DUHAN 17 |
وَلَقَدْ
فَتَنَّا
قَبْلَهُمْ
قَوْمَ فِرْعَوْنَ
وَجَاءهُمْ
رَسُولٌ كَرِيمٌ |
17. Andolsun ki
onlardan önce Firavun kavmini de denedik. Onlara çok yüce, çok şerefli bir
peygamber gelmiş idi.
Onları sınadık demektir.
Buradaki "fitne (deneme) ve sınama"nın anlamı, itaat etmek üzere verilen
emirdir. Buyruğun anlamı şudur: Biz Musa'yı onlara peygamber olarak göndermek
suretiyle, onlara sınayan kimsenin davranışı ile davrandık. Fakat onlar
yalanladıkları için helak oldular. İşte ey Muhammed, eğer iman etmeyecek
olurlarsa, senin düşmanlarına da aynı şeyi yapacağım,
Buradaki
"denedik" buyruğunun onları suda boğmakla azaplandırdık, anlamında
olduğu da söylenmiştir. Bu durumda ifadede takdim ve tehir vardır ki, ifadenin
takdiri şöyledir: Andolsun Firavun hanedanına şerefli ve Yüce bir resuI
gelmişti, Biz de onları fitneye düşürdük. Yani onları suda boğduk. Çünkü fitne
rasüllerin gelişinden sonra olur, Aradaki "vav" harfi ise tertibi
(sırayı) ifade etmez,
"Çok yüce, çok
şerefli" kavmi arasında böyle olan kişi demektir.
Affetmek ve bağışlamak
suretiyle ahlakı Yüce diye de açıklanmıştır. el-Ferra dedi ki: Bu, Rabbi
nezdinde yüce, ve şerefli demektir. Çünkü Yüce Allah onu peygamberlik ve kendi
sözünü işittirmek gibi özel bir konuma yükseltmişti,
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN