AL-İ İMRAN 149 / 150 |
يَا
أَيُّهَا
الَّذِينَ
آمَنُوَاْ
إِن تُطِيعُواْ
الَّذِينَ
كَفَرُواْ يَرُدُّوكُمْ
عَلَى
أَعْقَابِكُمْ
فَتَنقَلِبُواْ
خَاسِرِينَ {149} بَلِ
اللّهُ
مَوْلاَكُمْ
وَهُوَ
خَيْرُ النَّاصِرِينَ
{150} |
149. Ey
iman edenler, kafirlere itaat ederseniz ökçeleriniz üzerine sizi geri
çevirirler de hüsrana uğrayanlar olarak geri dönersiniz.
150.
Halbuki mevIanız Allah'tır. Ve O, yardımcıların en hayırlısıdır.
Şanı Yüce Allah, daha
önceki peygamberlerin, dininin yardımcılarına uymayı emredip kafirlere yani
arap müşriklerinden olan Ebu Süfyan ve arkadaşlarına - bir diğer görüşe göre de
yahudi ve hristiyanlara- itaatten sakındırmaktadır.
Ali (r.a) da şöyle demiştir:
Burada bozguna uğradıkları vakit münafıkların mü'minlere: Haydi atalarınızın
dinine dönünüz demelerini kastetmektedir. İşte onlara uyacak olursanız:
"Ökçeleriniz üzere sizi geri çevirirler." Yani küfre döndürürler.
"Ve hüsrana uğrayanlar olarak dönersiniz." Bu da zarara uğramışlar,
aldanmışlar olarak geri dönersiniz demektir.
Daha sonra Yüce Allah:
"Halbuki mevIanız Allah'tır" diye buyurmaktadır. Yani, kendisine
itaat ettiğiniz takdirde size zafer yermeyi ve yardım etmeyi, sizi korumayı
üzerine alan O'dur demektir. "Halbuki ... Allah'tır" buyruğu, (...)
şeklinde; (...): Bilakis mevlanız olan Allah'a itaat ediniz, takdirinde nasb
ile okunmuştur.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN