ENBİYA 76 / 77 |
وَنُوحاً
إِذْ نَادَى
مِن قَبْلُ
فَاسْتَجَبْنَا
لَهُ
فَنَجَّيْنَاهُ وَأَهْلَهُ
مِنَ
الْكَرْبِ
الْعَظِيمِ {76} وَنَصَرْنَاهُ
مِنَ
الْقَوْمِ الَّذِينَ
كَذَّبُوا
بِآيَاتِنَا
إِنَّهُمْ
كَانُوا
قَوْمَ
سَوْءٍ
فَأَغْرَقْنَاهُمْ أَجْمَعِينَ
{77} |
76.
Nuh'u da (an.) Hani o daha önce Bize dua etmişti de onun duasını kabul edip hem
onu, hem ailesini o büyük sıkıntıdan kurtarmıştık.
77.
Ayetlerimizi yalanlayan kavminden onun intikamını aldık. Çünkü onlar kötü bir kavim
idiler. Bundan ötürü hepsini suda boğduk.
"Nuh'u da" an.
"Hani o daha önce" İbrahim ve Lut'tan önce, kavmine karşı "Bize
dua etmişti." Bundan kasıt onun:
"Ey Rabbim! Yeryüzünde kafirlerden dönüp dolaşan bir kimse bırakma" (Nuh,
26) şeklindeki duasıdır. Kendisini yalanladıklarında da:
"Bengerçektenyenik düşürüldüm, artık intikamımı al!" (el-Kamer, 10)
diye dua etmişti.
"Onun duasını kabul
edip hem onu, hem ailesini o büyük sıkıntıdan" suda boğulmaktan
"kurtarmıştık."
Büyük sıkıntı (el-kerb)
ileri derecedeki üzüntü ve keder demektir. "Ailesi"nden kasıt ise
aralarından iman edenlerdir.
"Ayetlerimizi
yalanlayan kavminden onun intikamını aldık." Ebu Ubeyde dedi ki: Buradaki:
"den"; (...)"e, a anlamındadır. Anlamının (mealde olduğu gibi:)
"Ayetlerimizi yalanlayan kavminden onun intikamını aldık" şeklinde
olduğu da söylenmiştir.
"Bundan ötürü
hepsini" küçükleriyle büyükleriyle "suda boğduk."
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN