AHZAB 42 |
وَسَبِّحُوهُ
بُكْرَةً وَأَصِيلاً |
42. Sabah-akşam O'nu
tesbih edin.
Yani dillerinizi
hallerinizin çoğunda tesbih, tehlil, tahmıd ve tekbir ile meşgul ediniz.
Mücahid dedi ki: Bu sözleri abdestli, abdestsiz ve cünub olan herkes
söyleyebilir. Bunun, O'na dua edin, anlamında olduğu da söylenmiştir. (Şair)
Cerir şöyle demektedir:
"Duha tesbihini
(namazını) sakın unutma, çünkü Yusuf, Rabbine (o vakit) dua etmişti de tesbih
edince (Rabbi) onu seçmişti."
Bir açıklamaya göre,
sabah-akşam Allah için namaz kılınız, denilmek istenmiştir. Çünkü namaza da
tesbih denilebilmektedir. Özellikle sabah, akşam veyatsı vakitlerinin sözkonusu
edilmesi bu vakitlerde kılınacak namazların teşvik edilmesinin daha uygun
oluşundan dolayıdır. Zira bu vakitler, günün çeşitli noktaları ile bitişik
bulunmaktadır.
Katade ve Taberi de
şöyle demişlerdir: Burada sabah ve ikindi namazlarına işaret edilmektedir.
Çünkü "el-asil (akşam)" akşam vakti olup çoğulu "esail"
gelir. Usul de "asil" anlamında olup bunun da çoğulu "asal"
diye gelir, bu açıklamayı el-Müberred yapmıştır. Başkaları ise şöyle demektedir:
UsUl, asıl'in çoğuludur. "Rağıf (ekmek)"in çoğulunun
"ruğuf" diye gelmesi gibi. Buna dair açıklamalar daha önceden
(el-A'raf, 205. ayetin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır.
Bir Mesele:
Bu ayet-i kerime
Medine'de inmiştir. Dolayısıyla namazın önce sabah ve akşam iki vakit olmak
üzere farz kılındığını iddia edenlerin bunu delil diye gösterebilecekleri bir
tarafı da yoktur. Bu hususa dair rivayet zayıftır. Ona iltifat edilmez ve
dayanak kabul edilmez. Namazın farz kılınış keyfiyeti ile bu hususta ilim
adamlarının görüşleri daha önceden el-İsra Süresi'nde (1. ayet, 3. başlıkta)
geçmiş bulunmaktadır. Yüce Allah'a hamdolsun.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN