ENBİYA 74 / 75 |
وَلُوطاً
آتَيْنَاهُ
حُكْماً
وَعِلْماً وَنَجَّيْنَاهُ
مِنَ الْقَرْيَةِ
الَّتِي
كَانَت
تَّعْمَلُ
الْخَبَائِثَ
إِنَّهُمْ
كَانُوا
قَوْمَ سَوْءٍ فَاسِقِينَ
{74} وَأَدْخَلْنَاهُ
فِي
رَحْمَتِنَا
إِنَّهُ
مِنَ
الصَّالِحِينَ {75} |
74.
Lut'a da hikmet ve ilim verdik. Onu kötülükleri işleyen o ülkeden kurtardık.
Çünkü onlar kötü bir kavim idiler, hem fasıktılar.
75. Ve
Biz onu rahmetimizin içine aldık. Çünkü o salihlerdendir.
"Lut'a da hikmet ve
ilim verdik." Bu buyrukta "Lut" kelimesi ikinci fiilin delil
olduğu gizli bir fiil ile nasb edilmiştir ki; Biz Lut'a verdik, ona verdik,
takdirindedir. Bir başka açıklamaya göre; Lut'u da hatırla şeklindedir.
Hikmetten kasıt
peygamberlik, din işlerini bilmek ve davalılar arasında kendisi ile hüküm
verilen şey demektir. "İlim" ise kavrayış diye açıklanmıştır ki,
anlam birdir.
"Onu kötülükleri
işleyen o ülkeden kurtardık." Sedum ülkesini kastetmektedir. İbn Abbas
dedi ki: Bunlar yedi kasaba idiler. Cibril (a.s.) bunların altısını altüst
etti, bir tanesini ise Lut ve aile halkı için bıraktı. Buranın adı ise Zeğar
idi, bunda pek çok mahsüller yetişirdi. Bu Serat sınırına kadar Filistin
kasabalarından birisidir. Hicaz denizi sınırına kadar da bunun pek çok köyleri,
kasabaları vardır.
Onların işledikleri
kötülükler hususunda iki görüş vardır. Birisi önceden geçtiği gibi Lut kavminin
işidir, diğeri ise yüksek sesle yellenmektir. Yani onlar oturup kalktıkları
yerlerde ve meclislerinde bu şekilde hareket ediyorlardı. Yüksek sesle
yellenmek ile parmak uçlarıyla çakıl taşları atmak olduğu da söylenmiştir ki,
ileride gelecektir.
"Çünkü onlar kötü
bir kavim idiler, hem fasıktılar." Allah'a itaatin dışına çıkan
kimselerdi. Fasıklık, önceden geçmiş olduğu gibi sınırın dışına çıkıştır.
"Ve Biz onu
rahmetimizin içine" peygamberliğe "aldık." İslam'a aldık diye de
açıklanmıştır. Cennete koyduk diye açıklandığı gibi, rahmetten kasıt onun
kavminden kurtarılmasıdır, diye de açıklanmıştır.
"Çünkü o
salihlerdendir."
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN