MUKADDİME
Kitap ve Sünneti
Öğrenip Fıkhi incelikleri Kavrama ve Kur'an'la Amel Etme:
Kur'an'ı ezberlemeden önce
Kur'an'la amel etmeye dair rivayetler.
Ebu Amr ed-Dani,
"Kitabu'l-Beyan"adlı eserinde isnadını da kaydederek Hz. Osman, Hz.
İbn Mes'ud ve Hz. Ubey'den şunu rivayet etmektedir: Rasülullah (s.a.v.) onlara
Kur'an-ı Kerim'den on ayet-i kerime öğretirdi. Onlar ise bu ayet-i kerimelerde
amel ile ilgili hususları öğrenmedikçe bir başka on ayet-i kerimeye
geçmezlerdi. Böylelikle Hz. Peygamber, bizlere hem Kur'an-ı Kerim'i ve hem de
onunla amel etmeyi birlikte öğretirdi.
Abdurrezzak'ın
Ma'merden, onun Ata b. es-Saib'den rivayetine göre, Ebu Abdurrahman es-Sulemı
şöyle demiştir: Biz, Kur'an-ı Kerimden on ayet-i kerime öğrendik mi, o on
ayetin helalini, haramını, emir ve nehiylerini öğrenmedikçe bir sonraki on
ayeti öğrenmeye geçmezdik. İmam Malik'in Muvatta adlı eserinde belirttiğine
göre Abdullah b. Ömer Bakara süresini sekiz yılda öğrendi. (Muvatta, Kur'an 11)
Hafız Ebu Bekr Ahmed b.
Ali b. Sabit, "Esmau men Reva an Malik" adını taşıyan eserinde şunu
zikretmektedir: Mirdas b. Muhammed Ebu Bilal el-Eş'ari dedi ki: Bize Malik,
Nafi'den, o İbn Ömer'den rivayetle dedi ki: Ömer Bakara süresini on iki yılda
öğrendi. Onu hatmedince bir deve kesti.
Ebu Bekr el-Enbari'nin
zikrettiğine göre: Bana Muhammed b. Şehrx anlattı, bana Hüseyn b. el-Esved
anlattı, bana Ubeydullah b. Musa, İbn Ziyad b. Ebi Eslem Ebu Amr'dan, o Ziyad
b. Mihran'dan rivayetle dedi ki: Abdullah b. Mes'ud dedi ki: Kur'an'ın
lafızlarını ezberlemek, bizim için zor, onunla amel etmek bizim için
kolayolmuştu. Fakat bizden sonrakilere Kur'an'ı ezberlemek kolay, onun
gereğince amel etmek zor olacaktır.
Bize İbrahim b. Musa
anlattı, bize Yusuf b. Musa anlattı, bize el-Fadl b. Dukeyn anlattı, bize
İsmail b. İbrahim b. el-Muhacir babasından, o Mücahid'den rivayetle İbn Ömer
dedi ki: Bu ümmetin ilkleri döneminde Rasülullah (s.a.v.)'ın ashabından
faziletli olan bir kimse, Kur'an-ı Kerim'den ancak bir süre ya da ona yakın bir
miktar ezberlerdi. Onlara Kur'an gereğince amel etmek ihsan buyurulmuştu. Bu
ümmetin sonrakileri ise, küçüğü de aması da Kur'an-ı Kerim'i okuyacak, fakat
onun gereğince amel etmek, onlaraihsan edilmeyecektir.
Bana Hasan b.
Abdülvehhab Ebu Muhammed b. Ebi'l-Anber anlattı, bize Ebu Bekr b. Hammad
el-Mukri anlatarak dedi ki: Ben Halef b. Hişam el-Bezzar'ı şöyle derken
dinledim: Kur'an-ı Kerim bana göre ancak elimizde bulunan bir ariyettir. Şöyle
ki bizler Ömer b. el-Hattab'ın Bakara süresini on küsür yılda ezberlediğini
Yüce Allah'a şükür olsun diye bir deve kestiğini rivayet ediyoruz. Günümüzde
ise şunun gibi bir çocuk benim önümde oturuyor ve bir harf dahi kaçırmaksızın,
Kur'an-ı Kerim'in üçte birini okuyuveriyor. O bakımdan ben Kur'an-ı Kerim'in
elimizde ancak bir ariyet (iğreti) olarak bulunduğunu zannediyorum.
Hadis ilminde ehil
kimseler de şöyle der: Hadis toplayan bir kimsenin onu bilmeden ve anlamadan
hadis dinleyip toplamakla yetinmemesi gerekir. Böyle yapacak olursa, pek
faydalı birşeyele geçirmeksizin kendisini yormuş olur. Bu kişinin hadis
ezberlemesi, gece gündüz azar azar ve tedricen olmalıdır. Hadis hafızları
arasında bulunup da bu tür ifadelerin kendilerinden rivayet edildiği
kimselerden birisi de Şu'be, İbn Uleyye ve Ma'mer gibileridir. Ma'mer der ki:
Ben ez-Zühri'yi şöyle derken dinledim: Her kim toptan ilmi elde etmek isterse,
toptan onu elinden kaçırır. İlim birer ikişer hadis öğrenilerek elde edilir.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Muaz b. Cebel de der ki:
İstediğinizi biliniz. Allah, onunla amel etmediğiniz sürece sadece bilmekten
dolayı size ecir vermez.
İbn Abdi'l-Berr der ki:
Abbad b. Abdüssamed yoluyla gelen rivayette, Muaz'ın sözüne benzer Peygamber
(s.a.v.)'dan da rivayet edilmiştir. Bunda şu fazlalık da vardır: "İlim
adamlarının gayreti, kavrayıp anlamaya, akılsızların gayreti ise çokça rivayete
yöneliktir."
Bu hadis, mevkuf olarak
da rivayet edilmiştir ki mevkuf rivayet merfu rivayetten daha uygundur. Ayrıca
Abbad b. Abdüssamed de sözü delil gösterilen kimselerden de değildir.
ilmin faziletine ve
Allah'ın aziz Kitabı ile Yüce Sünnetin şerefine dair şu beyitleri yazan
gerçekten güzel söylemiştir:
"ilimlerin saymakla
bitmez güzellikleri varsa da Baş taçları iman edilmesi farz olan: Allah'ın
koruduğu Aziz Kitabıdır Bundan sonra da kederleri gideren ilim gelir işte bu
Mustafa'nın hadisi bilgisidir Ondadır peygamberlik nuru, ondadır şeriat,
ondadır edeb Bunlardan sonra sonu yoktur ilimlerin ilim talebini tercih eden!
Seç kendine uygun olanı İlim gizli bir hazinedir, madeninde bulursun ancak onu;
Ey ilim talibi! Araştır ve incele kitapları Anlayarak oku Allah'ın Kitabı'nı
Bütün ilimler vardır orada; düşün, hayretler göreceksin Oku! - Hidayet bulasıca
- Mustafa'nın hadislerini ve Mevla'dan dile Ne dilersen, arzunu getirir yerine
Din ilmini tadan zevk alır ondan İlmi arttıkça: Oh ne kadar hoş! der."
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN