HAKİM

el-Müstedrek

FİTEN VE MELAHİM

 

3518- Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Diliyle Deccal'in Şekli

3519- Ye'cuc ve Me'cuc'un Helak Olması

 

8555- *Bize Ebu'l-Abbas Muhammed b. Yakub imla yoluyla Şeyh ve imamımıza evin bina edilmesinden önce 330 yılı Şaban ayında tahdis etti. Bize Ebu Muhammed er-Rabi b. Süleyman b. Kamil el-Muradi 66 yılında tahdis etti. Bize Bişr b. Bekr et-Tinnisi tahdis etti. Bize Abdurrahman b. Yezid b. Cabir tahdis etti. Bana Yahya b. Cabir el-Hımsi haber verdi. Bize Abdurrahman b. Cubeyr b. Nufeyr el-Hadrami tahdis etti. Bana babamın tahdis ettiğine göre o Nevvas b. Sem'an el-Kilabi'yi şöyle derken dinlemiştir: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir sabah Deccal'ı sözkonusu etti. Onun hakkında sesini yükseltip, alçalttı. Öyle ki biz onu hurma ağaçları arasındadır diye zannettik. Öğleden sonra Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın yanına gidince o bizim bu halimizi anladı ve: "Neyiniz var bu haliniz ne?" buyurdu. Biz: Ey Allah'ın Rasulü sabahleyin Deccal'i sözkonusu ettin. Sesini alçaltıp, yükselttin ve sonunda biz onu hurma ağaçları arasında zannettik dedik. O şöyle buyurdu: "Eğer ben aranızdayken çıkarsa ona karşı size delil getirip koruyacak olan ben olacağım. Şayet ben aranızda yokken çıkacak olursa her bir kişi deliliyle kendisini savunsun. Allah da benim her müslümanın üzerindeki halifem (vekilim)dir. O saçları dalgalı, sakalı dik bir gençtir. Sanki Abduluzza b. Katan gibidir. Sizden onu gören kimse Kehf suresinin baş taraflarını okusun." Sonra şöyle buyurdu: "Bildiğim kadarıyla o Şam ile Irak arasında çıkacak sağda solda fesat çıkartacak. Ey Allah'ın kulları sebat gösteriniz." Biz: Ey Allah'ın Rasulü yeryüzünde ne kadar kalacak dedik. O: "Kırk gün (bunun) bir günü bir sene gibi, bir günü bir ay gibi, bir günü bir hafta gibi sair günleri ise sizin günleriniz gibi olacaktır" buyurdu. (en-Nevvab b. Sem'an) dedi ki: Biz: Ey Allah'ın Rasulü o bir sene gibi olacak olan günde bize bir günlük namaz yetecek mi? dedik. Allah Rasulü: "Bunun için süresine göre (namaz vakitlerinizi) tayin edin" buyurdu. Biz: Ey Allah'ın Rasulü yeryüzündeki hızı nasılolacaktır? dedik. Allah Rasulü: "Arkasından rüzgar esen yağmur gibi" buyurdu. (Devamla) buyurdu ki:

"Bir kavmin yanına gidecek, onları davet edecek, onlar da kendisine iman edip davetini kabul edecekler. Semaya emir verecek, yağmur yağdıracak, yere emir verecek, bitki bitirecek. Davarları onların yanına hörgüçleri en uzun, memeleri en dolgun, böğürleri en şişkin ve genişlemiş bir şekilde geri dönecek. Sonra bir başka kavmin yanına gidecek, onları da davet edecek ancak onlar onun sözünü geri çevirip reddedecekler. O da onları bırakıp gidecek, onların malları onun arkasından gidecek ve ellerinde hiçbir şey bulunmaksızın tamamen varlıksız kalıverecekler. Sonra bir harabenin yanından geçecek, o harabeye: Hazinelerini çıkart diyecek ve çekip gideceği vakit hazineleri erkek arılar gibi onun arkasından gidecek sonra genç Müslüman bir erkek çağıracak ona kılıçla bir darbe indirip onu tıpkı bir hedefe atış yapar gibi iki parçaya bölecek. Sonra onu çağıracak aydınlık bir yüzle gülerek geri gelecek." (Devamla) buyurdu ki: "O bu halde iken yüce Allah Meryem oğlu İsa'yı gönderecek. O da Dımaşk'ın doğu taraflarındaki beyaz minarenin yanında altlı üstlü iki elbise giyinmiş, ellerini iki meleğin kanatları üzerine koymuş, başını eğdiği vakit (yağ) damlayan bir halde inecek. Başını kaldırdığı vakit de ondan inci gibi inci taneleri yuvarlanacak. Onun nefesinin kokusunu alıp da ölmeyecek bir kafir sözkonusu olmayacak. Onun nefesi ise gözünün vardığı son noktaya kadar ulaşacak. İsa Deccal'in arkasından gidecek ve ona Lut kapısı yakınında yetişecek, Allah onu öldürecek.

Sonra Allah'ın Nebisi Meryem oğlu İsa -selam ona- Allah'ın kendilerini Deccal'den korumuş olduğu bir kavmin yanına varacak. Yüzünü silip kendilerine cennetteki derecelerini anlatacak. Onlar bu halde iken Allah ona şunu vahyedecek: Ey İsa ben kimsenin onlarla savaşamayacağı kullarımı çıkarmış bulunuyorum. Sen de benim kullarımı Tur'a götürüp orada onları himayeye aL. Allah Ye'cuc ile Me'cuc'u onlar her yüksekçe tepeden hızlıca inerek gönderecek. Onların ilk kafileleri Taberiyye gölüne uğrayacak içindeki suyu içecekler sonra arkalarından gelecekler: Bunda bir zamanlar su varmış diyecekler. Allah'ın Nebisi İsa (a.s) ve arkadaşları kuşatma altında kalacaklar. Öyle ki o gün onlardan herhangi birisi için bir öküz başı, bugün sizden herhangi biriniz için bin dinardan daha hayırlı olacak. Allah'ın Nebisi ve onun arkadaşları aziz ve celil olan Allah'a yalvaracak. Allah da Ye'cuc ile Me'cuc üzerine enselerine develerin burnundaki kurtçukları salacak, tek bir kişinin ölümü gibi hepsi de ölmüş olarak sabahı edecekler. Allah'ın Nebisi (İsa -a.s-) ve arkadaşları inecekler ama Allah'ın etlerinin pis kokularının ve kanlarının istila etmediği tek bir karışlık yer dahi bulamayacaklar. Allah'ın Nebisi (İsa a.s.) ve arkadaşları yüce Allah'a dua edecekler. Allah da deve boyunlarını andıran kuşlar gönderecek, o kuşlar onları taşıyıp Allah'ın dilediği yere onları atacak sonra Allah bir yağmur gönderecek. Ne şehirdeki, ne çöldeki herhangi bir ev ve sığınak ona karşı kimseyi himaye edemeyecek. Yeri adeta bir ayna gibi tertemiz edinceye kadar yıkayacak sonra yere mahsullerini yetiştir, bereketini geri ver diyecek. İşte o gün sekiz dokuz kişi bir nardan yiyecekler, onun kabuğu ile gölgelenecekler. Meralara salınan hayvanlara bereket ihsan edilecek. Öyle ki bir deve bile pek çok kimseye yetecek, bir inek bir kabileye bir koyun bir kabilenin bir koluna (bir boya) yetecek. Onlar bu halde iken Allah hoş bir rüzgar gönderecek. Rüzgar koltuklarının altına girecek, her müslümanın ruhunu kabzedecek, geriye sair insanlar eşeklerin birbirine karışması gibi rastgele birbirlerine karışacaklar, işte kıyamet bunların başına kopacak."

 

Bu Buhari ve Müslim'in şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir.

 

Diğer Tahric: Müslim, 2937; Ebu Davud, 4321, 4322; Tirmizi, 2241; İbn Mace, 4075, 4076. Hadis ile ilgili değerlendirmesinde Hakim yanılmıştır. Çünkü hadis Müslim'de vardır.

 

 

 

8556- * ... Bize Nuaym b. Hammad tahdis etti. Bize el-Velid b. Müslim, el-Evzai’den tahdis etti. O ez-Zühri'den, o İbn el-Müseyyeb’den, o Ebu Hureyre (r.a)’den şöyle dediğini nakletti: Ümmü Seleme'nin kardeşinin bir oğlu oldu. Ona el-Velid adını verdiler. Bunu Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'a söyleyince Allah Rasulü şöyle buyurdu: "Siz ona firavunlarınızın isimlerini verdiniz. Andolsun bu ümmet arasında kendisine el-Velid denilecek bir adam bulunacak ki bu ümmet için Firavun'un kendi kavmine şerrinden daha çok şerli olacaktır." Zühri dedi ki: Eğer Yezid oğlu el-Velid halife olursa o odur, değilse Abdulmelik'in oğlu el-Velid'dir.

 

Bu Buhari ve Müslim'in şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir. Hakim dedi ki: Burada sözkonusu edilen kişi şüphesiz ve tartışmasız olarak Yezid'in oğlu Velid'dir:

 

 

 

8557- Bunu bize Ebu'l-Abbas el-Asam tahdis etti. Bize Yahya b. Nasr tahdis etti, bize Bişr b. Bekr tahdis etti, bize el-Evzai haber verdi, bize İsmail b. Ubeydullah tahdis edip dedi ki: Enes b. Malik, el-Velid b. Yezid'in yanına geldi ve el-Velid ona: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın kıyamet ile ilgili neler söylediğini dinledin dedi. Enes şöyle dedi: Ben onu: "Siz ve kıyamet bu ikisi gibi (birbirinize yakın)sınız" buyururken dinledim.

 

Buhari ve Müslim bu hadisi Şube, Katade'den ve Ebu't-Teyyah, Enes'ten diye ittifakla rivayet etmişlerdir.

 

Diğer Tahric: Buhari, 6139; Müslim, 2951; Tirmizi, 2214. Bu kaynakların buradaki lafzı: "Ben ve kıyamet bu ikisi gibi kaldık" ve: "Ben kıyametin kendisinde gönderildim ve onu şunun (bu parmağımın) diğerine fazlalığı gibi ondan öne geçtim" ve buna benzer lafızlarla gelmiştir. Hakim'in lafzı ise onlarda yoktur.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

3520- Yeryüzünde Allah, Allah Denildiği Sürece Kıyamet Kopmayacaktır