FURKAN 40 |
وَلَقَدْ
أَتَوْا
عَلَى
الْقَرْيَةِ الَّتِي
أُمْطِرَتْ
مَطَرَ
السَّوْءِ
أَفَلَمْ
يَكُونُوا
يَرَوْنَهَا
بَلْ كَانُوا
لَا
يَرْجُونَ
نُشُوراً |
40. Muhakkak onlar
bela yağmuruna tutulan beldeye uğramışlardır. Acaba bunlar orayı görmediler
miydi? Hayır, onlar tekrar dirilmeyi ümit etmezler.
"Muhakkak
onlar" yani Mekke müşrikleri, bela yağmuruna tutulan beldeye yani taş
yağmuruna tutulmuş Lut kavminin şehirlerine "uğramışlardır. Acaba bunlar
orayı" ibret almak üzere yaptıkları yolculuklarında "görmediler
miydi?"
İbn Abbas dedi ki:
Kureyş'liler, ticaret maksadıyla Şam'a gittiklerinde Lut kavminin şehirlerinin
yanından geçerlerdi. Nitekim Yüce Allah, şöyle buyurmaktadır: "Muhakkak
siz onların yakınından sabahleyin de geçip, gidiyorsunuz ... "(es-Saffat,
137); "Her ikisi de hala görülüp tanınan bir yol üzerindedirler.
"(el-Hicr, 79) Bu husus zaten (belirtilen yerde) geçmiş idi.
"Hayır, onlar
tekrar dirilmeyi ümit etmezler." Yani öldükten sonra dirilişi tasdik
etmezler. Burada "ümit etmezler"in korkmazlar anlamında olması gibi
asli manası ile anlaşılması da mümkündür. O takdirde de; hayır, onlar ahiret
sevabını ummuyorlardı, demek olur.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN