FETİH 22 / 23 |
وَلَوْ
قَاتَلَكُمُ
الَّذِينَ
كَفَرُوا لَوَلَّوُا
الْأَدْبَارَ
ثُمَّ لَا
يَجِدُونَ
وَلِيّاً
وَلَا
نَصِيراً {22} سُنَّةَ اللَّهِ
الَّتِي
قَدْ خَلَتْ
مِن قَبْلُ
وَلَن
تَجِدَ
لِسُنَّةِ
اللَّهِ
تَبْدِيلاً {23} |
22. Eğer
inkar edenler sizinle savaşmış olsalardı, elbette arkalarını dönüp
kaçacaklardı. Sonra da koruyacak bir dost ve bir yardımcı bulamazlardı.
23. (İşte
bu) Allah'ın süregelen bir sünnetidir. Sen Allah'ın sünnetinde asla bir
değişiklik bulamazsın.
"Eğer inkar edenler
sizinle savaşmış olsalardı, elbette arkalarını dönüp kaçacaklardı" buyruğu
hakkında Katade dedi ki: Bu buyrukla Hudeybiye'deki Kureyş kafirleri
kastedilmektedir. Bir diğer açıklamaya göre: "Eğer inkar edenler"
Gatafan, Esed ve Hayberlilere yardım etmek isteyenler "sizinle savaşmış
olsalardı, elbette arkalarını dönüp kaçacaklardı." Savaşta onlar yenik
düşeceklerdi diye de açıklanmıştır.
"Sonra da koruyacak
bir dost ve yardımcı bulamazlardı. (İşte bu) Allah'ın öteden beri süregelen bir
sünnetidir." Bununla Allah'ın eskiden beri gerçek dostlarına, düşmanlarına
karşı zafer vermesi şeklinde uygulayageldiği adeti ve yolunu kastetmektedir.
"Sünnet" lafzı
mastar olarak nasbedilmiştir. "Allah'ın sünneti" anlamındaki lafzın,
Allah'ın sünneti gibi ... demek olduğu da söylenmiştir. Sünnet, yol, yaşayış
tarzı ve şekli demektir. Şair şöyle demiştir: "Senin izleyip durduğun bir
siret üzere kararsızlık gösterme, Çünkü bir sünnete ilk razı olan kişi onun
üzere yol alıp gidendir."
Sünnet, aynı zamanda
Medine hurmalarından bir çeşidin adıdır. "Sen Allah'ın sünnetinde asla bir
değişiklik bulamazsın."
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN