MUHAMMED 36 / 37 |
إِنَّمَا الحَيَاةُ
الدُّنْيَا
لَعِبٌ
وَلَهْوٌ وَإِن
تُؤْمِنُوا
وَتَتَّقُوا
يُؤْتِكُمْ
أُجُورَكُمْ وَلَا
يَسْأَلْكُمْ
أَمْوَالَكُمْ
{36} إِن
يَسْأَلْكُمُوهَا
فَيُحْفِكُمْ تَبْخَلُوا
وَيُخْرِجْ
أَضْغَانَكُمْ
{37} |
36.
Dünya hayatı ancak bir oyun ve bir eğlencedir. Eğer iman eder ve sakınırsanız
ecirlerinizi verir ve sizden mallarınızı istemez.
37. Eğer
o sizden onları istese ve bu hususta sizi zora koşsa, o takdirde cimrilik edersiniz,
bu da kinlerinizi açığa çıkarırdı.
"Dünya hayatı ancak
bir oyun ve bir eğlencedir" buyruğu daha önce de el-En'am Süresi'nde (32.
ayet, 1. başlıkta) geçmiş bulunmaktadır.
"Eğer iman eder ve
sakınırsanız ecirlerinizi verir" buyruğu da şart ve cevabını ihtiva
etmektedir.
"Ve sizden
mallarınızı istemez." Yani zekat olarak malınızın tümünü vermenizi
emretmez. Bunun yerine O, sadece bir bölümünü vermeyi emretmiştir. Bu
açıklamayı İbn Uyeyne ve başkaları yapmıştır.
"Sizden mallarınızı
istemez." Kendisi için ya da o mallara muhtaç olduğu için istemez, diye de
açıklanmıştır. Onun size kendi yolunda infakta bulunmanızı emretmesinin tek
sebebi mükafatının, sevabının size dönmesidir.
Bir başka açıklamaya
göre: "Sizden mallarınızı istemez"; O sizden ancak kendisine ait olan
malları ister. Çünkü o malların gerçek sahibi O'dur, onları vermekle nimet
ihsan eden O'dur. Bir diğer açıklamaya göre, Muhammed risaleti tebliğe karşılık
olarak bir ücret olsun diye sizden mallarınızı istemez. Bu anlamın bir benzeri
de Yüce Allah'ın: ''De ki: Ona karşılık sizden bir ücret istemem"
(el-Furkan, 57) ayetidir.
"Eğer O, sizden
onları istese ve bu hususta sizi zora koşsa ... " buyruğundaki: "Sizi
zora koşsa" buyruğu size ısrar etse demektir. "İstemekte ısrar
etti" denilir. (...) ile (...) da aynı anlamdadır. "Alabildiğine, en
ileri derecede istekte bulunan kimse" demektir. Aynı şekilde: "Söz
söylemekte ve tartışmakta çok ileriye gitmek" demektir. "Bıyıklarını
dipten kesmekte aşırıya gitti'' tabiri de buradan gelmektedir.
"O takdirde
cimrilik edersiniz, bu da kinlerinizi açığa çıkarır." Yani cimrilik
kinlerinizin açığa çıkmasına sebeb olur. Katade: Yüce Allah malın (tümünün)
istenmesinde kinlerin açığa çıkarılma özelliği olduğunu bilendir, der.
İbn Abbas, Mücahid, İbn
Muhaysın ve Humeyd "çıkarır" anlamındaki buyruğu: "Çıkar"
diye "te" harfi üstün ve "re" harfi de ötreli okumuştur.
Buna karşılık "kinlerinizi" anlamındaki buyruğu: "Kinleriniz (çıkar)"
diye fail olduğundan ötreli okumuştur.
el-Velid, Yakub
el-Hadramı'den "nun" ile: "Çıkarırız" diye okuduğunu
rivayet etmiştir. Ebu Ma'mer ise Abdu'l-Varis'ten, o Ebu Amr'dan:
"(Kinleriniz) ortaya çıkar" şeklinde "cim'' harfini ref' ile
kat' (önceki benzeri fiile atfetmeksizin) ve istinaf (yeni cümle) diye
okumuştur. Ancak ondan meşhur olan kıraat, diğer kıraat alimleri gibi önceki
buyruklara atf ile (cim harfi sakin olarak) okuduğudur.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN