NECM 23 / 26 |
إِنْ هِيَ
إِلَّا
أَسْمَاء
سَمَّيْتُمُوهَا
أَنتُمْ
وَآبَاؤُكُم
مَّا
أَنزَلَ اللَّهُ
بِهَا مِن
سُلْطَانٍ
إِن
يَتَّبِعُونَ
إِلَّا
الظَّنَّ
وَمَا تَهْوَى
الْأَنفُسُ وَلَقَدْ
جَاءهُم
مِّن
رَّبِّهِمُ
الْهُدَى {23}
أَمْ
لِلْإِنسَانِ
مَا
تَمَنَّى {24}
فَلِلَّهِ الْآخِرَةُ
وَالْأُولَى
{25} وَكَم مِّن
مَّلَكٍ فِي
السَّمَاوَاتِ
لَا تُغْنِي شَفَاعَتُهُمْ
شَيْئاً
إِلَّا مِن
بَعْدِ أَن
يَأْذَنَ
اللَّهُ
لِمَن يَشَاءُ
وَيَرْضَى {26} |
23.
Onlar ancak sizin ve atalarınızın adlandırdığı ve Allah'ın kendileri hakkında
hiçbir delil indirmediği birtakım (boş) isimlerden ibarettir. Onlar ancak zanna
ve nefislerin hevasına uyarlar. Halbuki andolsun ki Rabblerinden kendilerine
hidayet gelmiştir.
24. Ya
insana umduğu her şey mi var?
25.
Dünya da, ahiret de Allah'ındır.
26.Göklerde
nice melek vardır ki, Allah'ın dileyip razı olduğu kimseye izin vermedikçe
şefaatleri hiçbir işe yaramaz.
"Onlar ancak sizin
ve" bu hususta kendilerini taklid ederek "atalarınızın adlandırdığı
ve Allah'ın kendileri hakkında hiçbir delil" belge ya da burhan
"indirmediği birtakım (boş) isimlerden ibarettir." Yani bu putlar
"ancak sizin ... adlandırdığınız (boş) isimlerden ibarettir." Yani
siz bu putları yonttunuz ve bunlara ilah diye isim verdiniz.
"Onlar ancak
zanna" buyruğu, ile hitab üslubundan haber verme üslubuna dönülmektedir.
Yani bunlar ancak zanna "ve nefislerin hevasına" nefislerin
meylettiği şeylere "uyarlar."
"Uyarlar"
anlamındaki lafız genel olarak; (...) diye "ye" ile okunmuştur. Ancak
İsa b. Ömer, Eyyub, İbn es-Semeyka "te" ile muhatab kipi olarak:
"Uyarsınız" diye okumuşlardır. İbn Mesud ve İbn Abbas'ın da kıraati
budur.
"Halbuki andolsun
ki Rabblerinden kendilerine hidayet" Resulü vasıtasıyla bunların ilah
olmadıklarına dair açıklama "gelmiştir."
"Ya insana
umduğu" yani canının çektiği "her şey mi var?" Onun için böyle
bir şey sözkonusu değildir, demektir.
Bir diğer açıklamaya
göre: "Ya insana" erkek evlatlardan "umduğu herşey mi var?"
Aralarında kız çocuğu olmaksızın bütün çocuklarının erkek olmasını mı ümit
eder?
Bir diğer açıklamaya
göre; "ya insana" cezalandırılması sözkonusu olmaksızın "umduğu herşey
mi var?" Durum böyle değildir, demektir.
Bir diğer açıklama:
"Ya insana" peygamberliğin yanlızca kendisine verilerek başkasının
ondan herhangi bir pay sahibi olmaması şeklinde; "umduğu herşey mi
var?"
Bir diğer açıklama:
"Ya insana" putların şefaat edeceği şeklinde "umduğu her şey mi
var?"
Ayet en-Nadr b. el-Haris
hakkında inmiştir. el-Velid b. el-Muğire hakkında indiği söylendiği gibi, sair
kafirler hakkında indiği de söylenmiştir.
"Dünya da, ahiret
de Allah'ındır." Dilediğine verir, dilediğine vermez.
Herhangi bir kimsenin
temenni ettiği şeyleri değiL.
"Göklerde nice
melek vardır ki Allah'ın dileyip razı olduğu kimseye izin vermedikçe şefaatleri
hiçbir işe yaramaz" buyruğu, Yüce Allah'ın meleklere ve putlara tapıp
bunun kendisini Allah'a yakınlaştıracağını iddia eden kimselere bir azarıdır.
Yüce Allah bununla, çokça ibadetlerine Allah nezdindeki üstün değerlerine
rağmen, meleklerin dahi Allah'ın kendisine şefaat edilmesine izin verdiği
kimseler dışında, hiçbir kimseye şefaat edemeyeceklerini bildirmektedir.
el-Ahfeş dedi ki:
"Melek" (burada) tekil olmakla birlikte, anlamı çoğuldur.
Bu yönüyle Yüce
Allah'ın: "O zaman da sizden hiçbir kimse bunu ona yapmamıza engel
olamazdı." (el-Hakka, 47) buyruğunu andırmaktadır.
Bir diğer görüşe göre burada
Yüce Allah'ın sadece "bir tek melek"i sözkonusu etmesinin sebebi:
"Nice" lafzının çoğula delalet etmesidir.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN