HAKİM

el-Müstedrek

DEHŞETLİ OLAYLAR

 

3607- Nebilerin Kendilerine Uyanlarla Birlikte Nebimiz (s.a.v.)'a Takdim Edilmeleri

3608- Nebi (s.a.v.)'in Müslümanlara Cennetliklerin Yarısı Olacaksınız Müjdesini Vermesi

 

8761- * ... Bize Said, Katade’den bildirdi. O el-Hasan ve el-Ala b. Ziyad’dan, ikisi İmran b. Husayn’dan, o Abdullah b. Mesud (r.a)’dan şöyle dediğini nakletti: Bir gece Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın huzurunda konuşup sohbet ettik ve konuşmayı çokça uzattık. (Abdullah devamla) dedi ki: Sonra evlere geri döndük. Sabah olunca erkenden Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in huzuruna geldik. Allah'ın Nebisi şöyle buyurdu: "Bu gece nebilerin tamamı kendilerine uyanlarla birlikte bana arz edildi (sunuldu). Bir nebi beraberinde kavminden üç kişi ile gelmeye, bir diğeri beraberinde on ile otuz kişi arasında, bir başkası beraberinde üç ile on kişi arasında gelmeye başladı. Kimi nebi ile birlikte de kavminden hiç kimse yoktu. Nihayet Musa b. İmran, İsrailoğullarından oldukça yoğun bir kalabalıkla önünden geçti. Onları görünce hoşuma gittiler. Ben: Rabbim bunlar kim? dedim. Rabbim: Bu senin kardeşin İmran oğlu Musa ile İsrailoğullarından ona uyanlardır buyurdu. Ben: Rabbim peki benim ümmetim nerede? dedim. Bana: Sağına bak denildi. Baktığımda Mekke dağlarının insanların yüzleri ile kapatılmış olduğunu gördüm. Ben: Bunlar kimlerdir Rabbim? dedim. Bunlar ümmetindir buyurdu. Bana: Razı oldun mu? denildi, ben: Rabbim razı oldum dedim. Sonra bana: Ayrıca bunlarla birlikte hiçbir hesap yükümlülükleri olmaksızın cennete girecek yetmiş bin kişi daha vardır denildi." (Abdullah b. Mesud) dedi ki: Esed b. Huzeyme oğullarından olan Ukkaşe b. Mihsan kalkıp ey Allah'ın Nebisi Rabbine beni onlardan kılması için dua et dedi. Allah Rasulü: "Allah'ım onu onlardan kıl" buyurdu. Sonra bir başka adam kalktı, o da: Ey Allah'ın Nebisi Rabbine beni onlardar: kılması için dua et dedi. Allah Rasulü: "Bu duayı istemekte Ukkaşe senden önce davrandı" buyurdu.

(Abdullah b. Mesud) dedi ki: Sonra Allah'ın Nebisi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Babam anam size feda olsun eğer yetmiş kişiden olabilirseniz olunuz. Şayet aciz kalır, buna gücünüz yetmezse o tepelerdekilerden olunuz. Bundan da aciz kalırsanız ufukta görülen kimselerden olunuz. Çünkü ben orada birbirine girmiş çok sayıda insan gördüm." (Abdullah b. Mesud) dedi ki: Bunun üzerine biz tekbir getirdik. Sonra şöyle buyurdu: "Ben sizin (cennete gireceklerin) üçte biri alacağınızı ümit ediyorum." Biz yine Allahu Ekber dedik, sonra: "Gerçekten ben sizin (cennete gireceklerin) yarısı alacağınızı ümit ediyorum" buyurdu, biz yine tekbir getirdik. (İbn Mesud) dedi ki: Sonra Allah'ın Nebisi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Öncekilerden de çok vardır, sonrakilerden de çok vardır" (el-Vakıa, 39-40) buyruğunu okudu. (İbn Mesud) dedi ki: Sonra Müslümanlar bu yetmiş kişi hakkında birbirleriyle görüşmeye koyuldular. Biz bunların İslam'da (Müslüman olarak) doğmuş sonra da İslam üzere ölene kadar İslam'a göre amel etmeyi sürdüren kimseler olduklarını görüyoruz dediler. Onların bu konuşmaları Allah'ın Nebisi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'a ulaşınca şöyle buyurdu:

"Hayır, böyle değildir ama bunlar kendilerine rukye yapılmasını istemeyen, kendilerini dağlatmayan, uğursuzluk nedir bilmeyen ve Rablerine tevekkül eden kimselerdir" buyurdu.

 

Bu senedi sahih bir hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bu hadisi bu lafızlarla tahriç etmemişlerdir.

 

Diğer Tahric: İmam Ahmed, Müsned, 3806, 3819, 3987, 3964 muhtasar ve uzun olarak; Ebu Ya'la, Müsned, II, 247 muhtasar olarak; Bezzar, Müsned, I, 238; Taberani, Kebir, 9765; İbn Hibban, Sahih, 2644,2645,2646; Hafız İbn Hacer, Fethu'l-Bari, XI, 407'de; İbn Kesir, Tefsir, I, 393'te; Heysemi, Mecma, X, 406'da sahih olduğunu söylemişlerdir.

 

 

 

8762- ... Bize Müsedded tahdis etti, bize İbn Uleyye, Yunus b. Ubeyd'den. o el-Hasan’dan, o Aişe (r.anha)’den şöyle dediğini nakletti: Cehennem ateşni hatırladım ve ağladım. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Neyin var ey Aişe?" buyurdu. Cehennem ateşini hatırladım ve ağladım. Acaba siz kıyamet gününde aile fertlerinizi hatırlayacak mısınız? dedim. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Üç yerde hayır, orada kimse kimseyi hatırlamaz. Terazisi hafif mi basacak, ağır mı gelecek bilinceye kadar, amel defterlerinin verildiği sırada "işte alın okuyun kitabımı" (el-Hakka, 69/19) deyinceye ve kitabı kendisine nereden verilecek sağından mı solundan mı yoksa sırtının arka tarafından mı verileceğini öğreninceye kadar ve sırat cehennemin iki ucu arasına yerleştirileceği zamanda. O sıratın her iki kenarında çok sayıda kancalar, çok sayıda kocaman dikenler bulunacaktır. Allah bunlarla yarattıklarından dilediği kimseleri alıkoyup, engelleyecektir. İşte bu sırattan kendisi kurtulup, kurtulamayacağını bilinceye kadar (bu hallerde kimse kimseyi hatırlamaz)."

 

Bu -el-Hasan ile Aişe arasında mürsellik bulunmamış olsaydı- Buhari ve Müslim'in şartına göre senedi sahih bir hadis olurdu. el-Hasan'ın küçük çocuk iken Aişe (r.anha) ile Ümmü Seleme (r.anha)'nin evine girip çıktığına dair rivayetler sahih olarak gelmiş olsa dahi bu böyledir.

 

 

 

8763- ... Bize Osman b. el- Esved tahdis etti. Bana İbn Ebi Muleyke tahdis edip dedi ki: Hicr'de Abdullah b. Amr'ın yanına oturdum. O: Ağlayın eğer ağlamak imkanını bulamazsanız ağlar gibi yapın. Eğer sizler gerçek bilgiyle bilmiş olsaydınız her biriniz sırtı kırılıncaya kadar namaz kılar, sesi parçalanıncaya kadar ağlardı.[Sahih]

 

Bu Buhari ve Müslim'in şartına göre sahih bir senet olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir.

 

 

 

8764- ... Bize Şube, Yunus b. Habbab’dan şöyle dediğini tahdis etti: Ben Mücahid'i, Ebu Zerr (r.a)’den şöyle dedi diye tahdis ederken dinledim: Bildiğimi bilseydiniz pek az güler, pek çok ağlardınız. Yiyeceğiniz ve içtiğiniz rahatlıkla boğazınızdan geçmezdi. Yataklar üzerinde uyuyamazdınız, kadınlardan uzaklaşırdınız. Yollara dökülür, feryat eder, ağlardınız. Allah'ın beni koparılan bir ağaç olarak yaratmış olmasını çok arzu ederdim.

 

Bu Buhari ve Müslim'in şartına göre sahih bir senet olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir.

 

 

 

8765- * ... Bize Abdullah b. Vehb tahdis etti. Bana Amr b. el- Haris'L_ haber verdiğine göre Halid b. Abdullah ez-Ziyadi kendisine Ebu Osman elAsbahi’den tahdis etti. O Ebu Hureyre (r.a)’den, oRasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'tan şöyle buyurudğunu nakletti: "Benim bildiğimi bilseydiniz çokça ağlardınız, pek az gülerdiniz, (İleride) münafıklık baş gösterecek, emanet kaldırılacak, merhamet çekilip alınacak, güvenilir kimse itham edilecek, güvenilir olmayan kimseye güvenilecek, seref (saldırganlık) ve hub (günahkarlık) bulunduğunuz yere çökecek." Ashab: Ey Allah'ın Rasulü serefve hüb nedir ki? dediler. Allah Rasulü: "Karanlık gece gibi fitnelerdir" buyurdu.

 

Bu senedi sahih bir hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu bu lafızlarla tahriç etmemişlerdir.

 

Diğer Tahric: İbn Hibban, Sahih, 6706 İbn Vehb yoluyla böylece rivayet etmiştir. Şahitleriyle hasen bir h2distir.

 

 

 

8766- ... Bize İsraiL, İbrahim b. Muhacir’den bildirdi. O Mücahid’den, o Muverrik’den, o Ebu Zerr (r.a)’den şöyle dediğini nakletti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Şüphesiz ki ben sizin görmediğinizi görüyor, duymadığmızı duyuyorum. Sema gıcırdamaktadır, gıcırdamakta da haklıdır. (Çünkü) orada Allah'a secde ederek, alnmı koymuş bir meleğin bulunmadığı dört parmaklık bir yer dahi yoktur. Allah'a yemin ederim ki şayet bildiğimi bilseydiniz pek az gülerdiniz, çokça ağlardınız. Yataklarda kadınlardan zevk alamazdınız, yollara Allah'a feryat ederek dökülürdünüz. Keşke koparılan bir ağaç olsaydım diye çok arzu ediyorum."

 

Bu Buhari ve Müslim'in şartına göre senedi sahih bir hadis olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

3609- Kolay Hesaba Dair