ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

YUSUF

63

/

65

فَلَمَّا رَجِعُوا إِلَى أَبِيهِمْ قَالُواْ يَا أَبَانَا مُنِعَ مِنَّا الْكَيْلُ فَأَرْسِلْ مَعَنَا أَخَانَا نَكْتَلْ وَإِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ {63} قَالَ هَلْ آمَنُكُمْ عَلَيْهِ إِلاَّ كَمَا أَمِنتُكُمْ عَلَى أَخِيهِ مِن

قَبْلُ فَاللّهُ خَيْرٌ حَافِظاً وَهُوَ أَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ {64} وَلَمَّا فَتَحُواْ مَتَاعَهُمْ وَجَدُواْ بِضَاعَتَهُمْ رُدَّتْ إِلَيْهِمْ قَالُواْ يَا أَبَانَا مَا نَبْغِي هَـذِهِ بِضَاعَتُنَا رُدَّتْ إِلَيْنَا وَنَمِيرُ أَهْلَنَا وَنَحْفَظُ أَخَانَا وَنَزْدَادُ كَيْلَ بَعِيرٍ ذَلِكَ كَيْلٌ يَسِيرٌ {65}

 

63. Babalarına döndüklerinde dediler ki: "Ey babamız! Artık bize ölçek ile azık verilmeyecek. Artık kardeşimizi de bizimle beraber gönder de ölçek alalım. Biz herhalde onu koruyacağız. "

64. Dedi ki: "Daha önceden kardeşi hakkında size ne kadar güvendi isem, bunun hakkında da ancak o kadar size güvenebilirim değil mi? Allah en hayırlı koruyucudur, O merhametlilerin en merhametlisidir. "

65. Zahire yüklerini açtıkları zaman bedellerinin kendilerine geri verildiğini gördüler. "Ey Babamız! dediler. Daha ne istiyoruz? İşte bu götürdüğümüz bedellerimiz de bize iade edilmiş. Ailemize erzak getiririz, kardeşimizi koruruz. Bir deve yükü daha zahire de alırız. Bu az bir ölçektir."

 

"Babalarına döndüklerinde dediler ki: Ey Babamız! Artık bize ölçek ile azık verilmeyecek." Çünkü Hz. Yusuf kendilerine: "Eğer onu bana getirmez seniz) artık sizin yanımda hiçbir ölçeğiniz olmayacaktır'' (Yusuf, 60) demişti. Babalarına başlarından geçen olayları, Hz. Yusuf'un kendilerine ikramlarını, Şemun'un da söyledikleri sözlerin doğruluğunu bilinceye kadar onun yanında rehine kaldığını bildirdiler.

 

"Artık kardeşimizi de bizimle beraber gönder de ölçek alalım." Yani bu sırada: "Artık kardeşimizi de bizimle beraber gönder de ölçek alalım" dediler.

 

"Ölçek alalım" kelimesi aslında; (...) şeklinde olup cezm dolayısı ile "lam" harfinin ötresi hazfedildi, "elif" de iki sakin arka arkaya geldiğinden dolayı hazfedildi.

 

Haremeyn halkı ile Ebu Amr ve Asım'ın kıraati; (...); Ölçek alalım" şeklinde "nun" iledir. Diğer Kufeliler ise; "Ölçek alsın" diye okumuşlardır.

 

Birinci okuyuş Ebu Ubeyd'in tercihidir. Çünkü bu okuyuşa göre onların hepsi ölçek ile alanlar arasına girerler. Ayrıca Ebu Ubeyd, eğer "ya" ile olursa yalnız kardeş için olduğunu iddia etmiştir.

 

en-Nehhas ise şöyle demektedir: Bunun böyle olması gerekmez. Çünkü bu ifade iki cihetten birisiyle ilgilidir. Ya mana: Kardeşimizi de gönder, o da bizimle birlikte ölçek alsın, şeklindedir ve bu takdirde hepsi için ölçekle alma söz konusu olur. Yahut da ifadede takdim ve te'hir söz konusu olmaksızın, hepsine delil bulunur. Çünkü Hz. Yusuf onlara: "Eğer onu bana getir mezseniz, artık sizin yanımda hiçbir ölçeğiniz olmayacaktır" (Yusuf, 60) demişti.

 

"Biz herhalde onu" ona bir kötülük gelmesine karşı "koruyacağız." "Dedi ki: Daha önceden kardeşi hakkında size ne kadar güvendi isem, bunun hakkında da ancak o kadar size güvenebilirim değil mi?" Yani siz Yusuf'u korumak hususunda gevşek ve kusurlu davrandınız. nasıl olur da bu kardeşini size güvenerek teslim edebilirim.

 

"Allah koruması en hayırlı olandır" şeklinde "koruma" anlamındaki kelime temyiz olarak nasbedilmiştir ve bu şekildeki kıraat Medinelilerin, Ebu Amr ve Asım'ın kıraatidir. Diğer Kufeliler ise; "Koruyucu" kelimesini hal olarak okumuşlardır. ez-Zeccac der ki: Bu da temyizdir.

 

Bu buyrukta Hz. Ya'kub'un diğer oğlunu onlarla beraber göndermesi isteklerini olumlu karşıladığına delil vardır. Ayetin anlamı da şöyle olur: Allah'ın onu koruması, sizin onu korumanızdan daha hayırlıdır.

 

Ka'b el-Ah bar der ki; Hz. Ya'kub; "Allah en hayırlı koruyucudur" deyince, Yüce Allah da şöyle buyurdu: İzzetim ve celalim hakkı için, Bana tevekkül ettiğine göre, Ben senin iki oğlunu da sana geri göndereceğim.

 

"Zahire yüklerini açtıkları zaman" diye başlayan buyrukta içinden çıkılamayacak, anlamı müşkil bir ifade bulunmamaktadır. "Daha ne istiyoruz?" ifadesindeki "Ne" edatı nasb mahallinde soru edatıdır. Yani artık bunun ötesinde neyi istiyoruz? demektir. O bize tam ölçekle verdi, bir de bedellerimizi geri çevirdi. Bu sözleriyle babalarının gönlünü hoş etmek istemişlerdi. Bu edatın nafiye olduğu da söylenmiştir. Yani biz senden ne para istiyoruz, ne de eşya. Bunun yerine bize geri çevirilen bedellerimiz bize yeterlidir.

 

Alkame'den; "Bize iade edilmiş" anlamındaki buyruğunda "ra" harfini (ötreli değil de) esreli okuduğu rivayet edilmiştir. Çünkü bu kelimenin aslı; (...) şeklindedir. "Dal" harfleri birbirine idgam edilince, "dal"ın harekesi "ra" harfine nakledildi.

 

Yüce Allah'ın: "Ailemize erzak getiririz" yani onlara yiyecek getiririz, demektir. Şair der ki: "Ben seni erzak getirmek üzere gönderdim, bir yıl orada kaldın Senin imdadına koşacağın kimselere getireceğin imdat ne zaman gelecek?"

 

es-Sülemı ise "nun" harfini ötreli okumuştur. Yani erzak konusunda biz onlara yardımcı oluruz, demek olur.

 

"Bir deve yükü daha zahire de alırız." Yani Bünyamin adına da bir deve yükü daha alırız, "bu az bir ölçektir."

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Yusuf 66

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR