ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

ZUHRUF

15

 

وَجَعَلُوا لَهُ مِنْ عِبَادِهِ جُزْءاً إِنَّ الْإِنسَانَ لَكَفُورٌ مُّبِينٌ

 

15. Ona kullarından bir parça isnad edip yakıştırdılar. Muhakkak insan apaçık bir nankördür.

 

"Ona kullarından bir parça isnad edip yakıştırdılar." Katade'den rivayete göre, denk kimseleri isnad edip yakıştırdılar demektir. Maksat Yüce Allah'ın dışında kendilerine ibadet olunanlardır. eZ-Zeccac ile el-Muberred derler ki: Burada sözü edilen "bir parça"dan kasıt, kızlardır.

 

Müminlere onların cahilliklerinin hayret edilecek bir husus olduğunu anlatmaktadır. Çünkü onlar gökleri ve yeri yaratanın Yüce Allah olduğunu kabul etmekle birlikte, O'na birtakım ortaklar yahut evlatlar isnad ettiler. Halbuki gökleri ve yeri yaratmaya kadir olanın, kendisi aracılığı ile güç kazanacağı yahut teselli bulacağı herhangi bir şeye muhtaç olmadığını bilemediler. Çünkü böyle bir hal, eksiklik gerektiren vasıflardandır.

 

el-Maverdı dedi ki: Araplara göre "CüZ: bir parça" kızlar demektir. Mesela: "Kadın kız çocuklar (cüzler) doğurdu" denilir. şair de şöyle demektedir: "Hür bir kadın bir gün bir cüz'ü olursa (kız çocuk doğurursa) hayrete gerek yok; Çünkü hep erkek çocuk doğuran hür bir kadın, bazan da kız çocuk doğurabilir."

 

ez-Zemahşeri dedi ki: Tefsirdeki bid'atlerden birisi de "bir parça"yı kız çocuklar diye tefsir etmek ve "cüz'ün: bir parça"nın Arapçada dişilerin adı olduğunu iddia etmektir. Halbuki bu, Araplar hakkında uydurulmuş, sonradan ortaya çıkmış ve gerçek anlamı değiştirilmiş bir yalandan başka bir şey değildir. Onlar bu kadarı ile de kalmadılar, sonunda bu kökten: "Kadın kız çocuklar doğurdu" kökünü dahi türettiler, sonra da beyit beyit uydurdular: "Hür bir kadının bir gün bir cüz'ü olursa (kız çocuk doğurursa) hayrete gerek yok.

Evs kızları arasından kız çocuk doğuran olarak onunla evlendirildim."

 

Gerçek şu ki; Yüce Allah'ın: "Kullarından kimisi O'na bir parça isnad edip yakıştırdılar" buyruğu daha önce geçen: "Andolsun ki onlara göklerle yeri kim yarattı, diye sorsan," (ez-Zuhruf, 9) buyruğu ile ilişkilidir. Yani onlara gökleri ve yeri kimin yarattığını soracak olursan, şüphesiz bunu itiraf ve kabul ederler. Halbuki onlar bu itiraf ile birlikte kullarından bir parçayı da ortak koştular ve O'nu yaratılmışların nitelikleriyle nitelendirdiler.

 

"Kullarından kimisi O'na bir parça isnad edip yakıştırdı" buyruğunun anlamı da, melekler Allah'ın kızlarıdır, demeleridir. Böylelikle onlar melekleri O'nun bir cüzü ve bir kısmı olarak kabul ettiler. Tıpkı çocuğun babasından bir parça ve bir cüz oluşu gibi.

 

"Bir parça" anlamındaki lafız iki ötreli olarak: (...) diye de okunmuştur.

"Muhakkak" kafir olan "insan apaçık bir nankördür." el-Hasen dedi ki:

Musibetleri sayar, nimetleri unutur. "Apaçık" lafzı da küfrü açığa vuran demektir.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Zuhruf 16

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR