ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

SEBE

18

وَجَعَلْنَا بَيْنَهُمْ وَبَيْنَ الْقُرَى الَّتِي بَارَكْنَا فِيهَا قُرًى ظَاهِرَةً

وَقَدَّرْنَا فِيهَا السَّيْرَ سِيرُوا فِيهَا لَيَالِيَ وَأَيَّاماً آمِنِينَ

 

18. Onlar ile bereket verdiğimiz memleketler arasında ard arda kasabalar var ettik. Oralarda gidip gelmelerini takdir ettik. "Oralarda güvenlik içinde geceler ve gündüzler boyunca gezin" (dedik).

 

"Onlar ile bereket verdiğimiz memleketler arasında ard arda kasabalar var ettik" buyruğu hakkında el-Hasen, Yemen ile Şam arasında diye açıklamıştır. Bereket verilen topraklar ise Şam, ürdün ve Filistin'dir. Berekete gelince, bunun ağaç, mahsül ve su ile bereketlendirilmiş dörtbinyediyüz kasaba olduğu söylenmiştir. "Bereket verdiğimiz" buyruğunun sayı çokluğu ile bereketlendirdiğimiz anlamına gelme ihtimali de vardır.

"Ardarda kasabalar" buyruğu hakkında İbn Abbas, Medine ile Şam arasında demek istemektedir, diye açıklamıştır. Katade dedi ki: "Ardarda" yol üzerinde birbirine bitişik demektir. Sabah giderler, öğle vakti bir yerde dinlenirler, akşam dönüşlerinde ise bir başka yerde geceyi geçirirlerdi. Herbir millik mesafede pazarı olan bir kasaba vardı, diye de söylenmiştir. Bu da yol emniyetinin bir gereğidir.

 

el-Hasen şöyle demektedir: Kadın beraberinde yün eğirdiği kirmeni ile birlikte çıkar. Başı üzerinde zenbili ile yola koyulur. Kirmeni ile vakit geçirir ve evine geri döndüğünde başındaki zenbil mutlaka hertürlü meyve ile dolardı. Şam ile Yemen arası hep böyle idi.

"Ardarda"nın yüksekçe anlamına geldiği söylenmiştir ki, bu açıklamayı da el-Müberred yapmıştır. Bu kasabalar hakkında bu vasfın kullanılış sebebinin bunların açıkça ortada olmaları olduğu da söylenmiştir. Yani sen bir kasabadan çıktın mı hemen diğerini görebilirdin. Bu şekilde bu kasabalar ard arda yani tanınıp bilinen kasabalar idiler. Nitekim "Bu açık ve bilinen bir iştir" demektir.

 

"Oralarda gidip gelmelerini takdir ettik." Kendi kasabaları ile mübarek kıldığımız kasabalar arasında bir konaktan, bir başka konağa, bir kasabadan diğerine ölçüsü belirlenmiş mesafeler halinde yürümelerini takdir ettik, demektir. Yani herbir kasaba arasında yarım günlük bir mesafe takdir ettik. Öyle ki öğle vakti bir kasabada, gece bir başka kasabada bulunabilsinler. İnsan ise azık, su ve yol tehlikesi bulunduğu takdirde yol almakta aşırıya kaçar, fakat azık ve güvenlik varsa, kendisini meşakkate sürüklemez ve dilediği yerde konaklar.

 

"Oralarda güvenlik içinde, geceler ve gündüzler boyunca gezin." Yani Biz onlara: Oralarda gezin, dedik. Bu mesafeler arasında gidip gelin, demektir. Bu emir temkin (imkan ve iktidar verme) emridir. Yani onlar diledikleri takdirde güvenlik içerisinde istedikleri yerlere gidebiliyorlardı. Buradaki emir, haber anlamındadır ve "dedik" ifadesi de takdir edilmiştir.

 

"Geceler ve gündüzler" lafzının herbirisi bir zarftır. "Güvenlik içinde" ise hal olarak nasbedilmiştir. Burada "geceler ve gündüzler" anlamındaki lafızların nekre (belirtisiz) olarak gelmesi, yolculuk mesafelerinin azlığına dikkat çekmek içindir. Yani gerek duyacakları şeylerin varlığı sebebiyle uzun mesafe yolculuk yapma ihtiyacı duymuyorlardı.

 

Katade dedi ki: Onlar korku, açlık ve susuzluk çekmeksizin yolculuk yapıyorlardı. Dört aylık bir mesafeyi güvenlik içerisinde alıyorlar ve biri diğerini korkutmuyordu. Hatta bir kimse babasının katilini dahi görecek olsaydı, onu tedirgin etmezdi.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Sebe 19

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR