CASİYE 9 / 10 |
وَإِذَا
عَلِمَ مِنْ
آيَاتِنَا
شَيْئاً اتَّخَذَهَا
هُزُواً
أُوْلَئِكَ
لَهُمْ عَذَابٌ مُّهِينٌ
{9} مِن
وَرَائِهِمْ
جَهَنَّمُ
وَلَا يُغْنِي
عَنْهُم
مَّا
كَسَبُوا
شَيْئاً وَلَا
مَا
اتَّخَذُوا
مِن دُونِ
اللَّهِ أَوْلِيَاء
وَلَهُمْ
عَذَابٌ عَظِيمٌ
{10} |
9.
Ayetlerimizden bir şey öğrendiğinde de o, onları alaya alır. İşte onlara
alçaltıcı bir azab vardır.
10.
Cehennem de önlerinde. Kazandıklarının da, Allah'tan başka edindikleri
velilerin de kendilerine hiçbir faydası olmaz. Onlar için çok büyük bir azab da
var.
"Ayetlerimizden bir
şey öğrendiğinde de o, onları alaya alır." Zakkum hakkında, tereyağı ve
hurmadır, cehennem bekçileri hakkında şayet onlar ondokuz kişi iseler onların
karşısına tek başıma çıkarım, demesi gibi.
"İşte onlara
alçaltıcı" zelil ve hakir kılıcı "bir azab vardır."
"Cehennem de önlerinde." Yani içinde bulundukları dünya hayatında
kendilerini güçlü kuvvetli kabul etmek, hakka karşı büyüklenmek gibi hallerinin
arkasından cehennem vardır. İbn Abbas dedi ki: Buradaki (sözlük anlamı
itibariyle) "arkalarından" lafzı önlerinde demektir. Bunun bir
benzeri de Yüce Allah'ın: "Arkasından da cehennem vardır. Ona irinli sudan
içirilecektir" (İbrahim, 16) buyruğudur. Oradaki: "Arkasından"
lafzı "önünden" anlamındadır. Şair de şöyle demiştir: "Eğer
ölümüm gecikecek olursa, benim arkamdan (önümden sonradan) işim, Çocuklarla
beraber gidip gelmek ve akbaba gibi sekmek olmayacak mı?"
Mal ve evlat türünden
"kazandıklarının da ... kendilerine hiçbir faydası olmaz." Bu
buyruğun bir benzeri de: "Mallarının da, evlatlarının da kendilerine asla
hiçbir faydası olmayacaktır" (Al-i İmran, 10) buyruğudur.
"Allah'tan başka
edindikleri velilerinin" putlarının "de kendilerine hiçbir faydası
olmaz. Onlar için çok büyük bir azab da vardır." Sürekli ve . can yakıcı
azab demektir.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN