ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

NAHL

10

 

هُوَ الَّذِي أَنزَلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً لَّكُم مِّنْهُ شَرَابٌ وَمِنْهُ شَجَرٌ فِيهِ تُسِيمُونَ

 

10. Sizin için gökten bir su indiren O'dur. İçecek de ondandır, hayvanlarınızı yaymakta olduğunuz bitkiler de ondandır.

 

"içecek (şarab)"; içilen şey demektir. "Bitki (şecer)"in de ne demek olduğu bilinmektedir. Yani, Yüce Allah, yağmurlardan bitkiler, ağaçlar ve asmalar (çardak kurulmasını gerektiren ağaçlar) yetiştirir.

 

"Yaymakta olduğunuz" develerinizi otlatmakta olduğunuz (bitkiler...). "Otlakta yayılan hayvan otladı" demektir. Bu kabilden olan hayvanlara da "saime" denilir. "Otlayan mal" anlamındadır. "Saim" ile "saime"nin çoğulu "sevaim" şeklinde gelir. "Davarları otlağa çıkardım" demektir. "Otlağa çıkaran" (...) Otlağa çıkarılan" demektir. Şair der ki: "Develeri otlatan (deve çobanı) kadının oğlu, böylesi sana daha uygundur."

 

"Sevm" aslında merada uzaklara gitmek demektir. ez-Zeccac der ki: Bu kelime alamet anlamındaki; (...)'dan alınmıştır. Yani, bu otlayan hayvanlar, yeryüzünde otlamak suretiyle birtakım alametler bırakırlar. Yahut meraya gönderilmek için bu hayvanlara işaretler konulduğu için bu ismi almış da olabilirler.

 

Derim ki: "el-Haylu 'l-Müsevveme" (Al-i imran, 14) otlağa salınan atlar demek olduğu gibi, "alamet konulan atlar" anlamına da gelir. Yüce Allah'ın: "İşaretlenmiş'' (Al-i İmran, 125) buyruğunda da bu anlamdadır.

 

el-Ahfeş der ki: Bu, işaretlenmiş anlamında olduğu gibi, gönderilmişle, elçi olarak görevlendirilmişler anlamında da olur. Mesela; "Davarları oraya gönderdi" anlamındadır. "Saime" de buradan gelmektedir. Kelimenin "ya ve nun" ile çoğul yapılması ise atların işaretlenmiş olmaları ve bunların üzerinde de binicilerinin bulunmasından dolayıdır.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Nahl 11

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR