HİCR 82 / 84 |
وَكَانُواْ
يَنْحِتُونَ
مِنَ
الْجِبَالِ بُيُوتاً
آمِنِينَ {82} فَأَخَذَتْهُمُ الصَّيْحَةُ
مُصْبِحِينَ
{83} فَمَا
أَغْنَى
عَنْهُم
مَّا
كَانُواْ
يَكْسِبُونَ
{84} |
82. Onlar, güven
içinde dağlardan evler yontup oyarlardı.
83. Derken, sabaha
girdiklerinde, onları da o çığlık yakalayıverdi.
84. Kazandıkları
kendilerine hiç bir fayda vermedi.
"Yontmak"
Arapçada birşeyi törpüleyerek düzeltmek ve üzerindeki fazlalıkları (keser v.b.
aletlerle) tıraş etmek demektir. "Ha" harfi esreli olarak, (...):
şeklinde mastarı da; (...) şeklinde "onu yonttu, yontar, yontmak"
anlamındadır. (...) ise, yontmadan geri kalan artıklar demektir.
"Kendisiyle yontulan alete" denilir. Kur'an-ı Kerim'de de; "Siz
elinizle yonttuğunuz şeylere mi tapıyorsunuz?" (Saffat, 95) yani, keserek,
yontarak yaptığınız şeylere mi tapıyorsunuz demektir. Hz. Salih'in kavmi, ileri
derecedeki kuvvetleri ile dağları yontarak kendilerine ev yapıyorlardı.
"Güven
içinde"; bu evlerin üzerlerine göçeceğinden, yahut yıkılıp bozulacağından
yana güven içinde, diye açıklanmıştır. Ölümden yana güven içinde diye
açıklandığı gibi, azaptan yana güven içinde ... diye de açıklanmıştır.
"Derken, sabaha
karşı girdiklerinde" yani, sabah vaktinde "onları da o çığlık
yakalayıverdi."
"Sabah vaktine
girdiklerinde" demek olup hal olarak nasb edilmiştir. Burada sözü edilen
çığlık ile ilgili açıklamalar, daha önce Hud Suresi (67. ayetin tefsirinde) ve
el-Araf Suresi (78. ayetin tefsiri)nde geçmiş bulunmaktadır.
"Kazandıkları
kendilerine hiç bir fayda vermedi." Mallarının, dağlarda korunacak kale
gibi yerler edinmelerinin ve kendilerine ihsan edilen birçok nimetin hiç bir
faydasını görmediler.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN