ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

RAHMAN

41

/

45

يُعْرَفُ الْمُجْرِمُونَ بِسِيمَاهُمْ فَيُؤْخَذُ بِالنَّوَاصِي وَالْأَقْدَامِ {41} فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ {42} هَذِهِ جَهَنَّمُ الَّتِي يُكَذِّبُ بِهَا الْمُجْرِمُونَ {43} يَطُوفُونَ بَيْنَهَا وَبَيْنَ حَمِيمٍ آنٍ {44} فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ {45}

 

41. Günahkarlar yüzlerinden tanınacak da, alınlarından ve ayaklarından yakalanacak.

42. O halde; Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

43. İşte bu, o günahkarların yalan saydığı cehennemdir.

44. Onlar bunun ile sıcak su arasında gidip geleceklerdir.

45. O halde; Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

 

"Günahkarlar yüzlerinden tanınacak" buyruğu hakkında el-Hasen şöyle demektedir: Yüzlerinin siyahlığından, gözlerinin morluğundan tanınacaklar. Çünkü Yüce Allah: "Biz günahkarları o gün gözleri morarmış halde haşrederiz." (Ta-Ha, 102); "O günde kimiyüzler ağaracak, kimiyüzler kararacaktır." (Al-i İmran, 106) diye buyurmaktadır.

 

"Alınlarından ve ayaklarından yakalanacak." Yani melekler alınlarından yakalayacaktır. Bu da, meleklerin onların başlarının perçemlerinden ve ayaklarından yakalayarak cehenneme atacaklardır, demektir.

 

"(...) Alınlar" (...)'in çoğuludur.

 

ed-Dahhak şöyle demiştir: Alnı ve ayakları, sırtının arka tarafından bir zincir ile biraraya getirilecektir. Yine ondan; adamın ayakları alınıp, sırtı kırılıncaya kadar alnı ile biraraya getirilecek, sonra da cehenneme atılacaktır, dediği rivayet edilmiştir.

 

Bir başka açıklamaya göre; ona böyle yapılmasının sebebi, azabının daha çok ağırlaştırılması ve görüntüsünün daha ileri derecede kötüleştirilmesi içindir. Yine denildiğine göre; melekler onları cehennem ateşine doğru sürüklerken, kimi zaman alınlarından onları yakalayıp yüzüstü çekecekler, kimi zaman da ayaklarından yakalayıp başı yerde olduğu halde sürükleyeceklerdir.

 

"İşte bu, günahkarların yalan saydığı cehennemdir." Yani onlara: İşte size haber verilmiş olan ve sizin yalan saydığınız cehennem ateşi budur, denilecektir.

 

"Onlar bunun ile sıcak su arasında gidip geleceklerdir" buyruğu hakkında Katade şöyle demiştir: Bir sefer sıcak suya, bir sefer Cahime gidip geleceklerdir. Cahim de cehennem ateşidir, Hamim ise sıcak su demektir.

 

"Sıcak" lafzı üç türlü açıklanmıştır. Birincisine göre sıcaklığı ve kaynaması en ileri derecede olan su demektir. Bu açıklamayı İbn Abbas, Said b. Cübeyr ve es-Süddi yapmıştır. Nabiğa ez-Zübyani'nin şu beyitinde de bu anlamdadır: "Gaddarlık ve hainlik etmiş bir sakal boyanır, Karın bölgesinden gelen, katıksız ve oldukça sıcak bir kırmızı renge."

 

Katade dedi ki: Bu, Allah'ın gökleri ve yeri yarattığından beri kaynayan bir sudur. Yüce Allah şöyle demektedir: Onlar cehennem ateşinden kurtulmak için yardım isteyeceklerinde, onların kurtuluş için sığınakları bu olacaktır. Ka'b dedi ki: Bu cehennem vadilerinden bir vadidir. Cehennem ehlinin irinleri burada toplanır. Zincirleriyle birlikte oraya daldırılırlar. Nihayet eklemleri bile birbirinden kopar. Daha sonra Yüce Allah onlara yeni bir hilkat vermiş olduğu halde oradan çıkarlar, bu sefer cehennem ateşine atılırlar. İşte Yüce Allah'ın: "Onlar bunun ile sıcak su arasında gidip geleceklerdir" buyruğu bunu anlatmaktadır.

 

Yine Ka'b'dan: Bu hazır olan demektir, dediği rivayet edilmiştir. Mücahid de şöyle demiştir: Bu içilme zamanı gelmiş ve en ileri dereceye ulaşmış olan demektir.

 

Kıyametin dehşetleri ile günahkarların cezalandırılmasına dair anlatılan bu hususların nimet olma yönü ise; bunun kişileri günahlardan alıkoyucu ve itaatlere teşvik edici özelliğinin olmasıdır.

 

Peygamber (s.a.v.)'dan rivayet edildiğine göre o gece vaktinde bir gencin:

"Artık gök yarılıp yağ tortusunu andıran kırmızı bir gül gibi olduğu zaman ... " buyruğunu okuduğumı duymuş. Genç burada durmuş ve gözyaşı onu devam etmekten alıkoymuş, bunun üzerine şöyle demeye başlamış: Semanın çatlayacağı o gün vay halime! Vay halime! Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Evet, ey genç! Bu şekilde vay haline! Fakat nefsim elinde olana yemin ederim ki; semadaki melekler bile senin ağlaman dolayısıyla ağladı. ''

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Rahman 46-47

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR