AHKAF 11 |
وَقَالَ
الَّذِينَ
كَفَرُوا لِلَّذِينَ
آمَنُوا
لَوْ كَانَ
خَيْراً مَّا
سَبَقُونَا
إِلَيْهِ
وَإِذْ لَمْ
يَهْتَدُوا
بِهِ
فَسَيَقُولُونَ
هَذَا
إِفْكٌ
قَدِيمٌ |
11. İnkar edenler iman
edenler için dediler ki: "Eğer o hayırlı olsaydı, bizden önce ona
ulaşamazlardı." Onunla hidayet bulmadıkları için de: "Bu eski bir
uydurmadır" diyeceklerdir.
"İnkar edenler iman
edenler için dediler ki: Eğer o hayırlı olsaydı, bizden önce ona
ulaşamazlardı" buyruğunun nüzul sebebi ile ilgili olarak altı görüş
vardır.
1. Peygamber (s.a.v.)
Mekke'de Ebu Zerr el-Gıfari'yi, müslüman olmaya davet etti, o da islamı kabul
etti. Onun kavmi onun vasıtasıyla himaye isteyerek, liderleri Peygamber
efendimize geldi ve müslüman oldu. Daha sonra liderleri de kendilerini islama
davet etti, onlar da islama girdiler. Bu husus Kureyş'e ulaşınca, eğer bu husus
bir hayır olsaydı, antlaşmalılarımız olan Gıfarlılar bizden önce onu elde
edemezlerdi, dediler. Bunun üzerine bu ayet-i kerime indi. Bu açıklamayı
Ebu'I-Mütevekkil yapmıştır.
2. Zinnire müslüman
oldu, sonra gözleri kör oldu. Ona: Lat ve Uzza seni çarptı, dediler. Bu sefer
Yüce Allah ona gözlerini geri verdi. Kureyş'in büyükleri de: Eğer Muhammed'in
getirdiği bir hayır olsaydı, bizden önce Zinnire onu elde edemezdi, dediler.
Bunun üzerine Yüce Allah bu ayet-i kerimeyi indirdi. Bu da Urve b. ez-Zübeyr'in
görüşüdür.
3. Kafir olan Benu Amir,
Gatafan, Temim, Esed, Hanzala ve Eşcalılar, müslüman olan Gıfarlı, Eslem,
Cüheyne, Müzeyne ve Huzaalılar hakkında şöyle dedi: Eğer Muhammed'in getirdiği
şey bir hayır olsaydı, şu deve çobanları bizden önce ona ulaşamazdı. Çünkü biz
onlardan daha aziziz. Bu açıklamayı da el-Kelbi ve ez-Zeccac yaptı. el-Kuşeyri
de ibn Abbas'tan ayrıca nakletmiştir.
4. Katade: Ayet Kureyş
müşrikleri hakkında inmiştir. Onlar: Eğer Muhammed'in bizi kendisine çağırdığı
şey hayır olsaydı, Bilal, Suhayb, Ammar, filan ve filan bizden önce ona
erişemezlerdi. Bu da dördüncü görüştür.
5. Yahudi kafirler iman
edenlere, yani Abdullah b. Selam ve arkadaşlarına: Eğer Muhammed'in dini hak
olsaydı bunlar bizden önce onu elde edemezlerdi, dediler. Müfessirlerin çoğu
böyle demiştir. Bunu da es-Sa'lebi nakletmiştir.
6. Mesruk dedi ki:
Kafirler şöyle dedi: Eğer bu bir hayır olsaydı, yahudiler bizden önce ona
erişemezlerdi. Bunun üzerine bu ayet-i kerime indi.
Kafirlerin: Eğer bu bir hayır
olsaydı, bizden önce ona ulaşamazlardı, şeklindeki sözleri onlara muhalefet
eden herkesin lehine, fakat kendilerinin aleyhine olan en büyük
itirazlarındandır. Çünkü onlara şöyle denir: Eğer sizin izlediğiniz yol bir
hayır olsaydı, biz bu yolu bırakmazdık ve eğer sizin Allah Rasülünü
yalanlamanız bir hayır olsaydı, bizden önce siz bu işe ulaşamazdınız. Bunu da
el-Maverdi zikretmiştir. Şöyle de denilmiştir: Yüce Allah'ın:
"Bizden önce ona
ulaşamazlardı" sözleri kafirlerin kimi müminlere söylediği sözlerden
olması mümkün olabildiği gibi, hitaptan gaibe geçiş üslubu ile kullanılmış bir
ifade olması da mümkündür. Yüce Allah'ın: 'Hattasiz gemilerde bulunduğunuz
zaman onlar da içindekilerigüzel bir rüzgar ile götürüp ... " (Yunus, 22)
buyruğuna benzemektedir.
"Onunla" iman
ile Kur'an ile denildiği gibi, Muhammed (s.a.v.) ile diye de açıklanmıştır
"hidayet bulmadıkları için de: Bu eski bir uydurmadır,
diyeceklerdir." Yani onlar Kur'an ile olsun, Kur'an'ı getiren vasıtasıyla
olsun hidayeti elde edemeyince ona düşmanlık ettiler ve Kur'an'ı yalana nisbet
ederek: Bu eski bir uydurmadır, dediler. Öncekilerin efsaneleridir, dedikleri
gibi.
Birisine Kur'an-ı
Kerim'de: Kişi bilmediğinin düşmanıdır, meseli var mıdır? diye sordular. o:
Evet dedi. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Onunla hidayet bulmadıkları için
de: Bu eski bir uydurmadır, diyeceklerdir."
Bunun bir benzeri de
Yüce Allah'ın: 'Hayır, onlar ilmini kavrayamadıkları .. bir
şeyiyalanladılar" (Yunus, 39) buyruğudur.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN