HAKİM el-Müstedrek |
FİTEN VE MELAHİM |
3569- Nebi (s.a.v.)'nin
Müslümanları Kendilerinden (Allah'a) Sığındırdığı Beş Bela |
8667- * ... Bana Ebu Mabed b. Gaylan,
Ata b. Ebi Rebah'tan şöyle dediğini
haber verdi: Abdullah b. Ömer ile birlikte idim. Bir adam onun yanına gelerek
sarığın (ucunu) sarkıtmaya dair soru sordu. İbn Ömer
şu cevabı verd:
Yüce Allah'ın izniyle
ben bilerek bu hususa dair sana haber vereceğim. Sonra şöyle dedi: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın mescidinde on kişinin
onuncusu idim. Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali, İbn Mesud, Huzeyfe, İbn Avf ve Ebu
Said el-Hudri (r.a) vardı.
Derken ensardan bir genç geldi, Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
selam verdiler. sonra oturdu ve: Ey Allah'ın Rasulü hangi mümin daha faziletlidir? dedi.
Allah Rasulü: "Ahlakı itibariyle en
güzelleri" buyurdu. Genç: Peki hangi mümin daha akıllıdır? dedi. Allah Rasulü: "Ölümü en
çok hatırlayanları, ölüm başlarına gelip çatmadan önce ona en iyi şekilde
hazırlananları. İşte onlar akıllı kimselerdendirler" buyurdu. Sonra genç
sustu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ona dönüp şöyle buyurdu: "Ey muhacirler topluluğu beş husus var ki onlar
ile sınanacak olup, onlar aranıza inecek (aranızda görünecek) olurlarsa -ki
bunlara yetişmenizden Allah'a sığınırım- (siz de tedbirinizi gerektiği gibi
alınız). Bir kavim arasında eğer fuhuş ortaya çıkıp onlar da onu işleyecek
olurlarsa mutlaka onlarda taun ve geçmişlerinde görülmemiş (çeşitli) ağrılar
(ve hastalıklar) baş gösterir. Ölçüyü ve teraziyi eksik tutarlarsa mutlaka
kıtlıkla, geçim sıkıntısıyla ve üzerlerindeki yöneticilerin zulmüyle
yakalanırlar. Zekatı engelleyecek olurlarsa mutlaka
onlara yağmur yağması engellenir. Şayet hayvanlar olmasa onlara hiç yağmur
yağmaz. Eğer Allah'ın ve Rasulünün ahdini bozacak
olurlarsa mutlaka Allah onlara kendilerinin dışındaki düşmanlarını kendilerine
musallat eder ve o düşmanları ellerinde bulunanların bir kısmını onlardan
alırlar ve eğer yöneticileri Allah'ın kitabı ile hükmetmeyecek olursa mutlaka
Allah onları birbirlerine kırdırır." Sonra Allah Rasulü
Abdurrahman b. Avfa komutan
tayin ettiği bir seriyye (askeri birlik) için
hazırlanmasını emir buyurdu. Sabah olunca Abdurrahman
(b. Avf) siyah pamuktan bir sarık sarmıştı. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu
yanına çağırdı sonra sarığını çözüp, ona beyaz bir sarık sardı ve arkadan da
sarığın ucunu dört parmak ya da ona yakın bir uzunlukta sarkıttı ve: "Ey İbn Avf işte sarığını böyle sar.
Bu Arap tarzına daha uygun ve (böylesi) daha güzeldir" buyurdu. Sonra Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
sancağı (Abdurrahman'a) vermesini emir buyurduktan
sonra yüce Allah'a hamdetti, Nebisine salavat getirdi ve sonra şöyle buyurdu: "(Sancağını) al
Avf'ın oğlu, hep birlikte Allah'ın yolunda gazaya
çıkın. Allah'ı inkar eden kafirlerle savaşın,
ganimetten çalmayın. (Ahde vefasızlık ederek) ahdi bozmayın (hainlik etmeyin).
Kimsenin azalarını kesmeyin, küçük çocuk öldürmeyin." İşte Allah'ın ahdi
ve Nebisinin (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sireti (uygulaması)
budur.
Bu senedi sahih bir
hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric: Mekarimu'l-Ahlak, no: 3; MeClna, X, 309. İbn Mace bunu kısmen rivayet etmiş olup, Heysemi:
Bunu Taberani, Sağir'de hasen bir senetle rivayet etmiştir demektedir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
3570- Yalancı Müseylime'ye Dair