SEBE 27 |
قُلْ
أَرُونِي
الَّذِينَ
أَلْحَقْتُم
بِهِ
شُرَكَاء
كَلَّا بَلْ
هُوَ
اللَّهُ الْعَزِيزُ
الْحَكِيمُ |
27. De ki: "O'na
koştuğunuz ortakları bana gösterin. Haşa (O'nun ortağı yoktur!) Bilakis O,
mutlak galib, sonsuz hikmet sahibi Allah'tır."
"De ki: O'na
koştuğunuz ortakları bana gösterin" buyruğunda yer alan: "Bana
gösterin" lafzındaki "görmek" kalb ile görmektir.
"Ortakları" lafzı da üçüncü mef'ul olur. Yani sizler, Yüce Allah'a
ortak kılmış olduğunuz putları ve heykelleri bana tanıtınız, bildiriniz. Acaba
bunlar herhangi bir şeyin yaratılmasında ortaklık ettiler mi? Bana durumun ne
olduğunu açıklayınız, yoksa bunlara niye ibadet ediyorsunuz?
Buradaki
"gösterme"nin göz ile görmek anlamında kullanılmış olması da
mümkündür. O takdirde "ortaklar" anlamındaki lafız hal olur. (Anlamı
da şöyle olur: O'na ortak olarak koştuklarınızı bana gösterin.)
"Haşa" yani
durum sizin iddia ettiğiniz gibi değildir.
Buradaki
"Haşa"nın onların hazfedilmiş cevablarına bir red olduğu da
söylenmiştir. Sanki onlara: Sizin O'na koştuğunuz ortakları bana gösterin
demiş, onlar da: Bunlar putlardır, diye cevab verince: Haşa, yani O'nun hiçbir
ortağı yoktur, diye cevab vermiş gibidir.
"Bilakis O, mutlak
galib, sonsuz hikmet sahibi Allah'tır."
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN