SECDE 18 |
أَفَمَن
كَانَ
مُؤْمِناً
كَمَن كَانَ
فَاسِقاً لَّا
يَسْتَوُونَ |
18. Mü'min kimse fasık
kimse gibi midir? Bunlar eşit olmazlar.
Bu buyruğa dair
açıklamalarımızı üç başlık halinde sunacağız:
1- Mü'min Fasık Gibi Değildir:
2- Mü'min ile Kafir Eşit Olamazlar:
3- "Eşit Olmazlar'':
1- Mü'min Fasık Gibi
Değildir:
"Mü'min kimse fasık
kimse gibi midir? Bunlar eşit olmazlar" buyruğu mü'min fasık gibi
değildir, demektir. İşte bundan dolayı Biz bu mü'minlere pek büyük mükafatları
vereceğiz.
İbn Abbas ve Ata b.
Yesar şöyle demişlerdir: Ayet-i kerime Ali b. Ebi Talib ile el-Velid b. Ukbe b.
Ebi Muayt hakkında inmiştir. Buna sebeb, onların birbirlerine karşı söz
söylemeleri ve atışmalarıdır. el-Velid: Ben senden daha iyi konuşurum, silahım
seninkinden daha keskin, bünye itibariyle birliğime daha çok fayda sağlar,
-birlik arasında daha çok yer doldururum, diye de rivayet edilmiştir.- deyince,
Ali (r.a) ona: Sus, sen bir fasıksın, diye cevap vermişti. Bunun üzerine bu
ayet-i kerime nazil oldu.
ez-Zeccac ile en-Nehhas
ayet-i kerimenin Ali ile Ukbe b. Ebi Muayt hakkında indiğini zikretmektedirler.
İbn Atiyye dedi ki: Buna
göre bu ayet-i kerimenin Mekke'de inmiş olması gerekir. Çünkü Ukbe Medine'de
bulunmuş değildir. O, Rasülullah (s.a.v.)'ın Bedir'den dönüşü esnasında
Mekke'ye giderken yolda ölmüştü. Diğer görüşe de el-Velid'e fasık isminin
verilmesi sözkonusu edilerek itiraz edilir. Çünkü el-Velid'in müslüman olduğu
ilk sıralarda, içinde bulunan birtakım rahatsızlıklar dolayısıyla bu sözleri
söylemiş olması yahut ta onun Mustalık oğulları hakkında olmadık şeyleri
nakletmesi ile ilgili şeyler söylemesi dolayısıyla inmiş olma ihtimali vardır.
Öyle ki onun hakkında: "Eğer bir fasık size bir haber getirirse ...
"(el-Hucurat, 6) ayeti nazil olmuştu. Nitekim ileride Hucurat Süresi'nde
(6. ayet, 1. başlıkta) buna dair açıklamalar gelecektir. Şeriatın onun hakkında
böyle bir tabiri kullanmış olma ihtimali de vardır. Çünkü o haksızlık eden
kimseler tarafında bulunuyordu. Osman (r.a) döneminde içki içen ve insanlara
sabah namazını kıldırdıktan sonra geri dönüp de; Size daha fazla kıldırmamı
ister misiniz? diye soran da kendisidir ve buna benzer kaydedilmesi epey uzun
sürecek başka işleri yapan kişi de odur.
2- Mü'min ile Kafir
Eşit Olamazlar:
Şanı Yüce Allah,
mü'minleri ve ayetin sonundaki tekzib (yani eşit olmayacaklarının bildirilmesi)
bunu gerektirdiğinden ötürü, küfürleri sebebiyle fasık olduklarını belirttiği
fasıklar kısmına ayırması, mü'min ile kafir arasında eşitliğin olmamasını
gerektirmektedir. Bundan dolayı mü'min ile kafir arasında kısas sözkonusu
değildir. Zira kısasın vacib olmasının şartlarından birisi de katil ile maktul
arasındaki eşitliktir. İşte ilim adamları zımmı kimse karşılığında müslümanın
öldürülebileceğini söyleyen ve Yüce Allah, buradaki buyruğu ile ahiretteki
mükafat açısından eşitliklerinin sözkonusu olmayacağını kastetmiştir yoksa
dünyada adaletin uygulanmayacağını kastetmemiştir, diyen Ebu Hanife'ye karşı
ilim adamlarımız, bunu delil gösterirler. Ancak bizler (ona karşı) bu ayetin
umumi olduğunu kabul ediyoruz. Daha sahih olan da budur, zira bunu tahsis
edecek bir delil de bulunmamaktadır. Bu açıklamayı İbnu'l-Arabı yapmıştır.
3- "Eşit
Olmazlar'':
"Eşit
olmazlar" buyruğu(nun çoğul gelmesi) ile ilgili olarak ez-Zeccac ve
başkaları şöyle demişlerdir: "Kimse" hem tekil, hem de çoğul için
kullanılabilir. en-Nehhas da şöyle demiştir; Bu lafız anlam itibariyle çoğulun
yerini de tutar. Bundan dolayı Yüce Allah; "Eşit olmazlar" diye
buyurmuştur. Nahivcilerin pek çoğunun görüşü de budur. Bazıları da; "Eşit
olmazlar" çoğul kipi, iki kişi hakkında da kullanılır. Çünkü iki kişi de
çoğuldur. Zira bir kişi diğeri ile birlikte bulunmaktadır, derler. ez-Zeccac da
bu görüşü benimsemiştir. Hadis de bu görüşe delil teşkil etmektedir. Çünkü İbn
Abbas'tan böyle rivayet edilmiştir. Başkası ise şöyle demektedir: "Mü'min
kimse ... gibi midir?" buyruğu Ali b. Ebi Talib (r.a) hakkında,
"fasık kimse gibi midir" de elVelid b. Ukbe b. Ebi Muayt hakkında
inmiştir. Şair de şöyle demektedir; "Ölüm her ikisi arasında eşit değil
midir? Ölüp de kabirlere gömüldüklerinde."
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN