ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

RUM

27

وَهُوَ الَّذِي يَبْدَأُ الْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُ وَهُوَ أَهْوَنُ عَلَيْهِ وَلَهُ الْمَثَلُ الْأَعْلَى فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ

 

27. Yaratıkları ilkin yoktan var eden, sonra da onu tekrar iade eden O'dur ve bu, O'na göre daha kolaydır. Göklerde ve yerde en yüksek sıfat(lar) yalnız O'nundur. O Aziz'dir, Hakim'dir.

 

"Yaratıkları ilkin var eden, sonra da onu tekrar iade eden O'dur" buyruğunda sözü geçen yaratıkları ilkin O'nun var etmiş olması, canlının doğumu ndan önce rahimde meydana gelmesi ile olur. İade etmesi ise, ölümden sonra diriliş için ikinci üfürüş ile ona hayat vermesi ile olur. Bu buyrukta Yüce Allah, O'nun yaratıkları ilkin varetmiş olduğunun bilinmesini, henüz ortada olmayan ölümden sonra tekrar yaratılışına delil olarak göstermektedir. Böylelikle gözle görülen, gaibe (görülmeyene) delil kılınmaktadır. Daha sonra Yüce Allah bunu: "Ve bu, O'na göre daha kolaydır" buyruğu ile te'kid etmektedir.

 

İbn Mes'ud ve İbn Ömer "ilkin yoktan vareden" anlamındaki buyruğu; (...) diye "İlkin var etti, vareder" kipinden gelmiş bir fiil olarak okumuşlardır. Bu okuyuşun delili de şanı Yüce Allah'ın: "Çünkü ilkin var eden de, diriltecek olan da O'dur. "(el-Buruc, 13) buyruğunun bu kipte gelmiş olmasıdır. genel olarak öbür türlü okuyanların kıraatlerinin delili ise, Yüce Allah'ın: "Sizi il kin yarattığı gibi yine (O'na) döneceksiniz. "(el-A'raf, 29) buyruğunda, bu şekilde gelmiş olmasıdır.

 

"Daha kolaydır" buyruğu "kolaydır" anlamındadır. Yani öldükten sonra tekrar diriltmek O'nun için kolaydır. Bu şekildeki açıklamayı er-Rabi' b. Huseyn ile el-Hasen yapmıştır. Bu durumda "daha kolaydır" buyruğu "kolaydır" anlamında demektir. Zira Yüce Allah için bir işin bir başka işten kolayolması söz konusu olamaz.

 

Ebu Ubeyde dedi ki: "Daha kolay" ifadesini bir şeyin diğer bir şeyden üstünlüğü anlamında kabul eden bir kimsenin bu görüşü şanı Yüce Allah'ın: "Bu da Allah apek kolaydır. "(en-Nisa, 30) buyruğu ile: "Onları koruması O'na ağırgelmez. "(el-Bakara, 255) buyruğu ile reddedilir. Ayrıca Araplar "daha üstünlük" anlamını veren; (...) kipini, üstünlük ifade eden; (...) anlamında da kullanırlar. el-Ferezdak'ın şu beyiti bu kabildendir: "Semayı düzenleyen o Yüce zat hiç şüphesiz bizim için, Öyle bir ev bina etmiş ki; onun esasları daha güçlü ve daha uzundur."

 

Esasları güçlü ve uzundur, demektir. Bir başka şair de şöyle demektedir: "Ömrüm hakkı için, bilemiyorum ve şüphesiz daha da korkuyorum, Ölüm bizden hangimize daha erken hücum edeceğinden."

 

Bu beyitte de; ("şüphesiz daha korkarım" ifadesi): Gerçekten ben korkarım anlamında kullanılmıştır. Yine Ebu Ubeyde şu beyiti de zikretmektedir: "Şüphesiz ben sana alıkonulması gereken şeyleri dahi bağışlıyorum ve şüphesiz ki ben,

Sana yemin ile söylüyorum; bütün engellere rağmen daha çok meyletmekteyim,"

 

Burada "meyletmekteyim" demek istemiştir. Ahmed b. Yahya da şu beyiti zikretmiştir:

"Bazı kimseler öleyim diye temenni ettiler ve ölsem eğer, Bu sadece ve yalnız olarak benim gittiğim bir yol değildir,"

 

Burada da ism-i tafdil şeklinde kullanılan "sadece ben" anlamındaki lafız ile (...): Yalnızca ben" anlamını kastetmiştir. Bir başka şair de şöyle demektedir: "Ömrün hakkı için şüphesiz ki, ez-Zibrikan bol bol ihsan etmektedir, İyiliklerini kıtlık zamanlarında ve (o) daha faziletlidir,"

 

"O faziletlidir" demektir. Yine "(ism-i tafdil kipinde): Allahu ekber: Allah en büyüktür" ifadesi de bu şekildedir. Bu: (...): Allah büyük olandır" anlamındadır.

 

Ma'mer, Katade'den şöyle dediğini rivayet etmektedir: Abdullah b. Mes'ud'un kıraati: "Ve bu, ona göre kolaydır" şeklindedir. (İsm-i tafdil kipi ile değildir.) Mücahid, İkrime ve ed-Dahhak ise şöyle demişlerdir: Anlam şudur: Her ne kadar hepsi Yüce Allah için kolayolsa dahi; tekrar yaratmak, Allah için ilkin yaratmaktan daha kolaydır. İbn Abbas da böyle demiştir. Bunun izahı da şöyle yapılır: Bu şanı Yüce Allah'ın kullarına vermiş olduğu bir örnektir. Şöyle demektedir: Yaratıklara göre bir şeyi tekrar yaratmak, ilkin yaratmaktan daha kolaydır. Buna göre sizin anlayışınıza ve sizin kendi aranızdaki telakkinize göre ilkin yaratmaya kadir olan, öldükten sonra tekrar diriltmeye ilk olarak yaratmaktan daha da kadir olmalıdır.

 

"Ona göre" buyruğundaki zamirin yaratılmışlara ait olduğu da söylenmiştir. Yani o, onun yani yaratıklar için (yaratıklar açısından) daha kolaydır. Çünkü onlara sadece bir defa çağrıda bulunulacak, onlar da kabirlerinden kalkacaklar. Onlara; Olun denilecek, onlar da hemen oluvereceklerdir. İşte bu, onların önceleri bir nutfe, sonra bir alaka, sonra bir mudga (çiğnemlik et), sonra cenin, sonra çocuk, sonra yetişkin, sonra genç, sonra erkek ya da kadın olmalarından kendileri için daha kolayolacaktır. Bu açıklamayı İbn Abbas ve Kutrub yapmıştır. (...); Daha kolay" anlamında olduğu söylenmiştir. Şair de şöyle demiştir: "Esmaya alabildiğine uzaklaşmış olması, pek kolay geldi, (Oysa diğer taraftan) ona düşkün bir kimse ona özlem duymakta, onu arzulamaktadır."

 

Burada; (...) fiili "kolay geldi" anlamına gelen; (...) fiili anlamında kullanılmıştır.

er-Rabı b. Huseyn de Yüce Allah'ın; "Ve bu O'na göre daha kolaydır" buyruğu hakkında şöyle demiştir: Esasen hiçbir şey Allah için zor ve güç değildir. İkrime dedi ki: Kafirler Yüce Allah'ın ölüleri tekrar dirilteceğinden hayrete düştüler. Bunun üzerine bu ayet-i kerime nazil oldu.

 

"Göklerde ve yerde en yüksek sıfat(lar) yalnız O'nundur." Yani aziz ve celil olan Allah ne dilerse, olur. el-Halil dedi ki; Ayet-i kerımedeki "mesel" sıfat anlamındadır. Yani "göklerde ve yerde" en yüksek sıfatlar yalnızca O'nundur. (Bu buyruk) Yüce Allah'ın: "Takva sahiplerine vaadolunan cennetin misali şudur" (er-Rad, 35) buyruğuna benzemektedir. Onun sıfatı, nitelikleri şöyledir, demektir. Buna dair açıklamalar da daha önceden (sözü geçen ayet-i kerımenin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır.

 

Mücahid'den gelen rivayete göre "en yüksek sıfat (mesel)": La İlahe illallah demektir. Bunun da manası şudur; En yüksek vasıf olan vahdaniyyet ile nitelendirilme vasfı yalnız O'nundur. Katade de böyle demiştir: En yüksek vasıf Allah'tan başka hiçbir ilah olmadığına tanıklık etmektir. Bunu da Yüce Allah'ın izniyle hemen biraz sonra açıklayacağımız; "Size kendi nefislerinizden bir misal getirdi" buyruğu desteklemektedir.

 

ez-Zeccac da şöyle demektedir: "Göklerde ve yerde en yüksek sıfat(lar)" buyruğundan kasıt, Yüce Allah'ın: "Ve bu O'na göre daha kolaydır" buyruğudur. O, zor ve kolay gelen hususlara dair size bunu misal vermiştir, demektir. Bu sözleriyle bu buyruğa dair ilk açıklama şeklini kastetmektedir. İbn Abbas da dedi ki: O'nun benzeri hiçbir şey yoktur, demektir.

 

"O, Aziz'dir, Hakim'dir" buyruğuna dair açıklamalar da daha önceden (elBakara, 129. ayetin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Rum 28

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR