ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

ENBİYA

36

وَإِذَا رَآكَ الَّذِينَ كَفَرُوا إِن يَتَّخِذُونَكَ إِلَّا هُزُواً أَهَذَا الَّذِي يَذْكُرُ آلِهَتَكُمْ وَهُم بِذِكْرِ الرَّحْمَنِ هُمْ كَافِرُونَ

 

36. Kafirler seni gördüklerinde, seni ancak alaya alırlar: "Bu mudur ilahlarınızı kötülükle anan?" (derler.) Halbuki onlar Rahman'ın zikrini inkar edenlerdir.

 

"Kafirler seni gördüklerinde seni ancak alaya alırlar." Seninle alay etmekten başka bir şey yapmazlar. "Alayetmek" ile ilgili açıklamalar daha önceden (el-Bakara, 14 ve 15. ayetlerin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır. Bunlar daha önce el-Hicr Süresi'nin sonlarında: "O alayedip duranlara karşı muhakkak ki Biz sana yeteriz." (el-Hicr, 95) buyruğunda sözü edilen "alayedenlerdir." Putlarının ilahlığını inkar eden kimseleri ayıplıyorlardı. Buna karşılık kendileri de Rahman olan Allah'ın ilahlığını inkar ediyorlardı. Bu ise cahilliğin en ileri derecesidir. Onlar "bu mudur ilahlarınızı kötülükle anan" diyorlardı.

Burada "gördüklerinde" buyruğundaki zaman bildiren edatın cevabı olmakla birlikte "diyorlar" anlamındaki kelime hazfedilmiştir. "Seni ancak alaya alırlar" anlamındaki buyruk ise, şart edatı ile şartın cevabı arasına girmiş bir mu'tariza (ara) cümledir.

 

"Bu mudur ilahlarınızı" kötüleyerek ve ayıplayarak "anan?" Antere de şu beytinde kelimeyi bu anlamda kullanmıştır; "Sen benim bu tayımı ve ona yedirdiklerimi (ayıplayarak) söz konusu etme, O takdirde senin derin uyuza yakalanmışın derisi gibi olur."

 

O "tayımı ağzına alma" derken, onu ayıplama, demek istemiştir. "Halbuki onlar Rahman'ın zikrini" yani Kur'an-ı Kerım'i "inkar edenlerdir." Buradaki ikinci (...): Onlar ... ler" onların küfürlerini te'kid etmektedir. Yani onlar, küfürle nitelendirilişleri oldukça ileri derecede olan kafirlerin ta kendileridir.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Enbiya 37-40

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR