ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

ZUHRUF

63

/

64

 

وَلَمَّا جَاء عِيسَى بِالْبَيِّنَاتِ قَالَ قَدْ جِئْتُكُم بِالْحِكْمَةِ وَلِأُبَيِّنَ لَكُم بَعْضَ الَّذِي تَخْتَلِفُونَ فِيهِ فَاتَّقُوا اللَّهَ وَأَطِيعُونِ {63}

 إِنَّ اللَّهَ هُوَ رَبِّي وَرَبُّكُمْ فَاعْبُدُوهُ هَذَا صِرَاطٌ مُّسْتَقِيمٌ {64}

 

63. İsa onlara apaçık delillerle geldiğinde dedi ki: "Muhakkak ben size hikmeti getirdim ve hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz bazı şeyleri size açıklayayım diye geldim. Artık Allah'tan korkun ve bana itaat edin."

64. "Gerçek şu ki; Allah benim de Rabbimdir, sizin de Rabbinizdir. O halde yalnız O'na ibadet edin. Dosdoğru yol işte budur."

 

"İsa onlara apaçık delillerle geldiğinde" buyruğu hakkında İbn Abbas şöyle demektedir: Bununla Yüce Allah ölüleri diriltmesini, hastalıkları iyileştirmesini, kuş suretinde bir varlık (Allah'ın izniyle) yaratmasını, maideyi (sofrayı) ve diğer hususları, ayrıca gaybe dair pek çok şeyi haber vermesini kastetmektedir.

 

Katade dedi ki: Burada apaçık delillerden kasıt, İncil'dir.

 

"Dedi ki: Muhakkak ben size hikmeti" es-Süddi'ye göre nübuvveti "getirdim." İbn Abbas ise, güzelliklere götüren, çirkinliklerden alıkoyan bilgiyi getirdim demektir, demiştir. İncil'i kastettiği de söylenmiştir. Bunu el-Kuşeyri ve el-Maverdi zikretmişlerdir.

 

"Ve hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz bazı şeyleri size açıklayayım diye geldim." Mücahid dedi ki: Tevrat'ı değiştirmek gibi. ez-Zeccac da şöyle demiştir: Anlam şudur: Ben size Tevrat'ı değiştirmek gibi hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz bazı hususları İncil'de açıklayayım diye geldim.

 

Bir diğer açıklamaya göre: O kendilerine sordukları kadarıyla Tevrat hükümlerinden hakkında anlaşmazlığa düştükleri bazı hususları onlara açıklamıştır. Bununla birlikte haklarında kendisine soru sormadıkları bunların dışında birtakım şeyler hakkında anlaşmazlığa düşmüş olmaları da mümkündür.

 

Bir başka açıklamaya göre İsrailoğulları Musa (a.s)'ın vefatından sonra dinleriyle ilgili birtakım hususlarda ve dünyalarını ilgilendiren birtakım meselelerde anlaşmazlığa düştüler, o da onları dinleri ile ilgili anlaşmazlığa düştükleri hususları açıkladı.

 

Ebu Ubeyde'nin benimsediği görüşe göre "bazı" burada "bütün" anlamındadır. Yüce Allah'ın: "Size vaadettiğinin bir kısmı gelir, sizi bulur" (elMu'min, 28) buyruğunda da "bazı: bir kısmı" böyledir. el-Ahfeş de Lebid'in (buna delil olarak) şu beyitini zikretmektedir: "Beğenmedim mi yerleri hemen terkederim"

 

Ya da bazı canlar ölümü ile buluşur."

 

Bilindiği gibi ölüm bazı canlarla buluşup, bazılarını terketmez. ölüme de (beyitte geçen ve buluşur anlamı verilen fiil ile aynı kökten gelmek üzere); (...) de denilir.

 

el-Mufaddal el-Bekri de şöyle demiştir: "Bir da Salebe b. Seyr (Seyyar)'ı soran bir kişi ki, Halbuki el-aluk (çok yapışan yakayı bırakmayan ölüm) Salebe'ye yapışmış bulunuyor."

 

Mukatil dedi ki: Bu, Yüce Allah'ın: "Size haram olan bazı şeyleri size helal kılmak için geldim" (Al-i İmran, 50) buyruğunu andırmaktadır. Bu da, Tevrat'ta haram kılınmış olup İncil'de helal kılınan şeyler demektir. Deve eti, her hayvanın iç yağı, cumartesi günü balık avlamak gibi.

 

"Artık Allah'tan korkun." Şirkten sakının, yalnızca bir ve tek olarak Allah'a ibadet edin. Bunlar İsa (a.s)'ın söylediği sözler olduğuna göre o nasıl bir ilah ya da bir ilahın oğlu olabilir?

 

"Ve" sizi kendisine davet ettiğim tevhid ve diğer hususlarda "bana itaat edin."

"Gerçek şu ki, Allah benim de Rabbimdir, sizin de Rabbinizdir. O halde yalnız O'na ibadet edin. Dosdoğru yol işte budur." Yani Allah'a ibadet etmek dosdoğru yoldur. Onun dışındaki yollar ise eğri yollardır, izleyeni hakka ulaştırmazlar.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Zuhruf 65-66

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR