BAKARA 105 |
مَّا
يَوَدُّ
الَّذِينَ
كَفَرُواْ
مِنْ أَهْلِ
الْكِتَابِ
وَلاَ
الْمُشْرِكِينَ أَن
يُنَزَّلَ
عَلَيْكُم
مِّنْ
خَيْرٍ مِّن رَّبِّكُمْ
وَاللّهُ
يَخْتَصُّ بِرَحْمَتِهِ
مَن يَشَاءُ
وَاللّهُ
ذُو الْفَضْلِ
الْعَظِيمِ |
105. Ehl-i kitaptan
olsun müşrikler olsun, (bütün) kafirler Rabbinizden üzerinize hiçbir hayrın indirilmesini
istemezler. Allah ise rahmetini dilediğine has kılar. Allah büyük lütuf
sahibidir.
"Ehl-i kitaptan
olsun, müşriklerden olsun (bütün) kafirler Rabbinizden üzerinize hiçbir hayrın
indirilmesini istemezler" böyle bir şeyi arzulamazlar. Bu kelimeye
(istemek anlamına gelen "vur" kelimesine) dair açıklamalar daha
önceden (96. ayet-i kerimede) geçmiş bulunmaktadır. (...): Müşrikler
kelimesinin (...) şeklinde ve Kafirler'' kelimesine atfedilerek okunması da
-en-Nehhas'a göre- caizdir.
"Allah ise rahmetini
dilediğine has kılar." Ali b. Ebi Talib (r.a) der ki:
"Rahmetini" yani nübüvvetini "dilediğine has kılar." Allah
bu rahmetini özel olarak Hz. Muhammed (s.a.v.)'e tahsis etmiştir. Kimileri de
rahmetten kasıt Kur'an-ı Kerim'dir derken; şöyle de denilmiştir:
Bu ayet-i kerimede sözü
edilen "rahmet" Yüce Allah'ın geçmiş ve gelecek kullarına bağışlamış
olduğu bütün rahmet türlerini kapsayan genel bir ifadedir.
Rikkat gösterip
inceldiği takdirde Merhamet etti, merhamet eder, denilir.
İbn Faris'e göre ruhm,
merhamet ve rahmet aynı anlamdadır. Allah'ın kullarına rahmeti ise onlara
nimetler bağışlaması, onları affetmesidir. "Allah büyük lütuf sahibidir.
"
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN