YUNUS 7 / 8 |
إَنَّ
الَّذِينَ
لاَ
يَرْجُونَ
لِقَاءنَا وَرَضُواْ
بِالْحَياةِ
الدُّنْيَا
وَاطْمَأَنُّواْ بِهَا
وَالَّذِينَ
هُمْ عَنْ
آيَاتِنَا
غَافِلُونَ {7} أُوْلَـئِكَ
مَأْوَاهُمُ النُّارُ
بِمَا
كَانُواْ
يَكْسِبُونَ
{8} |
7.
Muhakkak ki Bize kavuşacaklarını ummayanlar, dünya hayatı ile yetinip ona
bağlananlar ve ayetlerimizden habersiz bulunanlar!
8. İşte
onların kazandıkları yüzünden varacakları yer ateştir.
Yüce Allah'ın: "Muhakkak
ki Bize kavuşacaklarını ummayanlar" buyruğunda yer alan;
"Umanlar" korkanlar anlamındadır. Şairin şu beyti de bu kabildendir:
"Arılar onu soktuğunda sokmalarından korkmaz o Ondan sonra arıların
kovanlarında bal yapan işçi arılar gelirler."
Buradaki; (...) in:
Umanlar anlamında olduğu da söylenmiştir. Bir başka şairin şu beyitinde bu
anlamda kullanılmıştır: "Mervanoğulları benim dinleyip itaat edeceğimi mi
umuyorlar? Halbuki benim kavmim Temimdir ve uçsuz bucaksız düzlük araziler
arkamdadır."
Buna göre burada
"reca" korkmak ve ummak anlamına gelir. Yani onlar hiçbir cezadan
korkmaz ve hiçbir mükafat da ummazlar. Ceza ve mükafata kavuşmanın, Yüce
Allah'a kavuşmak diye ifade edilmesi, her ikisinin de önemini göstermek
içindir. Şöyle de açıklanmıştır: "Kavuşmak" zahirdeki anlamı ile
kullanılmıştır, bu da görmek demektir, yani onlar, bizi göreceklerini
ummayanlardır.
Kimi ilim adamı da şöyle
demiştir: Reca, ancak inkar ve red ile birlikte kullanılırsa korkmak anlamını
verir. Yüce Allah'ın: "Size ne oluyor ki Allah'ın azametinden hiç
korkmuyorsunuz?'' (Nüh, 11) Kimi ilim adamı da şöyle demiştir: Mananın
kendisine delalet ettiği her yerde kendi anlamı ile kullanılır.
"Dünya hayatı ile
yetinip" yani ahiret yerine bedel olarak onunla yetinen ve yalnız dünya
için çalışıp "ona bağlananlar" dünya dolayısıyla şımarıp sevinenler
ve ona meyledenler..
"Bağlandı, tatmin
oldu, meyletti"nin aslı; (...) şeklindedir. Mastar ismi de; (...) şeklinde
gelir. Buradaki "mim" "hemze"den öne alınmış ve ona
"nün" ile vasıl "elif"i ilave edilmiştir. Bu açıklamayı
el-Gaznevı nakletmektedir.
"Ve ayetlerimizden
habersiz bulunanlar" yani bizim delillerimizden gereği gibi ibret
almayanlar, üzerlerinde düşünmeyenler "işte onların kazandıkları
yüzünden" küfür ve yalanlamaları sebebi ile "varacakları yer"
kalacakları ve barınacakları yer "ateştir."
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN