RUM 10 |
ثُمَّ
كَانَ
عَاقِبَةَ
الَّذِينَ
أَسَاؤُوا
السُّوأَى
أَن
كَذَّبُوا
بِآيَاتِ
اللَّهِ
وَكَانُوا
بِهَا
يَسْتَهْزِئُون |
10. Sonra kötülük
edenlerin akıbeti kötü oldu. Çünkü onlar Allah'ın ayetlerini yalanladılar.
üstelik onlarla alay da ederlerdi.
"Sonra kötülük
edenlerin akıbetleri kötü oldu" buyruğunda geçen; "Kötü" lafzı;
(...)'den "fu'la" vezninde ve: "Daha kötü, en kötü ve daha
çirkin" anlamına gelen lafzın müennesidir. Tıpkı "el-hüsna"nın
"el-ahsen"in müennesi oluşu gibi.
Denildiğine göre; burada
bu lafızIa kastedilen cehennem ateşidir. Bu açıklamayı da İbn Abbas yapmıştır.
"Kötülük edenler" de şirk koşanlar, demektir. Buna delil ise;
"Çünkü onlar Allah'ın ayetlerini yalanladılar" buyruğudur.
"Çünkü ... yalanladılar" buyruğu el-Kisai'ye göre; (...)
takdirindedir. Bunun; (...) takdirinde olduğu da söylenmiştir.
Nafi', İbn Kesir ve Ebu
Amr "akıbet" anlamındaki kelimeyi; (...)'nin ismi olarak merfü'
okumuşlardır. Bunun müzekker olarak gelmesi ise "akıbet" kelimesinin
hakiki müennes olmayışıdır. "Kötü" de; "oldu"nun haberidir.
Diğerleri ise "akıbet" kelimesini (...)'nin haberi olmak üzere nasb
ile okumuşlardır. Buna karşılık "Kötü" kelimesi de onun ismi olarak
merfu olur. "Oldu" lafzının isminin "tekzib: yalanlama"
olması da mümkündür. Buna göre ifadenin takdiri şöyle olur:
"Sonra yalanlamak
kötülük yapanların akıbeti oldu." Bu durumda; "Kötü lafzı ise
"kötülük yapanlar"in mastarı (mef'ul-i mutlak'ı) ya da hazfedilmiş
bir mevsufun sıfatı olur ki; bu da; "Kötü haslet" anlamında olur.
el-A'meş'ten onun:
"Daha sonra da kötülük yapanların akıbetleri kötülük oldu" diye
"kötülük" anlamındaki lafzı ref' ile okuduğu rivayet edilmiştir.
en-Nehhas dedi ki: "Kötülük" şerrin en ileri derecesidir. (...) da
bunun "fu'lan" veznine getirilmiş halidir.
"Çünkü onlar
Allah'ın ayetlerini yalanladılar" buyruğu, Muhammed ve Kur'an'ı
yalanladılar; diye açıklanmıştır ki; bu açıklamayı el-Kelbi yapmıştır. Mukatil
de azabın tepelerine inmesini yalanladılar, diye açıklarken, ed-Dahhak:
Muhammed (s.a.v.)'ın mucizelerini yalanladılar, diye açıklamıştır.
"üstelik onlarla alay da ederlerdi."
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN