SECDE 15 |
إِنَّمَا
يُؤْمِنُ بِآيَاتِنَا
الَّذِينَ
إِذَا
ذُكِّرُوا بِهَا
خَرُّوا
سُجَّداً
وَسَبَّحُوا
بِحَمْدِ رَبِّهِمْ
وَهُمْ لَا
يَسْتَكْبِرُونَ |
15. Bizim ayetlerimize
ancak kendilerine ayetlerle öğüt verildiğinde secdeye kapanan ve Rabblerini
hamd ile tesbih edenler iman eder. Hem onlar büyüklük de taslamazlar.
Bu buyruk, Peygamber (s.a.v.)'e
bir tesellidir. Yani onlar küfre çokça alışmış olduklarından dolayı sana iman
etmezler. Sana ve Kur'an-ı Kerim'e, onun üzerinde iyiden iyiye düşünen ve ondan
öğüt alan kimseler iman ederler. Bunlar ise Kur'an-ı Kerim kendilerine okunduğu
takdirde "secdeye kapanan ... " kimselerdir. İbn Abbas dedi ki: Rükua
varan kimseler diye açıklamıştır. el-Mehdevi dedi ki: Bu açıklama secde
ayetinin okunması esnasında rükua varmayı da gerekli görenlerin mezhebine uygun
bir açıklamadır. Bu açıklamayı yapanlar şanı Yüce Allah'ın: ''Hemen .... rüku
ederek, yere kapanıp (Allah'a) döndü" (Sad, 24) buyruğunu delil
gösterirler. Bir diğer açıklamaya göre bundan kasıt da, secdeye varmaktır. İlim
adamlarının çoğunluğu da bu kanaattedir. Yani bunlar Allah'ın ayetlerini ta'zim
etmek, O'nun satvetinden ve azabından korkmak suretiyle yüzleri üzere Allah
için secdeye kapanırlar.
"Rabblerini hamd
ile tesbih edenler"; hamd ile tesbihi birlikte yapanlar demek olup, bu da
O'nu hem tenzih (noksanlıklardan uzak olduğunu söyleyen), hem de ona hamd eden
kimseler demektir. Bu bakımdan onlar secde ettiklerinde: "Subhanallahi ve
bi hamdihi, subhane Rabbiye'l-a'la ve bi hamdihi" derler. Yani Yüce
Allah'! müşriklerin söylediklerinden tenzih ederek secdeye kapanırlar. Süfyan
dedi ki: "Hamd ile tesbih edenler" Rabblerine hamdederek namaz
kılanlar demektir.
"Hem onlar"
Yahya b. Sellam'ın açıklamasına göre, O'na ibadete karşı "büyüklük de
taslamazlar." en-Nekkaş da: Mekkeliler secde etmeyerek büyüklük
tasladıkları gibi, "büyüklük taslamazlar" diye açıklamıştır.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN