ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

RAHMAN

46

/

47

 

وَلِمَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّهِ جَنَّتَانِ {46}

 فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ {47}

 

46. Rabbinin huzurunda durmaktan korkana da iki cennet vardır.

47. O halde; Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

 

"Rabbinin huzurunda durmaktan korkana da iki cennet vardır" buyruğuna dair açıklamalarımızı iki başlık halinde sunacağız:

 

1- Rabbin Huzuruna Varmak:

2- iki Cennet Kime ve Hangi Sebeplerden Dolayı Verilecektir?:

 

1- Rabbin Huzuruna Varmak:

 

Yüce Allah cehennemliklerin hallerini sözkonusu ettikten sonra, iyi kulları için neler hazırladığını sözkonusu etmektedir. Buyruğun anlamı şudur:

 

Hesab için Rabbinin huzurunda durmaktan korkup da masiyeti terkeden kimseye (iki cennet vardır). Buna göre; "Huzurda durmak" ayakta durmak anlamında bir mastardır.

 

Bir açıklamaya göre Rabbinin üzerinde oluşundan korkan, demektir. Bu da Rabbinin kendisini kontrol etmesinden ve ona muttali olmasından korkan demek olur. Bunu Yüce Allah'ın: "Her nefsin bütün kazandığınl gözetleyen (Allah müşriklerin putları gibı) midir'' (Ra'd, 33) açıklamaktadır.

 

Mücahid ve İbrahim en-Nehai şöyle demişlerdir: Burada sözü edilen şahıs, bir masiyet işlemeyi kararlaştırıp Allah'ı hatırladıktan sonra O'nun korkusuyla o günahı işlemeyi terkeden kimsedir.

 

2- iki Cennet Kime ve Hangi Sebeplerden Dolayı Verilecektir?:

 

Bu ayet-i kerime şuna delildir: Bir kimse hanımına: Şayet ben cennet ehlinden değil isem sen de benden boş ol dese ve eğer bu kimse bir masiyet işlemeyi kararlaştırmış olmakla birlikte Allah'tan korktuğundan ve O'ndan utandığından dolayı terketmiş ise, onun bu yemini bozulmaz. Süfyan es-Sevri de böyle demiş ve buna göre fetva vermiştir.

 

Muhammed b. Ali et-Tirmizi şöyle demektedir: Böyle bir kimseye cennetin biri Rabbinden korkusundan ötürü, diğeri ise arzusunu, şehvetini terkettiğinden ötürü verilecektir.

İbn Abbas da şöyle demiştir: Farzları eda ettiği halde birlikte, Rabbinin huzurunda durmaktan korkan kimse kastedilmektedir.

 

"Makam: Huzurda durmak, yer" diye açıklanmıştır. Yani -önceden geçtiği gibi- hesab için Rabbinin huzurunda durmaktan korkan kimse demek olur. Burada "huzurda durma"nın kul hakkında olması, sonra da bunun Allah'a izafe edilmiş olması da mümkündür. Bu da Yüce Allah'ın: "Onların ecelleri geldiğinde" (el-A'raf, 34) buyruğu ile bir başka yerdeki: "Şüphesiz ki Allah'ın (takdir ettiğı) eceli geldi mi geri bırakılmaz. "(Nuh, 4) buyruklarında geçen "ecel"e benzemektedir.

 

"İki cennet vardır." Yani korkan herkese başlı başına iki cennet vardır.

Korkan herkes için iki cennet verilecektir. Bütün korkanlara iki cennet verilecektir diye açıklanmış ise de birincisi daha kuvvetli görülmektedir.

 

İbn Abbas'tan rivayete göre o Peygamber (s.a.v.)'ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İki cennet, cennetin eni kadar iki bahçedir. Bunların herbirisi yüz yıllık bir mesafedir. Herbirisinin ortasında da nurdan bir ev vardır. Nağme çıkararak ve yeşilliği ile salınmayan hiçbir şeyi yoktur. O bahçenin kararı sabittir, ağaçları da sabittir." Bunu el-Mehdevi zikretmiş olup, es-Sa'lebi de bunu Ebu Hureyre yoluyla gelen bir hadis olarak kaydetmiştir.

 

Bir diğer açıklamaya göre; iki cennet, kendisi için yaratılmış olan bir cennet ile mirasçısı olacağı diğer cennettir (bahçedir.)

 

Bir diğer açıklamaya göre iki cennetten birisi, kendisinin konaklayacağı yer, diğeri ise eşlerinin konaklayacağı yerdir. Tıpkı dünyadaki ileri gelen başkanların yaptıkları gibi.

 

Bir başka açıklamaya göre iki cennetten birisi, onun meskeni, diğeri ise bahçesi olacaktır. Bu iki cennetten birisi köşklerinin aşağı tarafları, diğeri ise yukarı tarafları olduğu da söylenmiştir.

 

Mukatil dedi ki: Bu iki cennet, Adn cenneti ile Naim cennetidir.

 

el-Ferra da şöyle demiştir: Bu tek bir cennettir, ayet sonu olduğu için tesniye gelmiştir. Ancak el-Kutebi bunu kabul etmeyerek şöyle demiştir: Cehennemin bekçileri aslında yirmi kişidir, ama ondokuz kişi oldukları ayet sonlarına riayet olsun diye sözkonusu edilmiştir, denilemez. Aynı şekilde Yüce Allah: "ikisinin de (gölgelikli) dalları vardır"(Rahman, 48) diye buyurmaktadır.

 

Ebu Cafer en-Nehhas dedi ki: el-Ferra şöyle demiştir: Bu tek bir cennet olabilir. Şiirde de bunun iki cennet olduğu sözkonusu edilmiş olabilir. Ancak böyle bir görüş Yüce Allah'ın kitabı hakkında yapılacak en büyük hatalardandır. Çünkü Yüce Allah: "İki cennet vardır" diye buyurmakta, sonra da bunları "ikisinde ... vardır" diye nitelendirmektedir. Şimdi buyruğun zahirinden anlaşılanı bırakarak: Bunun tek bir cennet olması mümkündür deyip, şiiri delil diye göstermesi doğru bir şey değildir.

 

Bir açıklamaya göre cennetlerin iki tane, olması bir yerden diğerine gidip gelmekle cennetlik kişinin sevincinin kat kat arttırılması içindir.

 

Denildiğine göre bu özel olarak Ebu Bekir es-Sıddık (r.a) hakkında cennetin takva sahiplerine yakınlaştırılıp, cehennem ateşinin günahkarlara açıkça gösterileceği günü hatırlaması üzerine inmiştir. Bunu Ata ve İbn Şevzeb söylemişlerdir.

 

ed-Dahhak şöyle demiştir: Hayır, o bir gün susuzken süt içmiş ve bu hoşuna gitmişti. Bu süte dair soru sorunca sütün helal olmayan bir yerden elde edildiğini ona söylediler. O da kendisini kusturarak sütü çıkardı. Resulullah (s.a.v.) da ona bakıp duruyordu. Bunun üzerine: "Allah'ın rahmeti üzerine olsun. O'nun hakkında bir ayet indirdi" deyip, ona bu ayeti okudu.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Rahman 48-51

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR