MUHAMMED 38 |
هَاأَنتُمْ
هَؤُلَاء
تُدْعَوْنَ لِتُنفِقُوا
فِي سَبِيلِ
اللَّهِ
فَمِنكُم
مَّن
يَبْخَلُ
وَمَن
يَبْخَلْ فَإِنَّمَا
يَبْخَلُ
عَن
نَّفْسِهِ
وَاللَّهُ
الْغَنِيُّ
وَأَنتُمُ
الْفُقَرَاء
وَإِن تَتَوَلَّوْا
يَسْتَبْدِلْ
قَوْماً
غَيْرَكُمْ
ثُمَّ لَا
يَكُونُوا
أَمْثَالَكُمْ |
38. İşte sizler, Allah
yolunda harcamaya çağrılanlarsınız. Sizden kiminiz cimrilik etmektedir. Kim
cimrilik ederse, ancak kendi aleyhine cimrilik eder. Allah gani olandır. Muhtaç
olanlar ise sizlersiniz. Şayet yüz çevirirseniz yerinize sizden başka bir kavmi
getirir, sonra onlar da sizin gibi olmazlar.
"İşte sizler"
ey iman edenler "Allah yolunda" cihad uğrunda ve hayır
alanlarında"harcamaya çağrılanlarsınız" çağrılıyorsunuz.
"Sizden kiminiz
cimrilik etmektedir. Kim cimrilik ederse, ancak kendi aleyhine cimrilik
eder." Kendisini mükafat ve sevabtan alıkoyar. "Allah gani
olandır." Sizin mallarınıza muhtaç olmayandır. O mallara "muhtaç
olanlar ise sizlersiniz."
"Şayet yüz çevirirseniz
yerinize sizden başka" sizden daha çok Allah'a itaat eden "bir kavmi
getirir."
Tirmizi'deki rivayete
göre Ebu Hureyre şöyle demiştir: Rasulullah (s.a.v.) şu:
"Şayet yüz
çevirirseniz, yerinize sizden başka bir kavmi getirir. Sonra onlar da sizin gibi
olmazlar" ayetini okudu. (Ashab): Bizim yerimize kimi getirir ki? dediler.
Resulullah (s.a.v.) Selman'ın omuzuna vurduktan sonra: "Bunu ve onun
kavmini, bunu ve onun kavmini" diye buyurdu. (Tirmizi) dedi ki: Bu senedi
hakkında eleştirilerde bulunulmuş garib bir hadistir.
Ali b. el-Medini'nin
babası olan Abdullah b. Cafer b. Necih de bu hadisi el-Ala b.
Abdu'r-Rahman'dan, o babasından, o da Ebu Hureyre'den rivayet etmiştir. Buna
göre Ebu Hureyre dedi ki: Resulullah (s.a.v.)'ın ashabından bazı kimseler: Ey
Allah'ın Rasulü dediler. Yüce Allah'ın, eğer biz yüz çevirecek olursak,
yerimize getireceğinden ve bizim gibi olmayacaklarından sözünü ettiği kişiler
kimlerdir? diye sordu. Ebu Hureyre dedi ki: Selman, Resulullah (s.a.v.)'in
yanında bulunuyordu. Rasulullah (s.a.v.) Selman'ın baldırına elini vurarak:
"Bu ve arkadaşlarıdır. Nefsim elinde olana yemin ederim ki, eğer iman
ülker yıldızında asılı bulunsaydı, Farislilerden birtakım insanlar onu
elleriyle yakalardı" diye buyurdu.
el-Hasen dedi ki: Bunlar
Acemlerdir. İkrime: Bunlar Farslar ve RumIardır. el-Muhasibi dedi ki: Arapları
bir kenarda tutacak olursak, bütün Acem (Arab olmayan) cinsleri arasında
dinleri Farslardan daha güzel kimse olmadığı gibi, ilim adamları da ancak
onlardan gelmiştir.
Sözü edilenlerin
Yemenliler olduğu söylendiği gibi, bunlar ensardır da denilmiştir. Bunu da
Şureyh b. Ubeyd söylemiştir.
İbn Abbas da böylece:
Bunlar ensardır, demiştir. Yine ondan bunlar meleklerdir dediği zikredilmiştir.
Bunların tabiun olduğu da ondan gelen rivayetler arasındadır. Mücahid dedi ki:
Bunlar Yüce Allah'ın diğer insanlar arasından dilediği kimselerdir.
"Sonra onlar da
sizin gibi olmazlar" buyruğu hakkında Taberi dedi ki: Yani Allah yolunda
harcamalarda cimrilik hususunda (sizin gibi olmazlar).
Ebu Musa el-Eşarı'den
nakledildiğine göre bu ayet-i kerime nazil olduğunda Rasülullah (s.a.v.) bu
ayet sebebiyle oldukça sevinmiş ve: "Bu benim için dünyadan daha da
sevimlidir" diye buyurmuştur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Yüce Allah'a hamd ve
O'nun yardımı ile Muhammed Süresi burada sona ermektedir. Efendimiz Muhammed'e,
onun aile halkına ve tertemiz ashabına da Allah'ın sal at ve selamları olsun.
MUHAMMEDE SURESİNİN SONU
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN
(Muhammed )