MUKADDİME
Mucizelerin Türleri:
Bu durum açıklık
kazandığına göre, mücizelerin iki türü olduğunu söyleyebiliriz. Birinci tür, meydana
geldiği nakil yoluyla yaygınlık ve şöhret kazanan fakat Peygamber (s.a.v.)'ın
vefatı ile çağı biten mücizeler. İkincisi meydana geldiğine ve doğru olduğuna
dair haberlerin tevatüren bize kadar geldiği, subüt ve vücuduna dair yaygın bir
şekilde haberlerin bize ulaştığı, bunları işitenin kesin bir şekilde bunlara
dair bilgi sahibi olduğu mücizeler. Bunlar için aranan şart, nakleden
kimselerin sayıca pek çok ve kalabalık olmaları ayrıca naklettikleri şeyin
kesin bir bilgi ifade ettiğini de bilmeleri, başta sonda ve ortada
nakledenlerin sayı çokluğunun değişmemesi gerekir. Öyle ki, bunların yalan
söylemek üzere birbirleriyle anlaşmış olmalarına imkan görülmemelidir. Kur'an-ı
Kerim'in nakledilme niteliği işte budur. Peygamber (s.a.v.)'ın varlığına dair nakil
budur. Çünkü ümmet -Allah bu ümmetten razı olsun- hala Kur'an-ı Kerim'i
kuşaktan kuşağa nakledegelmektedir. Geçmiştekiler de kendilerinden öncekilerden
öylece nakledip durdular ve bu, geriye doğru varlığı kesin olarak bilinen,
doğruluğu da mucizevı delillerle sabit olan Yüce peygamber'e ulaşıncaya kadar
böylece sürüp gitmektedir. Resulullah (s.a.v.) da bunu Hz. Cebrail'den, o da
aziz ve celil olan Rabbimizden almıştır. Kur'an-ı Kerim'i, asıl itibariyle ona
birşeyeklemekten ve eksiltmekten korunmuş masum iki elçi nakletmiştir. Bize de
onlardan sonra naklettiklerinde ve işittiklerinde yalan söylemelerini kabul
etmeye imkan bulunmayan tevatür ehli insanlar nakletmişlerdir. Bunun imkansız
olması, nakledenlerin çokluğundan dolayıdır. İşte bundan dolayı bizler de
Muhammed (s.a.v.)'in varlığına, Kur'an-ı Kerim'in onun tarafından açıklanıp
benzerinin meydana getirilmesi için meydan okunduğuna, bize kadar yapılan
nakillerde doğru söylediklerine dair kesin bilgimiz de husule gelmiştir. Dünya
ilimlerinde bunun bir benzeri olarak insanın kendisine varolduğu belirtilen
ülkeler ile ilgili naklini örnek gösterebiliriz. Basra'nın, Şam'ın, Irak'ın,
Horasan'ın, Mekke'nin, Medine'nin varolduğuna dair haberler bu türdendir. Pek
çok durumu açıkça ortaya koyan ve mütevatir diye bilinen haberler de böyledir.
Buna göre Kur'anı Kerim bizim peygamberimizin, ondan sonra Kıyamete kadar baki
kalacak ebedi mucizesidir. Diğer bütün peygamberlerin mucizesi ise o
peygamberin hayatının sona ermesiyle yahut o mucizelerde değişikliklerin yapılması
ile sona ermiştir. Tevrat ve İncil gibi.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN
Kur'an-ı Kerim
On Ayrı Bakımdan Mucizedir