ZARİYAT 15 / 16 |
إِنَّ
الْمُتَّقِينَ
فِي
جَنَّاتٍ وَعُيُونٍ
{15} آخِذِينَ
مَا
آتَاهُمْ
رَبُّهُمْ
إِنَّهُمْ
كَانُوا
قَبْلَ
ذَلِكَ
مُحْسِنِينَ {16} |
15.
Şüphesiz takva sahipleri cennetlerde ve pınarlardadırlar.
16.
Rabblerinin kendilerine verdiğini alırlar, çünkü onlar bundan önce ihsan
edicilerdi.
Yüce Allah, kafirlerin sonunda
varacakları yeri sözkonusu ettikten sonra "şüphesiz takva sahibleri,
cennetlerde ve pınarlardadırlar" buyruğu ile müminlerin sonunda
varacakları yeri sözkonusu etmektedir. Yani onlar zevk ve neşeyi en ileri
derecede sağlayacak türden, içinde akan pınarların bulunduğu bahçelerde
bulunacaklardır.
"Rabblerinin
kendilerine verdiğini alırlar" buyruğundaki; "Alırlar" lafzı hal
olarak nasb edilmiştir. "Rabblerinin kendilerine verdiği" mükafat ve
türlü lütuf ve ihsanları (alırlar), demektir. Bu açıklamayı ed-Dahhak
yapmıştır.
İbn Abbas ve Said b.
Cübeyr de: "Rabblerinin kendilerine verdiğini alırlar" farzları
işlerler demektir, diye açıklamışlardır.
"Çünkü onlar
bundan" dünyada iken cennete girişlerinden "önce" farzları
işlemek suretiyle "ihsan edicilerdi."
İbn Abbas dedi ki:
Buyruğun anlamı şudur: Onlar kendilerine farz hükümler farz kılınmadan önce de
amellerini ihsan ile yapan kimselerdi.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN