RAHMAN 24 / 25 |
وَلَهُ
الْجَوَارِ
الْمُنشَآتُ
فِي الْبَحْرِ
كَالْأَعْلَامِ {24} فَبِأَيِّ
آلَاء
رَبِّكُمَا
تُكَذِّبَانِ
{25} |
24.
Denizde dağlar gibi yükseltilmiş akıp giden gemiler O'nundur.
25. O
halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?
"Denizde dağlar
gibi yükseltilmiş" buyruğundaki: "Dağlar gibi" demektir. "Uzunca
(yüksekçe) dağ" demektir. Şair de şöyle demiştir: "Onlar bir dağı
aşıp geçtiler mi bir diğer dağ görünür."
O halde denizde gemiler,
karadaki dağlar gibidir. Buna dair açıklamalar daha önce eş-Şura Suresi'nde
(32-33. ayetlerin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır.
"Yükseltilmiş"
anlamındaki: (...) lafzı genel olarak "şın" harfi üstün olarak
okunmuştur. Katade: Akmak için yaratılmış anlamındadır, demiştir. Bu lafız
"inşa"dan alınmış bir kelimedir, demiştir. Mücahid de: Yelkenlerinin
direkleri yüksekçe tutulmuş gemilerdir, demiştir. Eğer yelkenlerinin direkleri
yüksek değil ise bunlara bu isim verilmez. el-Ahfeş de: Bunlar akıp giden
gemiler demektir, demiştir. Hadiste de şöyle denilmektedir: Ali (r.a) yelkenli
gemiler görmüş ve bunun üzerine: "Bu akıp giden gemiler hakkı için ne
Osman'ı öldürdüm, ne de öldürülmesine yardımcı oldum" demiştir.
Hamza ile Ebu Bekr'in
rivayetine göre -ki ondan farklı rivayetler de gelmiştir- Asım: (...) şeklinde
"şın" harfi esreli olarak, "yolculuğu başlatanlar"
anlamında okumuşlardır ki, böylelikle fiil mecaz ve anlamın genişletilmesi
suretiyle ona izafe edilmiş olmaktadır. Bunun, yelkenlerini yükselten gemiler
anlamında olduğu da söylenmiştir. "Şın" harfini ötreli okuyanlar ise;
yelkenleri yükseltilmiş diye açıklarlar.
Yakub: "Akıp giden
...ler" lafzını vakıf halinde "ye" ile okurken, diğerleri bunu
hazfetmişlerdir.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN