ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

SAFFAT

158

/

160

 

وَجَعَلُوا بَيْنَهُ وَبَيْنَ الْجِنَّةِ نَسَباً وَلَقَدْ عَلِمَتِ الْجِنَّةُ إِنَّهُمْ لَمُحْضَرُونَ {158}

سُبْحَانَ اللَّهِ عَمَّا يَصِفُونَ {159}

 إِلَّا عِبَادَ اللَّهِ الْمُخْلَصِينَ {160}

 

158. Onlar kendisi ile cinler arasında bir neseb uydurdular. Andolsun ki muhakkak cinler de onların hazır edileceklerini bilmişlerdir.

159. Allah onların nitelendirmelerinden münezzehtir.

160. Allah'ın ihlasa erdirilmiş kulları müstesna.

 

"Onlar kendisi ile cinler arasında bir neseb uydurdular" buyruğu ile ilgili olarak tefsir bilginlerinin çoğunluğu burada sözü edilen: "Cinler"den kastın, melekler olduğunu söylemişlerdir. İbn Ebi Necih, Mücahid'den şöyle dediğini rivayet eder: Onlar -Kureyş kafirleri-: melekler Yüce Allah'ın kızlarıdır dediler. Ebu Bekir es-Sıddik (r.a) da şöyle demiştir: Yani bu meleklerin anneleri vardır ve bu annelerinden doğmuşlardır. Onların annelerinin ise hareme alınan cin kadınlardan oldukları söylenmiştir.

 

İştikak bilginleri derler ki: Onlara "cin" denilmesinin sebebi, görülmeyişleridir. Mücahid dedi ki: Burada sözkonusu edilen cinler meleklerin kollarından birisidir ve bunlara "el-cinne" denilir. Bu İbn Abbas'tan da rivayet edilmiş bir görüştür.

 

İsrail, es-Süddi'den, o Ebu Malik'ten şöyle dediğini rivayet etmektedir: Onlara "cinn(e)" denilmesinin sebebi cennetlerin bekçileri oluşlarından dolayıdır. Esasen meleklerin tümüne de "cinne" denilir.

 

"Neseb"den kasıt ise sıhri akrabalıktır.

 

Katade, el-Kelbi ve Mukatil dediler ki: Yahudiler -Allah'ın laneti üzerlerine olsun- dediler ki: Allah cinlerle sıhri akrabalık kurdu. (Onlardan kadınlarla evlendi.) Melekler de onlardan idi.

Mücahid, es-Süddi ve yine Mukatil şöyle demişlerdir: Bu sözleri söyleyenler Kinane ve Huzaalılar idiler. Onlar şöyle demişlerdi: Allah cinlerin ileri gelenlerinden (eş edinmek üzere) talib oldu. Onlar da en şerefli kızları ile onu evlendirdiler. İşte melekler bu cinlerin ileri gelenlerinin kızlarındandır.

 

el-Hasen dedi ki: Allah'a ibadette şeytanı ortak koştular. İşte araya koydukları neseb de odur.

 

Derim ki:. el-Hasen'in bu husustaki görüşü en güzel görüştür. Buna delil de Yüce Allah'ın: "Çünkü sizi" ibadet hususunda ''Alemlerin Rabbi ile bir tutmuştuk'" (eş-Şuara, 98) buyruğudur.

 

İbn Abbas, ed-Dahhak ve yine el-Hasen şöyle demişlerdir: Bundan kasıt onların: Şüphesiz Allah ile İblis iki kardeştirler, şeklindeki sözleridir. Yüce Allah onların bu sözlerinden çok, pekçok Yüce ve münezzehtir.

 

"Andolsun ki muhakkak cinler" yani melekler "de onların" yani bu sözleri söyleyen kimselerin -Katade'ye göre cehennem ateşinde, Mücahid'e göre hesab için- "hazır edileceklerini bilmişlerdir." es-Salebi: birinci (Katade'ye ait olan) görüş daha uygundur, demiştir. Çünkü "hazır edilmek" bu sürede bir kaç defa tekrarlanmıştır ve Yüce Allah bununla azaba uğratılmaktan başka bir şey kastetmemiştir.

 

"Allah onların nitelendirmelerinden münezzehtir." Onların bu nitelendirmelerinden Yüce Allah alabildiğine tenzih edilir.

 

"Allah'ın ihlasa erdirilmiş kulları müstesna." Onlar cehennem ateşinden kurtulacaklardır.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Saffat 161-163

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR