ZUHRUF 88 |
وَقِيلِهِ
يَارَبِّ
إِنَّ
هَؤُلَاء
قَوْمٌ لَّا
يُؤْمِنُونَ |
88. Onun: "Ya
Rabbi" demesine yemin olsun. Muhakkak ki onlar iman etmeyen bir
topluluktur.
"Onun ... demesine
yemin olsun" buyruğu nasb, cer ve ref ile üç türlü okunmuştur. Cer ile
okuyuş Asım ve Hamza'nın kıraatidir. Yedi kıraat imamının geri kalanları ise
nasb ile okumuşlardır. Ref' ile okuyuş ise el-Arec, Katade, İbn Hürınüz ve
Müslim b. Cündeb'in kıraatidir.
Cer ile okuyanlar şu
anlama göre okurlar: Saatin ilmi de, onun söylediği sözün ilmi de O'nun
yanındadır.
Nasb ile okuyanların
kıraatine göre anlam: Saatin ilmi O'nun yanında olduğu gibi, O'nun söylediğini
de O bilir. ez-Zeccac'ın tercih ettiği de budur.
el-Ferra ve el-Ahfeş de
şöyle demiştir: Yüce Allah'ın: "Onun ... demesi" buyruğunu daha önce
geçen: "Gizlediklerini ve fısıltılarını işitmez miyiz?, .. "
(ez-Zuhruf, 80) buyruğuna atıf da olabilir.
İbnu'l-Enbari dedi ki:
Ebu'I-Abbas Muhammed b. Yezid el-Müberred'e ben buradaki: "Onun
demesi" anlamındaki buyruğu neden nasb ile okuyorsun diye sordum. O da
bana şöyle dedi: Ben bunu Yüce Allah'ın: "Saatin ilmi de O'nun
yanındadır" (85. ayet) ve "O'nun dediğini bilir" buyruğuna
atfederek nasb ile okuyorum. Bu bakımdan gerek (85. ayetin sonunda): " ...
döndürüleceksiniz" üzerinde, gerekse de (86. ayetin sonunda yer alan:)
"bilereh" lafzı üzerinde vakıf güzel olmaz. Bununla birlikte (80.
ayetin sonundaki): "yazıp duruyorlar" buyruğu üzerinde vakıf güzel
olur.
el-Ferra ve el-Ahfeş:
"Deme"nin -onlardan daha önce naklettiğimiz üzere-: "Biz onların
gizlediklerini, fısıltılarını ve onun demesini işitmiyoruz (mu
sanıyorlar)?" şeklinde nasb ile okunmasını caiz kabul etmişlerdir. Bu
açıdan da: "Yazıp duruyorlar" buyruğu üzerinde vakıf güzel olmaz.
Yine el-Ferra ile el-Ahfeş mastar olarak nasb ile okunmasını caiz kabul
etmişlerdir. Sanki: "Söylediğini söyledi ve Yüce Allah'a şikayetini
iletti" demiş gibi olur. Nitekim Ka'b b. Züheyr de şöyle demiştir:
"Laf taşıyıcılar iki yanında yürüyüp gidiyorlar ve diyorlar ki: Ey Ebu
Sülma'nın oğlu sen öldürüleceksin."
O sözlerini
söylüyorlardı, demek istemiştir. Ref ile okuyanların kıraatine göre de takdir:
"Onun demesi de O'nun nezdindedir." Yahut: "Onun dedikleri
işitilir." Yahut "Ve o bu sözü söyler" şeklindedir.
ez-Zemahşeri dedi ki: Onların
yaptıkları bu açıklamalar mana itibariyle güçlü olmamakla birlikte, matuf ile
matufu'n-aleyh'in arası itiraz (ara cümleciği) olması elverişli olmayan
ifadelerle ayrılmasını, ve lafız düzeninin de tutarsızlığını gerektirmektedir.
Bundan daha güçlü ve daha uygunu ise, cer ve nasb halinin kasem harfinin
takdiri ya da hazfedilmesine göre olmasıdır. Ref' ile gelmesi de Arapların:
''Allah'a yemin ederim, Allah'ın emaneti hakkı için, Allah'a yemin olsun. ömrüm
hakkı için" şeklindeki sözlerine binaen olur. Bu durumda: "Muhakkak
ki onlar iman etmeyen bir topluluktur" buyruğu da kasemin cevabı olur.
Sanki onun; ya Rabbi, demesine yemin; ederim yahut onun ya Rabbi demesi hakkı
için muhakkak bunlar iman etmeyen bir topluluktur, demiş gibidir.
İbnu'l-Enbari de dedi
ki: Arapçada: "Onun ... demesi" lafzının; "Muhakkak ki onlar
iman etmeyen bir topluluktur" buyruğu ile ref' edilmesi suretiyle merfu'
gelmesi de mümkündür.
el-Mehdevi dedi ki: Ya
da ifade: "Onun dediği ya Rabbi sözü ... " şeklinde de olabilir.
Bunların haber olan ikincisi hazfedilmiştir. "Ya Rabbi" lafzında
gizli haber ile nasb konumundadır. Bu ise, mevsulün sılasının bir bölümü
hazfedilip diğer bölümü kaldığından dolayı olmayacak bir şey değildir. Çünkü
sözün bir bölümü çokça hazfedildiğinden zikredilmiş konumuna gelir.
"Onun ...
demesi" lafzındaki zamir İsa'ya aittir. Muhammed (s.a.v.)'a ait olduğu da
söylenmiştir. Çünkü daha önceden kendisinden: "De ki: Rahman'ın bir evladı
olsaydı. .. " (ez-Zuhruf, 81) buyruğunda kendisinden sözedilmiş bulunmaktadır.
Ebu Kilabe: "Ya
Rabbi" buyruğunda be harfini üstün okumuştur. ''Deme"; (...) gibi
mastardır. Hadiste geçen: " ... denildi ve dediyi yasakladı"
buyruğunda da bu şekildedir.
Ayrıca: "Ben bir
söz söyledim" diye de kullanılır. en-Nisa Süresi'nde de: "Allah'tan
daha doğru sözlü kim olabilir?" (en-Nisa, 122) diye buyurulmuştur.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN