım kimselerce görülen ve iki tarafı da birbirine eşit iki yüzü bulunan şeyler hakkında sözkonusu olabilir. Senin ve başkalarının arasında bulunan duvar gibi. Semanın durumu da işte buna göredir.

 

"Her iki cennetin de toplanışı yakındır" buyruğundaki: ''Toplanış" ağaçtan toplanan mahsuller demektir. Toplanılan her şey hakkında:

 

"O bize toplanan güzel bir mahsul getirdi" denilir. "Toplanmış meyve" denilir ki bu da "fail" vezninde olup, toplanması zamanını ifade eder. Şair de şöyle demiştir: "İşte bu benim topladıklarım ve onların en güzelleri onun ağzında, Oysa her mahsul toplayanın eli kendi ağzında."

 

"Cim" harfi kesreli olarak; (...) diye de okunmuştur. "Yakın" demektir.

 

İbn Abbas dedi ki: Ağaç dallarını o kadar yakınlaştırır ki Allah'ın dostu dilerse ayakta, dilerse otururken, dilerse de yatarken bunun meyvesini toplayabilir. Uzaklık ya da daldaki bir diken, elini geri çekmesine sebep olmaz.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Rahman 56-57

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR