ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

SECDE

3

أَمْ يَقُولُونَ افْتَرَاهُ بَلْ هُوَ الْحَقُّ مِن رَّبِّكَ لِتُنذِرَ قَوْماً

مَّا أَتَاهُم مِّن نَّذِيرٍ مِّن قَبْلِكَ لَعَلَّهُمْ يَهْتَدُونَ

 

3. Yoksa onlar: "Onu kendiliğinden uydurdu" mu derler? Hayır o, senden önce kendilerine bir korkutucu gelmemiş olan bir kavmi kendisi ile uyarasın diye Rabbinden gelen haktır. Olur ki hidayet bulurlar.

 

"Yoksa onlar: Onu kendiliğinden uydurdu mu derler?" buyruğunda yer alan: "Yoksa"; "Hayır, bilakis" ve istifham elifi ile birlikte takdiri yapılan, munkati' olandır. Yani; "Aksine onlar... mı diyorlar?" demektir. Bu da bir sözden bir başka söze geçildiğini gösterir. Şanı Yüce Allah alemlerin Rabbinden indirildiğini ifade ettikten ve bu hususta herhangi bir şüphe olmadığını belirttikten sonra, bu sözü bir kenara bırakarak: "Yoksa onlar onu kendiliğinden uydurdu mu? derler." Yani onu kendisi düzüp kendi kendisi meydana getirdi mi, derler sözlerine geçiş yaptı.

 

"Hayır, o ... uyarasın diye Rabbinden gelen haktır" buyruğu ile Yüce Allah onların uydurma iddialarını yalanlamaktadır. Katade der ki: Yüce Allah bu buyruğuyla Kureyşlileri kastetmektedir. Onlar ümmi bir ümmet idiler. Muhammed (s.a.v.)'dan önce onlara Allah'ın azabı ile korkutan hiçbir kimse gelmemiştir.

 

"Uyarasın diye" buyruğu makabline taalluk ettiğinden dolayı; "Rabbinden" buyruğu üzerinde vakıf yapılmaz. Bununla birlikte bunun mahzuf olan bir lafza taalluk etmesi de caizdir. İfadenin takdiri: "Bir kavmi uyarasın diye onu indirmiştir" şeklinde olur, o takdirde; "Rabbinden" lafzı üzerinde vakıf yapmak caiz olur.

 

"Kendilerine bir korkutucu gelmemiş" anlamındaki buyrukta yer alan: (...) nefy edatıdır. "Bir korkutucu" (lafzındaki "min" harf-i cerri) sıla (fazladan, ulama için gelmiş)dır. "Bir korkutucu" ise ref' mahallindedir.

 

Korkutucu (nezir) bildirip, korkutan kimse demektir.

 

Bir açıklamaya göre "bir kavim"den kasıt İsa ile Muhammed (ikisine de selam olsun) arasındaki fetret ehlidir. Bu İbn Abbas ve Mukatil'in görüşüdür. Bir diğer açıklamaya göre; Yüce Allah'ın onlara karşı hücceti kendilerinden önce gelmiş olan peygamberlerin uyarıp korkutması ile -ayrıca (onlara) bir peygamber görmemiş olsaydı dahi- sabit idi.

Bu anlamdaki açıklamalar daha önceden (el-Maide, 19. ayetin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Secde 4

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR