BAKARA 175 |
أُولَـئِكَ
الَّذِينَ اشْتَرَوُاْ
الضَّلاَلَةَ
بِالْهُدَى وَالْعَذَابَ
بِالْمَغْفِرَةِ
فَمَا أَصْبَرَهُمْ
عَلَى
النَّارِ |
175. Onlar hidayete
karşılık sapıklığı, mağfirete karşılık azabı satın aldılar. Onlar ateşe ne
kadar da dayanıklıymışlar!
Yüce Allah'ın:
"Onlar hidayete karşılık sapıklığı, mağfirete karşılık azabı satın
aldılar" buyruğuna dair açıklamalar daha önceden (16, ayetin tefsirinde)
geçmiş bulunmaktadır. Azap sapıklığa tabi olup mağfiret de onların kabul
etmedikleri, bir kenara ittikleri hidayete bağlı olduğundan dolayı kelimenin
anlamı genişletilerek "satın almak" tabiri ile bu tutumları ifade
edilmektedir.
"Onlar ateşe ne
kadar da dayanıklıymışlar!" buyruğu aralarında el-Hasen ve Mücahid'in de
bulunduğu çoğunluğun görüşüne göre bu ifade teaccüb (hayret) anlamındadır. Ve
burada hayret etmeleri istenenler, yaratıklardır. Şöyle buyurulmuş gibidir:
Sizler bunların ateşe karşı dayanıklı oluşlarından ve orada kalacakları süreden
dolayı hayret ediniz, Kur'an-ı Kerim'de (bu tür teaccüb ifade eden) şu
buyruklar da bulunmaktadır: 'Kahrolası o insan,' ne kadar da nankördür o'' (Abese,
17); ''Onlar neler neler görüT; neler neler işitirler (hayret)!" (Meryem,
38) İşte bu buyrukların da ifade ettikleri anlam budur, (Teaccüb ve hayrettir).
Bu açıklamaları Ebu Ali (yapmıştır),
el-Hasen, Katade, İbn
Cübeyr ve er-Rabı' der ki: Allah'a yemin olsun ki onlar cehenneme
dayanamayacaklardır, Fakat cehenneme karşı ne kadar da cesaretli imişler! Bu
şekilde bir anlatım Yemenlilerin kullandıkları bir üsluptur ve bilinmektedir.
el-Ferra der ki: Bana el-Kisai haber verip şöyle dedi: Bana Yemen Kadısı şunu
bildirdi: İki davalı yanına gelip davalaştılar. Onlardan birisinin yemin etmesi
gerekti, Yemin etti, Arkadaşı ona: Sen Allah'a karşı ne kadar da dayanıklı
imişsin! dedi. Ona karşı ne kadar da cüretkar imişsin, demek istedi,
Burada buyruk şu anlama
gelmektedir: Onlar cehenneme götürecek işler yaptıkları için ateşe karşı ne
kadar da cesaretlidirler! ez-Zeccac'ın naklettiğine göre bunun anlamı: Onlar
cehennemde ne kadar da uzun bir süre kalacaklardır, şeklindedir. Bu ifade ise:
Filan kişi hapse ne kadar da dayanıklıdır, yani orada ne kadar da çok kaldı
anlamındaki ifade türündendir.
Bu buyruğun şu anlama
geldiği de söylenmiştir: Onların cehennemden çekinip sakınmaları ne kadar da
azdır! İşte bu şekildeki az sakınmaları "sabır ve dayanıklılık" diye
ifade edilmektedir.
el-Kisai ve Kutrub da
şöyle demişlerdir: Yani bunlar cehennemliklerin amellerini ne kadar da sürdürüp
devam ettiriyorlar!
Bir görüşe göre de
burada soru, azarlamak anlamındadır. (Teaccüb anlamında değildir). Bu
açıklamayı İbn Abbas, es-Süddi, Ata, Ebu Ubeyde Ma'mer b. el-Müsenna yapmıştır.
Bunun da anlamı şöyle olur: Onların cehennemliklerin amellerine dayanıp
sabretmelerini sağlayan şey nedir?
Bunun onları küçümsemek ve
yaptıklarını hafife almak anlamına bir soru olduğu da söylenmiştir.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN