CASİYE 7 / 8 |
وَيْلٌ
لِّكُلِّ
أَفَّاكٍ
أَثِيمٍ {7} يَسْمَعُ
آيَاتِ اللَّهِ
تُتْلَى
عَلَيْهِ
ثُمَّ
يُصِرُّ مُسْتَكْبِراً
كَأَن لَّمْ
يَسْمَعْهَا
فَبَشِّرْهُ
بِعَذَابٍ
أَلِيمٍ {8} |
7. Çok
yalancı ve çok günahkar olan her kimsenin vay haline!
8. O
Allah'ın ayetleri kendisine okunurken işitir de, sonra onları işitmemiş gibi
büyüklük taslayarak ısrar eder. İşte ona, çok acıklı bir azabı müjdele!
"Çok yalancı ve çok
günahkar olan her kimsenin vay haline!" buyruğundaki: "Veyl: vay
haline!" cehennemde bir vadidir. Allah'ın ayetlerini delil olarak görmeyi
terketmekten dolayı tehdit sözkonusudur.
"Çokyalancı"
çokça yalan söyleyen demektir. Çünkü: "Yalan" demektir.
"Çok günahkar"
günah işleyen kişi anlamındadır.
Rivayete göre maksat,
en-Nadr b. el-Haris'tir. İbn Abbas'tan rivayete göre ise bu kişi el-Haris b.
Kelede'dir. es-Sa'lebi de bu kişinin Ebu Cehil ve arkadaşları olduklarını
nakletmiştir.
"O Allah'ın
ayetleri" yani Kur'an-ı Kerim'in ayetleri "kendisine okunurken işitir
de sonra onları işitmemiş gibi büyüklük taslayarak ısrar eder." Yani emre
itaat etmeyecek kadar kendisinin büyük olduğunu kabul ederek küfrünü sürdürür
gider. Buradaki "ısrar etmek"; "Çıkını bağladı," tabirinden
alınmıştır. Bu anlamdaki açıklamaları İbn Abbas ve başkaları yapmıştır. Bunun
aslının eşeğin kulaklarını dikerek dişi eşek üzerine bükülmesini anlatmak üzere
kullanılan: (...)'den alındığı da söylenmiştir.
"Gibi" lafzındaki
(...) şeddelisinden hafifletilmiştir. "Sanki o" onları işitmemiş gibi
... demektir. Buradaki zamir ise şe'n zamiridir. Şairin şu sözünde olduğu gibi:
"Sanki parlak ve
gözalıcı selem ağacına uzanan bir ceylan gibidir (o)." Cümle nasb
mahallindedir. (...): İşitmemiş kimse gibi ısrar eder" demektir. Lokman
Suresi'nin baş taraflarında (7. ayetin tefsirinde) bu ayetin anlamına dair
açıklamalar geçmiş bulunmaktadır. Aynı şekilde "İşte ona acıklı bir azabı
müjdele" buyruğunun anlamı da el-Bakara Suresi'nde (10. ayetin tefsirinde)
geçmiş bulunmaktadır.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN